Yükleniyor

Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Tüm insanlarda, özellikle kadınlarda meme kanseri gelişme riski bulunmaktadır. Ancak, bazı kadınlarda Meme Kanseri gelişme riski diğerlerine göre daha fazladır. Bu riskler:

İçindekiler
  • Daha önce bir memede kanser gelişmiş olması;
  • Daha önce memede kansere öncü sayılabilecek bir lezyonun bulunmuş olması;
  • Genetik olarak meme kanseri gelişimine yatkın genleri taşımak;
  • Ailesinde veya akrabalarında meme kanseri gelişmiş olması;
  • Uzun süreli doğum kontrol haplarının kullanılması;
  • Menopoz sonrası dönemde uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen replasman tedavisi yapılması;
  • Çocukluk veya gençlik çağında başka bir nedenle göğüs bölgesinin ışınlanmış olması.
  • Adet başlama yaşının erken, adetten kesilme yaşının geç olması.
  • Hiç doğum yapılmaması veya ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması
  • Yaşın ilerlemiş olması; (Meme kanserini en sık 50-65 yaşlar arasında görülmektedir.)
  • Aşırı yağlı gıdalarla beslenme alışkanlığı;
  • Mamografi taramalarında yoğun meme saptanması.
  • Yumurtalık yada rahim kanseri hikayesi olması;
  • Elektromanyetik alanlara ve radyasyona sürekli maruz kalma;

Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir ?

  • Memede şişlik olması. Genellikle ağrısız, sertçe, hareket ettirilebilen veya yerinden oynamayan, zamanla büyüyebilen kitlenin bulunması;
  • Memenin genel boyutunda veya şeklinde değişiklik oluşması;
  • Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi, içeri doğru çöküntü, yaygın küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi oluşumlar;
  • Meme başı ve çevresinde renk ve şekil değişikliği, meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar oluşması, yaralar çıkması gibi değişiklikler;
  • Meme başından gelen kanlı veya normal akıntı;
  • Koltuk altında görülebilen veya elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişlikler;
  • Memede oluşan ağrı hissi;

Kendi Kendine Meme Muayenesi

Meme kanserinin erken teşhisinde kadınların kendi kendilerini düzenli aralıklarla muayene etmeleri çok önemlidir. Kendi kendini muayeneyi 20 yaşın üzerinde her kadın, ayda bir kez yapmalıdır.

Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılmalıdır?

  • Muayeneyi ayna karşısında yeterli ışık alan bir ortamda yapınız. Ellerinizi belinize koyarak, gözlerinizle her iki memenizde şekil, büyüklük, renk ve yapı farklılıklarına dikkat ediniz. Aynı gözlemi ellerinizi başınızın arkasına kaldırarak ve bastırarak tekrarlayınız. Böylece göğüs kaslarınız kasılacak ve meme yapısındaki değişiklikler daha iyi ortaya çıkacaktır.
  • Yine ayna karşısında ayakta dururken, sağ memeyi sol elle, sol memeyi de sağ elle meme üzerinde ufak daireler çizecek şekilde ve çok bastırmadan, parmaklarınızın iç yüzleri ile temas ettirerek hareket ettiriniz.
  • Her iki meme başını parmaklarınızın arasına alarak dikkatlice ve fazla sıkmadan muayene ediniz.
  • Memeden sonra her iki koltuk altını ters elinizle muayene ediniz.
  • Elle muayeneyi isterseniz duş altında ıslak ve sabunlu cilt üzerinde de yapabilirsiniz.
  • Aynı muayeneyi sırt üstü yatarken, muayene edeceğiniz taraftaki memenin altına bir yastık ya da katlanmış bir havlu koyarak da yapabilirsiniz. Muayene bitiminde şüpheli bir durum varsa paniğe kapılmadan Meme Cerrahına başvurunuz..

Meme Kanseri Gelişme Riski Azaltılabilir Mi ?

Günümüzde meme kanseri gelişimini önleyen bir yöntem henüz yoktur. Ancak erken teşhis ile kanserden kurtulmak ve hastalığa yakalanmadan yaşamak mümkündür. Erken teşhis için yapılması gerekenler şunlardır:

  • Her ay memelerinizi kendiniz muayene ediniz.
  • Risk faktörlerinizi belirleyiniz. Eğer bir risk faktörünüz varsa hangi periyotla nasıl takip edileceğinizi öğreniniz.
  • Yılda bir kez Meme Cerrahına muayene olunuz.
  • 40 yaşından sonra 2 yılda bir kez, 50 yaşından sonra her yıl düzenli mamografi çektiriniz.
  • Olabildiğince ideal kilonuzu korumaya çalışınız. Lifli gıdalar, bol sebze ve meyveye ağırlık veriniz.
  • Düzenli spor yapınız.
  • Sigara içmeyiniz, aşırı alkollü içkiden kaçınınız.

Mamografi

Mamografi, meme muayenesinde saptanamayacak kadar küçük anomaliliklerin belirlenmesi amacıyla düşük dozda çekilen bir meme röntgen filmidir. Elle muayende yakalanamayacak kadar küçük boyuttaki kitlelerin ortaya çıkarılmasında etkili olan Mamografi ile Meme kanserinden kurtulma şansı %95'tir. Meme kanseri teşhisinde çekilen mamografinin kalitesi ve yapılan yorumun doğruluğu büyük önem taşımaktadır.

Risk Durumu Ve Yaşa Göre Mamografi Programları

Meme kanserini erken teşhis için önerilen Mamografi Programları şu şekildedir:

  • Hiçbir risk faktörü olmayan kadınların, peryodik aralıklarla Meme Cerrahına muayene olarak, 40 yaşın üzerinde 2 yılda bir, 50 yaşın üzerinde yılda bir mamografi çektirmeleri gerekmektedir.
  • Uzak akrabasında kanser varlığı ya da erken adet görme ve geç menopoz gibi hafif risklere sahip kadınların 40 yaşın üzerinde yılda bir mamografi çektirmeleri gerekmektedir.
  • Anne, kardeş, kız çocuk gibi birinci derece akrabasında kanser varlığı gibi ciddi bir risk söz konusu olan kadınlar, 35 yaş üzerinde düzenli mamografi çektirmeleri gerekmeketdir.
  • Birden fazla birinci derece akrabada iki taraflı kanser varlığı gibi çok ciddi bir riski bulunan kadınların 25 yaş üzerinde düzenli mamografi çektirmeleri gerekmektedir.
  • Bir memesinde kanser öncüsü lezyon tespit edilmiş kadınların 6 ayda bir düzenli mamografi çektirmeleri gerekmektedir.

Meme Cerrahisi Modern Teknıkler

Erken tanı konmuş olgularda Meme Koruyucu Cerrahi artık standart hale gelmiştir. Meme koruyucu cerrahide en önemli noktalardan biri geri kalan memede tümörün kalıp kalmadığı konusudur. Bu problemin çözümünde ancak ekip çalışması ile en doğru sonuçlar alınmaktadır. Deneyimli patolog, deneyimli radyolog ve deneyimli cerrah ameliyat anında birlikte çalışarak geride kalan dokunun tümörsüzlüğüne (Sınır Negatifliği) birlikte karar vermektedir. Son yeniliklerden birisi de meme kanseri cerrahisinde Nöbetçi Lenf Bezi (Sentinel Lenf Nodu) belirlemesidir. Bu yöntem ile, ameliyat anında özel bir boya meme içine verilmekte ve koltuk altında memeden gelen lenf akımını alan ilk bezeler bulunarak çıkarılmaktadır. Çıkarılan bezelerin ameliyat anında özel yöntemlerle incelendikten sonra tümör hücresi çıkmadığı takdirde, hasta koltuk altına yapılan gereksiz bir lenf bezi temizleme ameliyatından kurtulmaktadır. Bu alandaki bir diğer yenilikte koltuk altındaki nöbetçi lenf bezinin belirlenmesinde modern Nükleer Tıp Tekniklerinin de kullanılmasıdır. Ameliyat öncesi verilen ve koltuk altı bezlerinde toplanan radyoizotop maddelerin özel gama proplarla saptanması ile nöbetçi lenf bezi çok daha kısa sürede belirlenmektedir. Bu özel teknik deneyimli nükleer tıp uzmanı, deneyimli patolog, deneyimli radyolog ve deneyimli cerrahi ekip ile birlikte gerçekleştirilmektedir. Meme cerrahisinde modern alanda yapılan bir işlem de Kalın İğne Biyopsi Sistemidir. Memesinde kitlesi olan hastalardan bu kitleden yeterli örnek alınırken, diğer yandan tümörün bu biyopsi ile etrafa yayılmaması beklenir. Bu amaçla bir süre ince iğne biyopsisi uygulanmıştır. Ancak ince iğne biyopsisinde alınan doku miktarı kanser teşhisinde ve tipini belirlemede her zaman yeterli olmamaktadır. Modern bir biyopsi işlemi olan kalın iğne biyopsisi, ince iğne ile birlikte, deneyimli radyolog ve patolog eşliğinde titizlikle uygulanmaktadır.

Tel ile işaretleme Yöntemi:

Erken evrede saptanan oldukça küçük olan kitle ya da kireçlenme seklinde şüpheli lezyonların normal meme dokusuna zarar vermeden isabetli şekilde çıkarılması zor bir işlemdir. Son zamanlarda geliştirilen ve başarı ile uygulanan bir yöntemde, memedeki lezyona ameliyat öncesi ultrasonografi yada mamografi eşliğinde ince bir metal tel takılmakta ve lezyonun yeri tam olarak belirlenmektedir. Tel ile işaretleme denen bu yöntem ile, ameliyat anında şüpheli lezyon isabetli bir şekilde ve normal dokuya zarar vermeden çıkarılmaktadır. Yine bu modern işlem için deneyimli radyolog ve deneyimli patolog ameliyat anında cerrahi ekibi ile birlikte çalışmaktadır. Tüm ayrıntılı işlemlere rağmen, uygulanan titiz ve sorunsuz cerrahi sayesinde meme ameliyatları sonrasında hastanın hastanede kalması ortalama 1 gün olmakta hastalar ameliyat günü veya ertesi gün evlerine gidebilmektedir.

Meme Kanseri Riskiniz Nedir? - Mini Test

1- İlk adetinizi ne zaman oldunuz?
A) 11 yaşından sonra
B) 11 yaşından önce

2- Menapoza ne zaman girdiniz?
A) 55 yaşından önce
B) 55 yaşından sonra

3- İlk doğum yaptığınız yaşınız kaçtır?
A) 30 yaşından önce
B) 30 yaşından sonra veya hiç doğum yapmamış iseniz

4- Uzun süre doğum kontrol hapı kullandınız mı?
A) 3 yıldan daha az süreli kullanmış iseniz
B) 3 yıl ve daha uzun süre kullanmış iseniz

5- Uzak akrabalarınızda 1 veya 2 tane meme kanseri vakası var mı?
A) Yok
C) Var

6- 1 tane yakın akrabanızda (anne, kızkardeş, çocuğunuz), ya da 2 den fazla uzak akrabanızda meme kanseri var mı?
A) Yok
D) Var

7- Birden fazla yakın akrabanızda meme ya da yumurtalık kanseri var mı?
A) Yok
E) Var

8- Yakın akrabalarınızda iki taraflı veya genç yaşta (40 yaşın altında) gelişen meme kanseri var mı?
A) Yok
E) Var

Puanlama: A :0 puan, B : 1 Puan, C : 5 puan, D: 10 puan, E: 20 Puan

Puanlama: A: 0 puan, B: 1 Puan, C: 5 puan, D: 10 puan, E: 20 Puan

0 Puan: Şu an için bilinen belirgin bir risk faktörünüz bulunmuyor. Ancak standart tarama programlarını ihmal etmeyiniz.

1-4 Puan: Hafif risk grubundasınız. Standart tarama programına giriniz.

5-9 Puan: Orta dereceli risk grubundasınız. Standart tarama programına giriniz.

10-19 Puan: Yüksek risk grubundasınız. Özel tarama ve takip programına ihtiyacınız var.

20-59 Puan: Oldukça yüksek bir risk grubundasınız. Yaşam boyu meme kanserine yakalanma oranınız oldukça yüksek. Özel tarama ve takip programına ihtiyacınız var.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 16 Ağustos 2023

Yayınlanma Tarihi: 30 Nisan 2009

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al