Yükleniyor

Kadın Hastalıklarında Laparoskopik Cerrahi

Kadın Hastalıklarında Laparoskopik Cerrahi

İletişime Geçin

Laparoskopik cerrahi yani kapalı ameliyat tekniği jinekolojik hastalıklar yani kadın hastalıklarının tedavisinde sıklıkla tercih ediliyor. Laparoskopik cerrahi hızlı iyileşme süresi, erken taburculuk imkanı, kanama ve komplikasyon riskinin az olması, daha küçük ameliyat izi gibi önemli avantajlar sağlıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Taha Takmaz, kadın hastalıklarında laparoskopik cerrahi konusunda bilinmesi gerekenleri anlattı.

İçindekiler

Laparoskopik Cerrahi (Kapalı Ameliyat) Nedir?

Laparoskopi, kapalı ameliyat olarak da adlandırılan bir ameliyat tekniğidir. Günümüzde birçok jinekolojik hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Laparoskopi, Latince’de "karın içi bölgesini gözleme" anlamına gelir. Göbek deliğine yapılan 1 cm’lik kesiden ucunda kamera ve ışık kaynağı bulunan çubuk şeklinde bir alet ile görüntü ekrana yansıtılır. Uygulanacak tedaviye bağlı olarak değişmekle beraber karnın her iki yanına yapılan 0.5cm’lik iki veya üç kesiden de laparoskopik ameliyatlara uygun cerrahi aletler yerleştirilerek işlem gerçekleştirilir. İşlem sırasında tüm yapıların gözlemlenebilmesi ve cerrahinin gerçekleştirilebilmesi için karın karbondioksit (CO2) gazıyla şişirilir. Bu gaz yanıcı değildir, bu sayede ısı ve elektrik enerjisi yayan cerrahi aletler güvenle kullanılabilir. Ayrıca vücuttan emilmesi durumunda herhangi bir zararı olmadığı için laparoskopik ameliyatlarda en çok tercih edilen gazdır. Karbondioksit gazı ile karnın şişirilmesinin ardından kamera ile karın içi organlar detaylı olarak incelenir ve cerrahi aletler ile ameliyat gerçekleştirilir.

Laparoskopinin Tanı ve Tedavideki Yeri Nedir?

Laparoskopi ülkemizde 1990’lı yıllardan beri uygulanmaktadır. Kadın hastalıkları, genel cerrahi ve ürolojide birçok hastalığın tanısında ve tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Açık cerrahiye alternatif olarak geliştirilen bu teknikte çok daha küçük kesilerden ameliyat gerçekleştirilir. Ameliyat sırasında kan kaybı daha az olur, iyileşme daha hızlı gerçekleşir, yara yeri enfeksiyonu ve kesi yerinde açılma görülmez, taburculuk daha erken yapılabilir.

Laparoskopi hangi kadın hastalıklarında kullanılabilir?

Laparoskopik cerrahi birçok kadın hastalığında hem tanıda hem de tedavide kullanılabilmektedir. Jinekolojide laparoskopinin uygulandığı durumlar şöyle sıralanmaktadır:

  1. Tanısal (Diagnostik) Laparoskopi: Jinekolojik muayene ve görüntüleme yöntemleri tanı koyulmasında her zaman yeterli olamayabilir veya ön tanının doğrulanması gerekebilir. Bu gibi durumlarda tanısal (diagnostik) laparoskopi altın standart yaklaşımdır. Özellikle infertilite (kısırlık) vakalarında gebeliğe engel olabilecek karın içi patolojinin varlığının araştırılmasında sıklıkla tercih edilir. Bu işlem sırasında tüplerin açık olup olmadığı, yumurtalık fonksiyonu ve karın içindeki yapışıklıklar değerlendirilip tedavi edilebilir. Ayrıca kronik pelvik ağrısı olan kadınlarda alttan yatan faktörün araştırılması için uygulanabilir.
  2. Miyomlar: Miyomlar kadınlarda en sık rastlanan jinekolojik rahatsızlıklardandır. Rahim kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu bu tümörler ağrı, kanama, infertilite (kısırlık), tekrarlayan düşükler, erken doğum gibi şikayetlere yok açabilir. Günümüzde laparoskopik cerrahi uygun hastalarda miyom ameliyatlarında öncelikli olarak tercih edilen yöntemdir.
  3. Yumurtalık Kistleri: Her yumurtalık kistinin tedavisinde birinci tercih cerrahi yaklaşım değildir. Ancak medikal tedaviye yanıt vermeyen kistlerde, boyutları artmış kistlerde, dermoid kistlerde, endometrioma (çikolata kisti) tedavisinde laparoskopik cerrahiye başvurulabilir.
  4. Endometriozis: Endometriozis rahim duvarını oluşturan endometrium tabakasının vücutta farklı dokularda veya organlarda yerleşmesi durumudur. Karın içerisinde oluşturduğu yangıya bağlı olarak yapışıklıklar ve anatomide değişikliklere yol açar. Endometriozis kaynaklı ağrı ve infertilite (kısırlık) tedavisinde laparoskopi altın standart cerrahi yaklaşımdır.
  5. Histerektomi (Rahim Çıkarılması): Tedaviye dirençli kanama, ağrı, miyomları olan daha ileri yaştaki hastalarda laparoskopik olarak uterus (rahim) çıkarılarak kesin bir tedavi sağlanabilir.
  6. Rahim ve Vajina Sarkması: İleri yaşta, çok sayıda vajinal doğum veya zor doğum yapanlarda ve genetik yatkınlığı olanlarda karşılaşılabilen genital organlarda sarkma tedavisinde laparoskopik sakrokolpopeksi operasyonu gerçekleştirilebilir.
  7. İnfertilite (Kısırlık): Laparoskopi ile iç genital organlarda gebeliğe engel olabilecek yapışıklıkların ve patolojilerin hem tanısı hem de aynı seansta tedavisi sağlanabilir.
  8. İdrar Kaçırma Tedavisi: İdrar kaçırma tedavisinde hem vajinal hem de laparoskopik teknikler tercih edilebilir. Özellikle daha önce başarısız olmuş idrar kaçırma tedavisi öyküsü olan hastalarda Burch Operasyonu laparoskopik yöntemle gerçekleştirilebilir.
  9. Dış Gebelik: Dış gebelik erken dönem gebeliklerin en riskli ve anne adayı için hayati tehlike oluşturacak komplikasyonudur. Laparoskopik olarak tedavisi sağlanabilir.
  10. Tüp Bağlanması ve Tüp Açılması: Tüplerin bağlanması etkili bir korunma yöntemidir laparoskopik olarak aynı gün taburcu olacak şekilde işlem yapılabilir. Daha önce tüplerini bağlatıp tekrar gebelik planı olan kadınlarda da tüplerin açılması ameliyatı laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir.
  11. Rahim Ağzı Yetmezliği ve Serklaj: Tekrarlayan gebelik kaybı olanlarda rahim ağzına atılan serklaj dikişi laparoskopik yöntemle de atılabilmektedir. Başarı şansı vajinal işlemlere göre daha yüksektir.
  12. Jinekolojik Kanser Tedavisi: Endometrium (rahim duvarı) kanseri, over (yumurtalık) kanseri ve erken evre serviks (rahim ağzı) kanseri tedavisinde kullanılmaktadır.

Laparoskopinin Avantajları Nelerdir?

Açık cerrahiyle kıyaslandığında laparoskopik cerrahi hem ameliyat hem de ameliyat sonrası dönemde hasta açısından ciddi artıları olan bir prosedürdür. Avantajları şöyle sıralanmaktadır:

  • Daha kısa hastanede kalış süresi,
  • Kozmetik açıdan büyük kesiler yerine daha küçük kesi ve yara izi,
  • Operasyonda daha az kan kaybı,
  • Ameliyat sonrası dönemde daha az ağrı,
  • Yaralar daha hızlı iyileşme,
  • Gündelik aktivitelere daha hızlı dönüş,
  • Özellikle kilolu hastalarda ameliyat sonrası yara yeri enfeksiyonu riskini azaltması,
  • Ameliyat sonrası karın içinde yapışıklık oluşma ihtimalinde azalma,
  • Ameliyat sonrası kesi yerinde herni (fıtık) oluşma riskinde azalma.

Laparoskopinin Riskleri Nelerdir?

Laparoskopik cerrahide karşılaşılabilecek olumsuzluklar ve olası riskler açık cerrahiye benzerdir hatta daha düşük orandadır. Açık cerrahiden farklı olarak karın içini şişirmek ve görüntü elde etmek için kullanılan karbondioksit gazına bağlı olarak karın içi basınçta artışa bağlı ameliyat sırasında tansiyon düşmesi ve gaz embolisi riski olabilmektedir ancak tecrübeli cerrahi ve anestezi ekibi sayesinde oldukça nadir görülmektedir.

SIK SORULAN SORULAR

Laparoskopik Ameliyat Öncesinde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Açık veya laparoskopik her ameliyat öncesi en temel nokta, genel sağlık durumunun iyi olmasıdır. Özellikle grip veya soğuk algınlığı, dudakta uçuk gibi rahatsızlıkların olmaması tercih edilir. Alkol ve sigara kullanılıyorsa kesilmesi, beslenmenin düzenlenmesi gerekmektedir. Ameliyat öncesi değerlendirmede yine hekiminizin de önereceği şekilde kansızlık veya demir eksikliği varsa bunun tedavi edilmesi gerekir. Yine ameliyat öncesi anestezi hekimi tarafından yapılacak muayenede hastanın ameliyat için gerekli koşulları sağlayıp sağlamadığı değerlendirilecektir. 

Laparoskopi İşlemi Ne Kadar Sürer?

Bu sorunun cevabı yapılacak ameliyata göre değişkenlik göstermektedir. Tanı amaçlı, dış gebelik, tüp bağlanması gibi ameliyatlar genellikle 30 dakika civarında sürmektedir. Kist ameliyatları 1 saat civarında, rahim alınması ve miyom ameliyatları 2 saat civarında sürmektedir. Rahim sarkması, Endometriozis, kanser ameliyatları için 2 saati aşan sürelere ihtiyaç duyulabilmektedir.

Ameliyat Sonrası Ne Zaman Taburcu Olabilirim?

Laparoskopik cerrahinin açık ameliyatlara göre en büyük avantajı da erken dönemde taburculuk imkanı sunmasıdır. Laparoskopik ameliyatlar sonrasında hastanede kalış süresi genellikle 1 gündür ancak daha küçük prosedürlerde aynı gün taburculuk da sağlanmaktadır.

Ameliyat Sonrası Dikiş İzi Kalır Mı?

Laparoskopik ameliyatlarda yapılan en büyük kesi 1 cm boyutlarındadır. Bunun dışında birkaç adet yarım cm kesiler de bulunur. Bu kesilerin iyileşmesi açık cerrahide gerçekleştirilen 8-10 cm kesiye göre çok daha hızlı olmaktadır ve çok daha iyi kozmetik sonuçları vardır. Bu küçük izler de zaman içerisinde tamamen kaybolacaktır. Özellikle hekiminizin önerisiyle ameliyat sonrasında uygulayacağınız özel jellerle bu süreyi kısaltmak mümkündür.

Ameliyat Sonrasında Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Ameliyatı gerçekleştiren hekiminizin size reçete edeceği antibiyotik, ağrıkesici, kan ilaçlarını düzenli kullanmanız gerekir. Ameliyattan sonraki gün daha kolay iyileşebilmesi için dikiş yerlerinin üzerindeki bantlar açılır. Duş almanıza engel bir durum yoktur ancak sonrasında bu dikiş yerlerini kuru tutmalısınız. Ağır fiziksel aktiviteler ve ağır kaldırmaktan kaçınmalısınız. Yapılacak ameliyatın tipine bağlı olarak bir süre cinsel ilişkiden kaçınmak da gerekebilir. Bu gibi özel önemler hekiminiz tarafından size bildirilecektir.

Ameliyat Sonrası Ne Zaman Gebelik Düşünülebilir?

Laparoskopik ameliyat sonrasında gebelik kararı için doktorun belirttiği süre göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü bu süre yapılan ameliyata göre değişmektedir. Diagnostik (tanısal) laparoskopi ameliyatından 1 ay sonra gebelik planlanabilir. Kist ameliyatlarından 1 ay sonra gebelik planlanabilir. Miyom ameliyatlarından sonra bu süre 3 ay ve 6 ay arasında değişmektedir. Sizler için en doğru bilgiyi hekiminiz verecektir.

Güncelleme Tarihi : 2 Kasım 2023

Yayınlanma Tarihi: 1 Aralık 2022

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al