Yükleniyor

Huntington hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?

Huntington hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?

Kalıtsal ve nadir görülen bir hastalık olan Huntington hastalığı genellikle 35 yaş sonrası kendisini belli ettiği için yetişkin hastalığı olarak tanımlanıyor. DNA yapısındaki bozukluklar nedeniyle beyindeki sinir hücrelerinin ileri derecede bozulmasıyla; hastada hareket bozuklukları, davranış değişiklikleri ve zihinsel problemlere yol açan Huntington hastalığının günümüzde bilinen kesin bir tedavisi bulunmuyor. Ancak kendisinde ve ailesinde Huntington hastalığı öyküsü olan ebeveynlerin bu hastalığı sonraki kuşaklara aktarmamak için çocuk yapmadan önce genetik testler yaptırması ve gerekirse tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olması öneriliyor. Memorial Şişli Hastanesi Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi’nden Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Serhat Seyhan, Huntington hastalığının nedenleri, belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri ile sık sorulan sorular hakkında bilgi verdi.  

İçindekiler

Huntington hastalığı nedir?

Huntington hastalığı tipik olarak orta yaşlı yetişkinleri etkileyen, hareket bozukluğu ile karakterize olan ilerleyici nörodejeneratif bir hastalıktır. Huntington koresi da denilen hastalık 1872 yılında Amerika’da hastalığı tanımlayan George Huntington’dan ismini almıştır. Kuzey Amerika ve Avrupa'da 100 binde 3 ila 10 arasında değişen prevalans oranları ile en sık görülen genetik kore (istemsiz kas hareketleri) nedenidir. Huntington hastalığı DNA’da meydana gelen değişimlerin neden olduğu genetik bir hastalık olmasına rağmen ortalama başlangıç yaşı 35 ile 44 arasındadır; yani hastalık nedeni olan bozukluk DNA’mızda doğumdan itibaren var olmasına hatta tespit edilir olmasına rağmen hastalığın ortaya çıkması genellikle 35 yaş üzerinde olmaktadır.

Huntington hastalığının nedenleri nedir?

İki iplik halindeki DNA’mızın tek ipliğindeki HTT (IT15) geni 1. ekzon kısmında yanyana var olan CAG (Cytosine/Sitozin, Adenine/Adenin, Guanine/Guanin) nükleotidlerinin belli bir sayıya kadar tekrar etmesi normal olup; tekrar sayısında artış olması Huntington hastalığına neden olmaktadır. HTT genindeki CAG nükleotid tekrarı 40 ve üzerine çıktığında kişide hastalık belirtileri görülmektedir. HTT genindeki CAG tekrarı 36-39 arasında ise birey Huntington hastalığı açısından risk altındadır. Ancak bu gruptaki her bireyde hastalık semptomları görülmeyebilir. 

Huntington hastalığı riski kimlerde fazladır?

HTT genindeki 1. ekzonda CAG (Cytosine/Sitozin, Adenine/Adenin, Guanine/Guanin) nükleotidlerinin tekrar sayısı normal bireylerde 26 ve altındadır. HTT genindeki CAG tekrar sayısı 36 ve üzerine çıktığı zaman Huntington hastalığı görülebiliyorken, 27-35 arasında olduğunda kişide hastalık yapması beklenmezken çocuğunda hastalık olma ihtimali artmaktadır. CAG tekrarı 27-35 arasında olan ileri yaştaki baba adayının çocuğunda hastalık görülme ihtimali daha yüksektir. Genel olarak Huntington hastalığı genetik bir hastalık olduğu için; ebeveynlerinde bu hastalıkla ilişkili HTT geni 1. ekzonunda CAG tekrar sayısı artışı olan bireyler risk altındadır. Ebeveynlerden birinde hastalık mevcutsa; cinsiyet fark etmeksizin çocuğuna geçme ihtimali %50’dir. Kendinde, kardeşlerinde, ebeveynlerinde veya akrabalarında Huntington hastalığı olan kişilerin kendilerinde, çocuklarında bu hastalık açısından risk artışı görülebilir; bu nedenle bu bireylerin genetik danışma alması önerilmektedir.

Huntington hastalığının belirtileri nedir?

Huntington hastalığı genetik bir hastalık olmasına rağmen genellikle ileri yaşta ortaya çıktığı ve hızlı bir şekilde ilerleyebildiği için hastalığın belirtileri dönem dönem ciddi farklılık gösterebilmektedir. Hastalarda belirgin klinik bulgular başlangıcından 15-20 yıl önce, bazı değişiklikler çok hafif düzeyde görülebilmektedir.

Huntington hastalığında genellikle hareket bozukluğu, davranış değişikliği ve zihinsel problemler görülmektedir. Hastalıkta görülen hareket bozuklukları; göz hareket anormallikleri, distoni (İstemsiz tekrarlayan hareket bozukluğu-Özellikle Juvenil Huntington hastalığında), kaslarda meydana gelen istemsiz ve kısa süreli seğirme, tikler, yürüme bozukluğu, yutma bozukluğu, konuşma bozukluğu, kaslarda sertlik, denge kaydı, hareketi başlatmada zorluk ve hareketlerde yavaşlama olabilmektedir. Hastalıkta görülen davranış değişiklikleri, bazen hareket bozukluklarından önce görülebilmektedir. Hastalarda majör depresyon yaklaşık %40 oranında görülmekte ve hastalıkta artan intihar girişimlerinin nedeni olarak değerlendirilmektedir. Hastalarda görülen diğer davranış bozuklukları arasında; anksiyete, panik atak, Obsesif-kompulsif belirtiler, sinirlilik, ilgisizlik, saldırgan davranış, kişilik değişikliği ve düşünce bozukluğu olabilmekte ve bu geniş yelpazedeki bulgular hastalığın dönemlerine göre farklılık gösterebilmektedir. Huntington hastalığında zihinsel yavaşlama ve gerileme, problem çözme yeteneklerinde kayıp, hafıza kayıpları ve sonunda demansa giden zihinsel bulgularda görülebilmektedir.

Huntington hastalığı için ortalama başlangıç ​​yaşı 35-44 arasındadır. Etkilenen bireylerin yaklaşık 3’te 2’si önce nörolojik belirtilerle başvurmakta; diğerlerinde de psikiyatrik değişiklikler görülmektedir. Tanıyı takip eden erken evrelerde; göz hareketlerinde, koordinasyonda, küçük istemsiz hareketlerde, zihinsel planlamada zorluk ve genellikle depresif veya huzursuz bir ruh hali görülebilmektedir. Erken evrede etkilenen bireyler genellikle olağan aktivitelerinin çoğunu gerçekleştirebilir ve çalışmaya devam edebilir.

Bir sonraki aşamada kore (İstemsiz kas hareketleri) daha belirgin hale gelir, istemli aktiviteler giderek zorlaşır ve dizartri (konuşma bozukluğu) ve disfaji (yutma güçlüğü) artabilir. Çoğu birey, önemli ölçüde kişisel bağımsızlığını koruyabilmesine rağmen, işinden vazgeçmeye ve yardım için giderek daha fazla başkalarına bağımlı olmaya zorlanabilir. Dönem dönem görülebilen agresif davranış patlamaları ve sosyallikte azalma bu evrede belirgin derecededir.

Huntington hastalığının geç evrelerinde kas gücü yetersizliği daha şiddetli olup; birey genellikle tamamen bağımlı hale gelebilmektedir.

Huntington hastalığı nasıl teşhis edilir?

Huntington hastalığı tanısı; ailede benzer hastalık öyküsüne, hastadaki karakteristik klinik bulgulara, beyin MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve/veya BT (Bilgisayarlı Tomografi) gerekirse PET (Pozitron emisyon tomografi) sonuçlarına, rutin laboratuvar testlerine ve HTT geninde 36 veya daha fazla CAG üçlü nükleotid tekrar genişlemesinin genetik test ile saptanmasına dayanır. Hasta olan bireylerin çocuklarında hastalık görülme ihtimali %50 olduğu için aile öyküsü çok önemlidir.

Huntington hastalığı nasıl tedavi edilir?

Huntington hastalığı DNA’daki bozukluktan kaynaklanan genetik bir hastalık olduğu için; umut vadeden çalışmalar halihazırda devam etse de günümüz için kesin tedavisi mümkün değildir. Ebeveynlerinde veya ailesinde Huntington hastalığı olan özellikle erken yaşlardaki bireylerin hastalıkla ilgili detaylı bilgi ve psikolojik destek almaları çok önemlidir. Hastalığın belirtilerinin tedavisi için; tipik nöroleptikler (haloperidol), atipik nöroleptikler (olanzapin), benzodiazepinler veya koreik hareketler için monoamin tüketen tetrabenazin, hipokinezi ve rijidite için anti-parkinson ilaçları, psikiyatrik rahatsızlıklar (Depresyon, psikotik belirtiler, saldırganlık patlamaları) için psikotrop ilaçlar veya bazı antiepileptik ilaçlar; miyoklonik hiperkinezi için valproik asit gibi ilaçlar kullanılabilmektedir. Tedavi uzun süreli olabileceği için ilaçların yan etkilerine ve birbirleriyle olan etkileşimlerine dikkat edilmelidir. Hastalar hemşirelik ihtiyaçları, diyet, çeşitli terapiler, özel ekipman gibi destekleyici bakıma ihtiyaç duyabilmektedir. Hastaların klinik durumları çeşitli ölçekler ve formlar doldurularak düzenli olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca hastalar L-dopa içeren ilaçlardan (Koreyi yani istemsiz hareketleri artırabilir), alkol tüketiminden ve sigara kullanımından kaçınmalıdır.

HUNTINGTON HASTALIĞI İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Huntington hastalığı testi nedir?

Huntington hastalığı klinik belirti ve semptomları olan hastada HTT (IT15) geni 1. ekzon kısmında yanyana var olan CAG (Cytosine/Sitozin, Adenine/Adenin, Guanine/Guanin) nükleotidlerinin tekrar sayısının belirlenmesi ile hastalığın kesin tanısı konulabilmektedir. CAG nükleotid tekrar sayısı 26 ve altında ise normal kabul edilmektedir. 27-35 arasındaki CAG tekrar sayısı sonraki kuşaklarda bu sayının artışı için risk taşımakta ve hastalık oluşturmaya yatkın olabilmektedir. HTT geninde CAG nükleotid tekrarı 40 ve üzerine çıktığında kişide hastalık görülürken, 36-39 arasında ise birey hastalık açısından risk altındadır; ancak bu gruptaki her bireyde hastalık semptomları görülmeyebilir. Hastalığın ortaya çıkabilmesi için CAG tekrar sayısının iki iplik halindeki DNA’nın tek ipliğinde (Heterozigot) artmış olması yeterlidir. Yapılan genetik testin sonucuna göre HTT geni 1. ekzondaki CAG tekrar sayısı saptanabilmekte, hastalığın tanısı konulabilmekte ve sonraki kuşaklar için varsa risk artışı belirlenebilmektedir. Huntington hastalığı testi, hastalığın görüldüğü bölgeye özel bakılan bir test olduğu için; hastalık tanısı genetikle alakalı geniş kapsamlı olduğu bilinen multigen panel testleri, tüm ekzom testi (Whole exome sequencing-WES), tüm genom testi (Whole genome sequencing-WGS) gibi testlerde konulamamaktadır.

Huntington hastalığı nasıl önlenir?

Huntington hastalığı olduğu bilinen bireylerin hastalığı çocuklarına aktarma ihtimali %50’dir. Bunun yanında HTT (IT15) geni 1. ekzonunda CAG tekrarı normalin üzerinde ama hasta olmayan bireylerin de çocuklarında hastalık görülebilmektedir. Huntington hastalığı olan veya ailesinde/akrabalarında hastalık öyküsü olan bireylerin, Tıbbi Genetik bölümüne başvurarak değerlendirilmesi ve riskinin belirlenmesi hastalığın sonraki kuşaklara aktarımını önlemek açısından çok önemlidir. Hastalığın sonraki kuşaklarda görülme ihtimali varsa aileye normal yoldan gebelik yerine in vitro fertilizasyon (IVF-Tüp bebek) tedavisi ve preimplantasyon genetik test (PGT) ile gebelik önerilmekte ve bu sayede hastalığın sonraki kuşaklarda görülme ihtimali ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Gebelik oluştuktan veya doğum olduktan sonra hastalığı tamamen önleme veya kesin tedavi etme imkanı; deneysel tedavi seçenekleri denense de günümüz için mümkün değildir. Bu yüzden riskin erken dönemde belirlenmesi ve risk varsa sonraki kuşaklara geçmesinin engellenmesi çok önemlidir.

Huntington hastalığı ölümcül bir hastalık mıdır?

Huntington hastalığının ileri evresinde hastalar hareket yeteneklerinde kayıp ve konuşmalarında azalma ile birlikte başkalarına bağımlı hale gelebilmektedirler. Hareketsizlik ve disfaji (yutma güçlüğü) sıklıkla bu hastalarda en sık ölüm nedeni olan aspirasyon pnömonisine (Hastanın yutarak midesine gitmesi gereken bir maddenin yanlışlıkla solunum yollarına kaçması sonucu oluşan akciğer enfeksiyonu) yol açabilmektedir.

Huntington hastalığı kadınlarda mı erkeklerde mi sık görülür?

Huntington hastalığı ile ilgili 2003 ve 2016 yılları arasında Amerika’da gerçekleştirilen bir çalışmada, hastalığın kadınlarda 100.000'de 7,05; erkeklerde ise 100.000'de 6,91 oranında görüldüğü ve kadınlarda biraz daha yüksek prevalansa sahip olduğu gözlemlenmiştir. DNA’mız üzerindeki bir bölge olan HTT geni 1. ekzonda CAG (Cytosine/Sitozin, Adenine/Adenin, Guanine/Guanin) nükleotidlerinin tekrar sayısı 27-35 arasında olan (Normal tekrar sayısı: 26 ve altı) bireylerin çocuklarına bu tekrar sayısı artarak geçebilmekte ve çocuklarında Huntington hastalığına neden olabilmektedir. Bu ara form tekrar sayısının artışı babadan geçiyorsa genişlemeye ve hastalık oluşturmaya daha yatkın olabilmektedir.

Huntington hastalığı kaç yaşında ortaya çıkar?

Huntington hastalığı genetik bir hastalık olmasına ve erken dönemde saptanabilmesine rağmen, semptomların başlaması genellikle 35-44 yaşları arasında olmaktadır. Etkilenen bireylerin 3’te 2’sinde nörolojik semptomlarla, 3’te 1’inde psikiyatrik değişikliklerle ortaya çıkabilmektedir. Huntington hastalığında bireylerin yaklaşık %25’inde başlangıç yaşı 50’den, hatta 70’den sonra olabilmektedir. Bu bireylerde kore (İstemsiz kas hareketleri), yürüme bozukluğu ve disfaji (Yutma güçlüğü) görülebilir; ancak tipik bireye göre daha uzun süreli ve iyi huylu bir seyir izler. Huntington hastalığında bireylerin yaklaşık %5-10’unda şikayetler 20 yaşından önce başlamakta ve buna Juvenil Huntington hastalığı denilmektedir. Juvenil Huntington hastalığında klinik biraz daha ağır seyredebilmektedir. HTT genindeki CAG nükleotid tekrarlarının sayısı ile başlangıç yaşı arasında ters bir orantı mevcuttur; yani tekrar sayısı arttığında başlangıç yaşı düşmektedir. Yetişkin yaşta başlayan bir Huntington hastasında HTT genindeki CAG tekrar sayısı 36-55 arasında iken, juvenil Huntington hastasında genellikle CAG tekrarı mevcuttur.

Huntington hastası zihinsel engelli olur mu?

Huntington hastalığında bilişsel gerileme, zihinsel yavaşlama, problem çözme becerilerinde bozulma ve ileri evrede demans görülebilmektedir. Bilişsel gerilemenin erken dönemde başlaması juvenil Huntington hastalığının habercisi olabilmektedir.

Huntington hastalığı ülkemizde hangi sıklıkta görülür?

Huntington hastalığı Avrupa kökenli toplumlarda 100 bin kişi içinde ortalama 9,71, en yüksek olarak 17 kişide bildirilmiştir. Buna karşılık Japonya, Çin, Kore ve Finlandiya'da ve ayrıca Güney Afrika'daki yerli Afrika popülasyonlarında çok daha az sıklıkta görülmekte ve tahmini prevalans değerleri 100 bin kişide 0,1 ile 2 arasında seyretmektedir. Venezuela'nın Maracaibo Gölü bölgesinde yaşayan bireylerin dünyadaki en yüksek Huntington hastalığı prevalansına sahip olduğu düşünülmektedir. Huntington hastalığı sıklığı ülkelere ve bölgelere göre farklılık göstermekle birlikte ülkemizdeki sıklığı bilinmemektedir.

Güncelleme Tarihi : 22 Mart 2024

Yayınlanma Tarihi: 31 Ağustos 2022

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al