Yükleniyor

İnterstisyel Akciğer Hastalığı Nedir?

İnterstisyel Akciğer Hastalığı Nedir?

İnterstisyel akciğer hastalığı, akciğerde bulunan kesecikler ile alakalı bir hastalıktır. Bu kesecikler, alveol ismi ile bilinir. Bu keseciklerin etrafında bazı nedenlerden kaynaklı olarak kalınlaşmaların meydana gelme ihtimali söz konusudur. Meydana gelen bu kalınlaşma, interstisyel akciğer hastalığı oluşumuna sebep olur. 

İçindekiler

Akciğer dokusunun kalınlaşmasına neden olan bu durum neticesinde ise oksijenin kana geçmesi zorlaşmaya başlar. Bu doğrultuda ise kişilerde bazı belirtiler ortaya çıkar. Belirtiler hafif, orta ya da şiddetli bir şekilde hissedilebilir. Hastalığa bağlı olarak görülebilecek belirtilerin ortaya çıkması halinde ise kişilerin alanında uzman hekimlere başvurması gerekir.

İnterstisyel akciğer hastalığı, kişinin sağlık durumunu ciddi şekilde etkiler. Farklı sağlık problemlerinin oluşmasına neden olur. Aynı zamanda akciğerlerin daha fazla hasar almasına da yol açar.

İnterstisyel Akciğer Hastalığı Nedir?

İnterstisyel akciğer hastalığı, akciğerin kalınlaşması ve sertleşmeye başlaması olarak tanımlanabilir. Direkt olarak akciğer kalınlaşmaz. Akciğerde var olan keselerin çevresi kalınlaşmaya başlar. Böylelikle akciğer sertleşmesi meydana gelir. Bu hastalıktan akciğer sertleşmesi olarak bahsetmek de mümkündür. 

İnterstisyel akciğer hastalığı kısaca "IAH" olarak adlandırılır. Farklı akciğer hastalıkları sebebiyle oluşur. Bu hastalığın bilinen farklı türleri vardır. IAH tek bir hastalık olarak düşünülmez. 

İnterstisyel Akciğer Hastalığı Nedenleri

İnterstisyel akciğer hastalığı nedenleri arasında kişinin bağışıklık sistemi ilk sıralarda yer alır. Bağışıklık sisteminin zayıf olması, IAH hastalığını tetikleyebilir. Aynı zamanda çevresel faktörlere bağlı olarak da bu hastalığın oluşma ihtimali söz konusudur. Genetik olarak interstisyel akciğer hastalığı oluşabilir. Bu nedenler genel olarak şöyle incelenir:

Genetik Faktörler

Kişilerin aile geçmişinde interstisyel akciğer hastalığı olan kişilerde, bu hastalığın ortaya çıkma riski yüksektir. Yine aile geçmişinde farklı akciğer hastalıkları olan kişilerde de IAH oluşumu meydana gelebilir. Bu durum bazen çocukluk döneminde ortaya çıkarken bazen de yetişkinlik döneminde görülebilir. Bazı genetik mutasyonlar nedeni ile bu hastalık nesilden nesle aktarım sağlar.

Çevresel Faktörler

Çevresel faktörler, birçok farklı hastalığı tetikleyebilir. İnterstisyel akciğer hastalığı da bu kategori içerisinde yer alır. Özellikle sigara kullanımına bağlı olarak bu hastalığın başlaması mümkündür. Sigara, akciğer sağlığını direkt olarak tehdit eder. Kimyasal maddelere maruz kalmak ya da bali ve tiner gibi kimyasalları eğlence amaçlı kullanmak da yine akciğer hastalığına yol açan etkenler arasında yer alır. Fazla radyasyona maruz kalmak, radyasyon terapisi almak, enfeksiyon hastalıkları ve bazı toz türleri nedeni ile de bu hastalığın ortaya çıkması mümkündür.

Bağışıklık Sistemine Bağlı Faktörler

Bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan bazı hastalık türleri vardır. Bu hastalık türleri bağışıklık sistemini zayıflatırken aynı zamanda interstisyel akciğer hastalığı oluşumuna da yola açabilir. Özellikle Lupus hastalığı ve romatoid artrit nedeni ile IAH oluşabilir.

İnterstisyel Akciğer Hastalığının Evreleri ve Belirtileri

İnterstisyel akciğer hastalığı evreleri yavaş yavaş ortaya çıkar. Her ne kadar yavaş ilerliyor olsa da kişinin günlük hayatını dahi olumsuz hale getirebilir. İnterstisyel akciğer hastalığı özellikleri arasında, hastalığın yavaş ilerlemesine ek olarak kronik hale gelebilmesi de yer alır. Bu nedenle de erken tanı önemlidir. İnterstisyel akciğer hastalığı belirtileri ve evreleri şunlardır:

Erken Evre

Hastalığın erken evresi, I. evre olarak da tanımlanabilir. Bu aşamada hastalık daha yeni başlamıştır ve belirtiler yeni yeni görülür. Görülen belirtiler ise hafiftir. Genellikle uzun süreli bir kuru öksürük meydana gelir. Aynı zamanda kişi günlük hareketlerde zorlanabilir. Kuru öksürük nedeni ile yorulmalar meydana gelebilir. İlerleyen süreçte ise nefes darlığı başlar. Kişilerde halsizlik ve yorgunluk gibi belirtiler de ortaya çıkar. 

II. Evre

Hastalığın ikinci evresinde belirtiler artar ya da var olan belirtiler daha şiddetli hale gelir. Özellikle nefes darlığı daha da şiddetlenir. Nefes alırken hırıltılı bir ses çıkmaya başlar. Bu aşamada göğüs ağrısı meydana gelebilir. Göğüste sıkışma hissi oluşabilir. Aynı zamanda iştah kaybı başlar ve ani kilo kayıpları meydana gelir.

III. Evre

Bu evre aynı zamanda ileri evre olarak da adlandırılır. Nefes darlığı artık oksijen yetmezliğine dönüşmeye başlar. Hipoksemi belirtileri ortaya çıkar. Kişide oksijen yetmezliğine bağlı olarak siyanoz yani morarma durumu başlar.

Hastalığın klinik seyri hafiften orta şiddete doğru ilerler. Orta şiddetten ise şiddetli hale geçiş yapar. Üç evrede hastalık yavaş yavaş ilerler. İlk evredeyken kişiye tanı konulması, tedavi sürecini olumlu yönden etkileyen bir durumdur. Bu nedenle belirtiler göz ardı edilmemelidir. Hastalığın ilerleyen evrelerinde ortaya çıkan şiddetli belirtiler, yaşam kalitesinin düşmesine neden olur. Aynı zamanda hastalarda hayati risk artış gösterir.

İnterstisyel Hastalık Tipleri ve İlişkili Akciğer Sorunları

İnterstisyel hastalık tipleri, farklı akciğer hastalıklarını kapsar. Bu nedenle oldukça geniş bir içeriğe sahiptir. İnterstisyel hastalık tipleri ve ilişkili akciğer sorunları şöyle bilinir:

  • Fibrozisli İnterstisyel Akciğer Hastalığı: İnterstisyel akciğer hastalığı fibrozisli ismi ile bilinen bu tip, yaşlılık döneminde daha sık ortaya çıkar. Nefes darlığı ile başlar ve oksijen yetmezliğine neden olur. Solunum fonksiyonlarında azalma, sekonder pulmoner hipertansiyon ve efor kaybı gibi akciğer sorunları ile ilişkilidir. 
     
  • Kronik İnterstisyel Akciğer Hastalığı: Kronik interstisyel akciğer hastalığı, otoimmün hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar. Uzun süreli belirtileri vardır. Genellikle kuru öksürük ile ortaya çıkar. Bu tip interstisyel hastalığın ilişkili olduğu akciğer sorunları arasında ise hipoksemi, kronik hipoksemi, pulmoner fibrozis ve sekonder kalp hastalıkları yer alır. 
     
  • Diffüz İnterstisyel Akciğer Hastalığı: Diffüz interstisyel akciğer hastalığı ise pulmoner fibrozis oluşumuna neden olan türler arasında yer alır. Aynı zamanda en tehlikeli olan interstisyel akciğer hastalık türlerinden birisi olarak da bilinir. Oksijen yetersizliği en şiddetli seviyededir. Akut solunum yetmezliği meydana gelebilir. Kişilerin yoğun bakıma alınması gerekli olabilir. Ani vefatlar gerçekleşebilir. 
     
  • Sarkoidoz ile İlişkili İnterstisyel Hastalık: İnterstisyel akciğer hastalığı sarkoidoz özellikle genç yaşlarda görülen bir sağlık problemidir. Sigara tüketimi bu hastalığın temel nedenleri arasında yer alır. Asemptomatik olarak görülme ihtimali vardır. İlerleyen süreçte fibrozis oluşabilir. Ciltte lezyon oluşumuna ve görme problemlerine neden olur.
     
  • Silikozis ve Pulmoner Fibrozis: Silikoziz genellikle fazla toza maruz kalınması halinde ortaya çıkar. Madenciler en riskli kategoride yer alır. Kuvars tozu olarak bilinen silika, direkt olarak silikoziz oluşumuna sebebiyet verebilir. Pulmoner fibrozis ise kronik interstisyel akciğer hastalığına ve diffüz interstisyel akciğer hastalığına bağlı olarak ortaya çıkar. İnterstisyel akciğer hastalığı sınıflaması; hastalığın belirtilerine, şiddetine ve ilişkili akciğer sorunlarına bağlı olarak değerlendirilir.

Oskültasyon Bulguları ve Tanı Yöntemleri

Hastalığa dair tanı konulabilmesi için öncelikle fiziki muayene gereklidir. İnterstisyel akciğer hastalığı oskültasyon ile teşhis edilebilir. Bunun için kişinin kalbi ve ciğerleri dinlenir. Oskültasyon sonrasında ise fiziki muayene bulguları, kişide ortaya çıkan semptomlar, hastanın sağlık geçmişi ve aile öyküsü incelenir. Bu incelemeler sonrasında ise bazı görüntüleme tekniklerine başvurulur. Kişinin akciğerinde kalınlaşma olup olmadığı, görüntüleme teknikleri yardımı ile anlaşılır. 

Solunum fonksiyon testleri ve efor testi ile de hastaların nefes darlığı ve oksijen yetmezliğinin durumu kontrol edilir. Bazı kan tahlilleri talep edilir. Radyolojik tekniklerden de yararlandıktan sonrasında kişilere tanı konulması mümkün hale gelir. Tanı konulduktan sonra ise hastalığın hangi evrede olduğuna bağlı olarak tedavi aşamasına geçilir.

İnterstisyel Akciğer Hastalığı Tedavisi

İnterstisyel akciğer hastalığı tedavisi için kişiye tanı konulur. Bu tanı sonrasında ise hastalığın evresine göre hangi tedavi uygulanacağına karar verilir. Erken evre interstisyel akciğer hastalığında ilk olarak yaşam tarzı değişikliklerine başvurulması gerekir. Sigara tüketiminden kaçınılmalıdır. Sağlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir ve gün içinde hafif egzersizler yapılmalıdır. Kimyasallara maruz kalmamaya da dikkat etmek gerekir.

Erken ve orta seviye sürecinde ilaç tedavisine başvurulur. Kişilerin düzenli olarak ilaç kullanması gerekli olabilir. Bu nedenle doktor kontrollerinin aksatılmaması gerekir. Gerekli durumlarda oksijen tedavisi uygulanır. İleri evrede ise ilaç tedavisinin yeterli olmaması halinde, akciğer nakli gereklidir. Akciğer nakli sonrasında ise kişilerin kendilerine daha fazla dikkat etmesi gerekir. Düzenli olarak kontrollere gidilmelidir. Tütün ve tütün ürünleri kullanılmaması, özellikle bu aşamada çok daha fazla önem taşır. 

Akciğer naklinden sonrasında da kişilerin bir süre ya da ömür boyu ilaç kullanması gerekli olabilir. Bu bilgiler, hastalara doktorlar tarafından bildirilir. Fakat akciğeri korumak gerekir. Doğada hafif yürüyüşler yapılabilir. Yoga ve meditasyona yönelmek mümkündür. Böylelikle nefes egzersizlerinden de faydalanılır. Kişi kendini yormadan sağlığına dikkat etmelidir.

Akciğer yağlanmasına neden olabilecek besinlerden de uzak durulmalıdır. Sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmesi önerilir. Gerekli durumlarda diyetisyene başvurulabilir. Diyetisyenler, kişinin sağlık problemini ve organ naklini göz önüne alarak kişiye uygun bir diyet listesi sunar.

Yaşam Kalitesi ve Takip Süreci  

Akciğer hastalıkları tedavi sürecinde kişinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik fiziksel ve psikolojik olarak destek alması da son derece önemlidir. Aynı zamanda kişilerin tedavi sürecini aksatmaması, kontrol ve tetkiklerine düzenli olarak gitmesi de yaşam kalitesinin artması adına büyük bir önem taşır. 

İnterstisyel Akciğer Hastalığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

İnterstisyel akciğer hastalığı tamamen iyileşir mi?

Bu hastalık türünün tamamen iyileşmesi pek mümkün değildir. Erken evrede başlayan tedavi sayesinde kişide görülen semptomlar ilerlemez. Orta evrede ise kişi ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalabilir. Son evrede ise organ nakli ile kişi sağlığına kavuşabilir. Fakat bu durum, hastalığın tamamen iyileşmesini sağlamaz. Sadece kişinin yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur ve belirtilerin şiddetini azaltır. Fakat hastalığın tedavi edilmemesi halinde akciğer iflas eder. Akciğer nakli gerekli olabilir. Kişinin muayeneyi ya da tedaviyi reddetmesi halinde ise ani ölümler gerçekleşebilir.

Hangi meslek grupları risk altında?

Özellikle maden işçileri risk altındadır. Bunun nedeni ise madenlerdeki tozların solunmasıdır. Toz solunumuna bağlı olarak interstisyel akciğer hastalığı ortaya çıkabilir. Madenciler haricinde ise risk altında olan meslek grupları arasında; inşaat işçileri, çiftçiler, demirciler, tekstil fabrikalarında çalışanlar, kaynakçılar ve metal işçileri yer alır. Genellikle toz solunumuna ve kimyasal solunumuna maruz kalan kişiler risk altındadır. Kuaförler ve temizlik görevlilerinin de daha dikkatli olması gereklidir. Bu alanda hizmet veren kişiler de risk grubu dahilindedir.

Silikozis ve interstisyel hastalık farkı nedir?

İnterstisyel hastalıkların birçok alt türü bulunur. İltihap oluşumuna neden olur. Silikozis ise bu alt türlerden birisidir. Toz solunumuna bağlı olarak meydana gelir. Kısaca belirtmek gerekirse silikozis, interstisyel hastalığının alt türlerinden birisi olarak bilinir. Bu nedenle silikozis ile interstisyel hastalığın arasındaki farkı açıklamak pek mümkün değildir.

Fibrozis gerileyebilir mi?

Fibroziste gerileme meydana gelmez. Fakat bazı tedavi yöntemleri sayesinde fibrozisin ilerlemesi yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir. Gerilemesi için uygulanabilecek herhangi bir yöntem yoktur. Erken evrede tedaviye başlanırsa hastalığın nedeni bulunabilir. Hastalığın nedeninin bulunması halinde ise fibrozis tedavi edilebilir. Fakat bu kesin bir bilgi değildir. Bu nedenle fibrozis gerilemesi ile ilgili bilgileri doktorunuza danışabilirsiniz. 

 

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 11 Temmuz 2025

Yayınlanma Tarihi: 4 Temmuz 2025

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al
Doktor Bul Doktor Bul Randevu Al Randevu Al Canlı Destek Canlı Destek