Yükleniyor

Stockholm Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Stockholm Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Stockholm sendromu, bir rehinenin kendisini esir alan kişiyle bağ kurması, sempati ve/veya empati duyması ve sadakat göstermesine psikolojide verilen isimdir. Stockholm sendromunda, rehine kendisini esir alan kişiyle bağ kurma, kendini onunla özdeşleştirme veya ona sempati duyma yönündeki psikolojik eğilim gösterir.

İçindekiler

Stockholm Sendromu Nedir?

Stockholm sendromu, rehin alınma, cinsel tacize veya şiddete uğrama gibi psikolojik ve duygusal baskıya maruz kalınmasında ortaya çıkan, rehin alan kişi ile empati ve duygusal bağ kurulması ile sonuçlanan psikolojik esarettir. Genel olarak soygunculara karşı mağdurların geliştirdikleri sadakat, empati ve duygusal bağ psikolojide kaygı ve hayatta kalma endişesinin getirdiği bir çeşit savunma mekanizmasıdır.

Kurtarılma umudunu kaybeden bireyler kendilerine psikolojik ve duygusal şiddet uygulayana muhtaç olduklarını düşünürler, tam da bu yaklaşıma dayanarak halk arasında bu sendroma celladına âşık olmak da denir. Baskı uygulayandan gelecek en ufak bir iyi davranış mağdurda minnete ve bağlılığa dönüşerek gerçek durumun üstünü örter. Kurulan bağ kurtarılabilme durumunda da saldırgan ile ortak hareket etmeye kadar götürebilir ki bu da paniğe kapılan mağdurun zarar görmesine sebep olabilir.

Stockholm Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Stockholm sendromu, her ne kadar rehin ve rehine ilişkisine dayanan bir olaydan yola çıkılarak tanımlansa da sosyal ilişkiler içinde de rastlanan bir durumdur. İkili ilişkilerde eziyet gören kurban kendine eziyet edene bağlanır. Bu bağlanma sırasında ise aşağıdaki davranış şekilleri ortaya çıkar:

  • Minnet duygusu besleme
  • Şiddeti ve kötü muameleyi yok sayma
  • İstismarcı ile empati kurmaya çalışma
  • Gerçeklik ile bağını kopararak kendi bakış açısını kaybetme
  • Şiddetten korunabilmek için karşısındakine yaranma çabası içinde olma
  • Yaşadığı durumun suçlusu olarak kendini görme
  • İstismarcıya yardım etme noktasına kadar getiren duygusal bağ kurma

Stockholm Sendromu İnsan Psikolojisini Nasıl Etkiler?

Stockholm sendromu belirtileri yaşayan psikolojik esir olarak tanımlanan kişilerde travma sonrası stres bozukluğunun geliştiği görülür ve günlük hayata uyum sağlamakta zorluk yaşarlar. Stockholm sendromunda kişilerde ki fiziksel ve ruhsal değişimler şunlardır:

  • Uykusuzluk
  • Kabus görme
  • Güvensizlik hissi
  • Herhangi bir sebebe bağlı olmayan sinirlilik hali
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Gerçek olmayan duyguların sebep olduğu duygu durumu değişikliği
  • Tekrar tekrar travmaya sebep olan olayı hatırlama
  • Her şeye şaşırmak
  • Hayattan zevk almama hali

Stockholm Sendromu Tedavisi Var mıdır?

Stockholm sendromu, hastanın öyküsü dikkate alınarak teşhis konulan bir durumdur. Bununla birlikte hastanın klinik bulguları üzerinden yola çıkılarak tedavi başlar. Uyku bozukluğu yaşayan hastaya uzman hekim ilaç tedavisi önerirken uyku bozukluğunun uzun sürmesi durumunda travma sonrası stres bozukluğu tedavisi de uygulanabilir.

Genel olarak psikolojik etkilerini ortadan kaldırabilmek için mağdurun duygusunu tanıması ve değişen duygu durumuyla baş etmeyi öğrenmesi hedeflenir. Hastanın hikayesi dikkate alınarak uygulanacak olan tedavisinde yaygın olarak psikoterapi kullanılırken, bu yöntemle hastada anksiyete ile depresyonu çözmek ve farkındalık oluşturmak amaçlanır.

Amaç hastanın kötü muamele yapanın niyetini anlaması ve farkında olmasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Güvenliğin tesis edilmesi ise hastadaki güvensizlik duygusunu minimize edebilir. Belirli bir süre yas sürecine giren hastanın hayatla yeniden bağ kurabilmesi için zamana ihtiyacı vardır. Aile ve grup çalışmalarıyla ve sağlıklı bir dayanışma ağıyla hastanın normal hayatına dönmesi sağlanabilir.

Stockholm Sendromu Hakkında Sıkça Sorular Sorular

Stockholm sendromu nasıl ortaya çıkmıştır?

Stockholm sendromunun ortaya çıkış hikayesi 1973 yılında meydana gelen bir banka soygunu olayına dayanır. Banka soygunu olayında Clark Olofsson ve arkadaşı Kreditbanken’deki 4 banka görevlisini 6 gün boyunca rehin alır. Olayda soyguncular tarafından rehin tutulan 4 kadın görevlinin soygunculara karşı empati ve şefkat temelli bir davranış şekli geliştirdiği görülür. Hatta polisin bankaya operasyon düzenleneceğini anlayan rehineler soyguncuları uyarır. 6 günün sonunda içeri atılan göz yaşartıcı bombayla kurtarılan rehinelerin kurtarıldıktan sonraki günlerde de soyguncularla iyi ilişkileri devam eder. Bazı rehinelerin ise soyguncuların avukatlık ücretlerini karşıladığı görülür. Sendromu en iyi tanımlayan olay ise soygunculardan biriyle evlenmek için nişanlısından ayrılan rehine kadındır. Bu olay üzerine sendromun tanımı ilk kez psikiyatr Nils Bejerot tarafından yapılmıştır.

Katiline aşık olmak ne demektir?

Halk arasında katiline(celladına) âşık olmak olarak da anılan Stockholm sendromunun ortaya çıkmasının ana sebebi hayatta kalma içgüdüsüdür. Özetle, kendine şiddet uygulayanla baş başa kalan, dış dünya ile hiçbir bağı kalmayan kurban ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için kendine baskı uygulayana bağımlı olduğunu düşünmesi durumudur.

Stockholm sendromu hastalık mıdır?

Stockholm sendromu, rehin alınan kişilerin kendilerini rehin alan kişi ile kurdukları bağı tanımlayan bir teoridir. Bir akıl sağlığı sorunu yani hastalık olarak olmayıp, şiddeti normalleştirmek ve şiddeti uygulayana sempati beslemek hatta onunla empati kurmak zihinsel ve duygusal bir tepki olarak değerlendirilmektedir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 3 Nisan 2024

Yayınlanma Tarihi: 22 Mart 2023

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al