Yükleniyor

Şeker Hastalığına Bağlı Görme Kaybına Dikkat

Şeker Hastalığına Bağlı Görme Kaybına Dikkat

Diyabete bağlı göz hastalıkları içinde en sık görülen, “diyabetik retinopati”dir. Hastalık, gözün arkasındaki ışığı algılayan retina tabakasında hasar oluşturmakta ve körlüğe neden olmaktadır.

İçindekiler

Memorial Diyarbakır Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Belgin Ekmekçiler, “diyabetik retinopati” hakkında bilgi verdi.

Hastalık diyabetin süresi ve tipine bağlı 

Diyabetik retinopatinin oluşma riski Tip 1 diyabette Tip 2 diyabete göre daha fazladır. Diyabetin süresi önemli bir etkendir, 30 yaşından önce diyabet tanısı konulduğunda diyabetik retinopati oluşma riski 10 yılda %50, 30 yılda %90'dır. Yoğun kan şekeri kontrolleri ile diyabetik retinopati oluşması geciktirilebilir. 

Hamilelik hastalık riskini artırır

Tip I veya Tip II diyabeti olan her hasta, diyabetik retinopati gelişmesi açısından risk altındadır. Diyabeti olan her hasta, en azından altı ayda bir kez detaylı göz dibi muayenesi yaptırmalıdır. Hamilelik, diyabetik retinopati riskini artırır. Dolayısıyla diyabetik hamilelerin, mümkün olan en erken zamanda göz dibi muayenesi yaptırmaları önerilir.

Erken dönemde belirti vermeyebilir

Diyabetik retinopatinin başlangıcında, gözde meydana gelen problemlerin temelinde retina damarlarındaki geçirgenliğin artması, yani damarların kanın içindeki bazı maddeleri sızdırması yatar. Diyabetik bir hastanın göz dibi bulguları arasında mikro anevrizmalar, sert eksudalar (vücutta oluşan herhangi bir iltihaplı olayın sonucunda yine vücudun herhangi bir boşluk bölgesinde meydana gelen sıvı birikimidir), retina ödemi, kanamalar görülebilir. Damarsal değişiklikler ve tıkanıklıklar artar ve retina kendisini beslemek için normal damarlardan daha ince, kolay kanayabilen ve çok çabuk dallanabilen yeni damarlar oluşturmaya başlar. Diyabetik retinopati tablosuna retina dokusunun beslenmenin az olmasından dolayı, sinirlerde iletinin durmasını gösteren, pamuk kümelerine benzeyen madde birikimleri (yumuşak eksudalar), yeni damar oluşumları, birtakım maddelerin artması sonucu retina üzerinde zarların oluşumu, retina önü ve vitreus içi kanamalar görülebilir. Diyabetik retinopatinin erken evrelerinde, genellikle hastalarda herhangi bir şikayet olmaz. Fakat görme merkezine sıvı sızması sonucu, merkezi görmede azalma olabilir.

Kan şekeri kontrol altında tutulmalıdır

Diyabetli hastalar üzerinde yapılan çalışmalar, kan şekeri kontrolünün, retinopati gelişimini ve ilerlemesini yavaşlattığını göstermektedir. Kan şeker düzeyini normal sınırlar içerisinde tutmak, hem göz hem de diğer organ hastalıkları riskini azaltacaktır. Normal düzeylerdeki kan şekeri aynı zamanda lazer tedavisi ihtiyacını da azaltacaktır. 

Erken evrede tedavi önemlidir

Hasar çok ileri devrede doktora başvurulduğunda, lazer etkisiz olmaktadır. Göz içinde büyük miktarda kanama olduğunda, tek seçenek “vitrektomi” ameliyatıdır. Ancak hastalığın çok ileri evrelerinde başvuran hastalarda, yapılan tüm müdahalelere rağmen görmeyi düzeltmek ve korumak her zaman mümkün olamamaktadır. Her hastalıkta olduğu gibi tedaviye erken başlanması önemlidir. Kan şekeri düzeyi yüksek seyrederse ve gerekli tedaviler yapılmazsa, diyabetik retinopati ilerler.

Güncelleme Tarihi : 10 Mart 2021

Yayınlanma Tarihi: 26 Şubat 2016

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al