Yükleniyor

Basit Önlemlerle Reflü Şikayetlerini Azaltabilirsiniz

Basit Önlemlerle Reflü Şikayetlerini Azaltabilirsiniz

Baharatlı yemekler, çikolata ve taze sıkılmış meyve suyu tüketimi sonrası, midenizden boğazınıza doğru yanma mı oluşuyor? Ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve kronik öksürük sorunlarınız mı var? Eğer bu soruların yanıtı “evet” ise toplumda her 100 kişiden 20’sini etkileyen reflü sorunu ile karşı karşıyasınız demektir. Toplumda her beş kişiden birinin reflü hastalığına ait semptomlara sahip olduğu biliniyor. Yaşlılarda, obez kişilerde ve gebelerde ise daha sık görülüyor. Reflü ile yaşamak yalnızca yaşam kalitesini düşürmez, ülser ve yemek borusu kanseri gibi önemli problemleri de beraberinde getirebilir. Reflü şikayetlerini en aza indirmek ise yaşam stilinizi değiştiren basit önlemler ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile mümkündür. Memorial Dicle Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Remzi Beştaş, reflü nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

Astım, kronik öksürük ve ses kısıklığına dikkat

Mideden boğaza doğru yayılan ve daha ziyade yemekten sonra oluşan yanma, reflünün en sık görülen belirtisidir. Bunu, mide içeriğinin ağza gelmesi ve yutma güçlüğü gibi belirtiler takip eder. Bazı hastalarda; ağrılı yutkunma, geğirti, hıçkırık, bulantı ve kusma gibi şikayetler de ender olarak görülebilir. Reflü yalnızca yemek borusu, mide ve bağırsak sistemi değil, bunların dışındaki organ ve sistemlerde de bazı belirtiler ile kendini gösterebilir. Gastroözofajial reflü hastalığı kalp krizini taklit edebilen şiddetli göğüs ağrısı, yemek borusunun daralması veya tıkanması, kanama, ses kısıklığı, astım benzeri semptomlar ve yemek borusunda kanser öncüsü bir lezyon olduğu kanıtlanan Barrett özofagusuna yol açtığından tanısı ve tedavisi oldukça önemli bir hastalıktır.

Baharat ve salça şikayetleri artırabilir

Reflü sorunu yaşayan hastalarda, özellikle baharatlı gıdalar, yağlı ve salçalı yemekler, çikolata, taze sıkılmış meyve suları tüketildiğinde şikayetler belirgin bir artış gösterir. Bunların yanında çay ve kahve tüketimi de hastaya rahatsızlık verir. Reflü belirtileri özellikle aşırı kilolu ve obezite sorunu olan hastalarda daha belirgindir, kilo probleminin obezitenin önemli bir nedeni olduğu da unutulmamalıdır. Reflü şikayetleri yaşayan kişilerin kilo verdiklerinde, bu sorunun önemli ölçüde azaldığı görülmüştür.

Tedavisi sağlanmayan reflü yaşam kalitesini düşürüyor

Reflü hastalığı tedavi edilmediğinde farklı sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Peptik striktür olarak adlandırılan yemek borusunda darlık problemi ile mide asidinin yemek borusuna sürekli geri kaçmasının sonucu olarak meydana gelir ve hastalar yemek borusunun alt kısmında yemeklerin takılması ile kendini göstermektedir. Kronik gastroözofajial reflü hastalığının ciddi bir komplikasyonu barrett özofagusudur. Barrett özofagusunda, yemek borusunun yüzeyi sürekli asit maruziyeti nedeniyle değişikliğe uğrar. Barrett özofagusu yemek borusu kanseri için bir risk faktörüdür. Bu hastalarda özofagus kanseri gelişme riski sağlıklı bireylere oranla yaklaşık 30 kat daha fazladır. Reflü hastalığının kesin tanısı için baryumlu özofagus grafisi, endoskopi veya asit (pH) testi uygulanmalıdır. Reflü hastalığına sahip kişiler, eğitimli bir gastroenterolog tarafından endoskopi ile takip edilmelidir.

Reflü tedavisinde yaşam stili değişiklikleri önemli

Yaşam stilinde değişiklik her reflü hastasına önerilmelidir. Reflü hastaları öncelikle hayat kalitesini yükselten ve şikayetleri azaltan basit önlemler almalıdır. Reflü şikayetlerinin kontrol altına alınmasında diyet değişikliği de çok önemlidir. Hastaya özel bir diyet programı uygulanmalı, porsiyonlar küçültülmeli, yağlı yemeklerden sakınılmalı ve çikolata tüketimi azaltılmalıdır. Reflü hastalığının tedavisinde yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir;

  • Yemekten sonra en az iki saat uzanmaktan kaçınmak
  • Yatmadan en az iki saat önce yemek yememek
  • Başı yüksekte tutarak uyumak 
  • Dar giysilerden kaçınmak
  • Fazla kilolardan kurtulmak
  • GÖRH'nı tetikleyen yiyecek ve ilaçlardan (yağlar, çikolata ve kafeinli içecekler) ve yemek borusunun hasarlı yüzeyini tahriş edebilecek yiyeceklerden (narenciye suyu, domates suyu ve muhtemelen biber) kaçınmak,
  • Hem sigara hem de alkollü içecekler, asit geri akışını için bir engel olan LES basıncını düşürür.  Bu nedenle bu alışkanlıklardan kaçınmak gerekir.

Güncelleme Tarihi : 26 Nisan 2023

Yayınlanma Tarihi: 17 Ekim 2017

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al