PET-CT, Pozitron Emisyon Tomografisi olarak bilinen ve özellikle kanser gibi hastalıkların teşhisi için kullanılan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Modern tıpta hastalıkların erken teşhisi ve doğru tedavi planlaması büyük önem taşır. Bu bağlamda PET-CT gibi ileri düzey görüntüleme teknikleri, hastalıkların teşhis ve takibinde kritik bir role sahiptir. Kanserli dokuların belirlenmesi, tedavi planlaması ve sürecin değerlendirilmesi için kanserle savaşta başarıyı artırabilen bir yöntem olan PET-CT, pek çok hastanın sağlıklı bir yaşama kavuşmasında kullanılan teknolojilerden biridir.
PET-CT Nedir?
PET-CT, Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve Bilgisayarlı Tomografi (CT) görüntüleme yöntemlerinin birleşiminden oluşan, vücuttaki metabolik ve yapısal değişiklikleri gösteren ileri düzey tıbbi görüntüleme tekniğidir. Bu ikili kombinasyon, hem hücrelerin fonksiyonel aktivitelerini hem de organ ve dokuların detaylı anatomik yapılarını eş zamanlı olarak değerlendirme imkanı sunar. PET-CT'nin temel prensibi, radyoaktif bir madde olan FDG (Fluorodeoksiglukoz)'nin vücuda enjekte edilmesi ve bu maddenin hücreler tarafından ne kadar alındığının ölçülmesidir.
Özellikle kanser hücreleri, yüksek metabolik hızları nedeniyle sağlıklı hücrelere kıyasla çok daha fazla FDG emerler. Bu durum, tümörlerin ve diğer metabolik olarak aktif bölgelerin PET görüntülerinde parlak noktalar halinde belirginleşmesini sağlar. CT ise bu metabolik aktivitenin anatomik olarak nerede olduğunu göstererek hekimlere hastalığın yerleşimi, büyüklüğü ve yayılımı hakkında kesin bilgi verir. PET-CT, başta onkoloji olmak üzere, nöroloji ve kardiyoloji gibi birçok alanda tanı, evreleme, tedaviye yanıtın değerlendirilmesi ve nüks takibi için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir.
PET-CT Nasıl Çekilir?
PET-CT çekimi, doğru sonuçlar elde edebilmek için titiz bir hazırlık ve uygulama süreci gerektiren, multidisipliner yaklaşımla gerçekleştirilen bir tıbbi prosedürdür. Bu süreç, birkaç önemli aşamadan oluşur. Aşağıda PET-CT çekimi detayları sıralanmıştır.
Hazırlık Süreci
PET-CT çekimi öncesinde hastaların uyması gereken bazı özel kurallar bulunmaktadır. Bu kurallar, görüntünün kalitesini ve sonuçların doğruluğunu doğrudan etkiler.
Açlık: Çekimden önce genellikle 4 ila 6 saatlik bir açlık dönemi gereklidir. Bu süre boyunca su dışında hiçbir şey tüketilmemelidir. Özellikle diyabet hastalarının kan şekeri seviyeleri, çekim sonuçlarını ciddi şekilde etkileyebileceğinden, bu konuda doktor veya radyoloji ekibi ile detaylı bir görüşme yapması kritik öneme sahiptir. Kan şekeri seviyesinin genellikle 150 mg/dL altında olması istenir.
İlaç Kullanımı: Düzenli kullanılan tüm ilaçlar hakkında doktor bilgilendirilmelidir. Bazı ilaçlar, özellikle insülin gibi kan şekeri düzeylerini etkileyenler, çekimden önce geçici olarak ayarlanabilir veya bırakılması gerekebilir.
Fiziksel Aktivite Kısıtlaması: Çekimden önceki 24 saat boyunca yoğun fiziksel aktiviteden veya ağır egzersizden kaçınılmalıdır. Kaslarda aşırı FDG tutulumu, yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.
Giyim ve Aksesuarlar: Çekim sırasında kemer ya da fermuarlı kıyafetler gibi metal içeren giysiler, takılar, piercingler ve saç tokaları gibi tüm metal eşyaların çıkarılması istenir. Bu tür metal nesneler, görüntü kalitesini bozarak artefaktlara neden olabilir. Hastalara genellikle tek kullanımlık hastane önlüğü giymeleri tavsiye edilir.
Medikal Durum Bilgisi: Hamilelik şüphesi olan veya emziren kadınların, bilinen alerjisi olanların ve klostrofobi yani kapalı alan korkusu yaşayan hastaların durumu, çekim öncesinde mutlaka sağlık personeline bildirilmelidir. Hamilelikte radyasyon maruziyeti nedeniyle PET-CT çekimi genellikle ertelenir veya farklı bir yöntem tercih edilir.
Radyofarmasötik Madde Enjeksiyonu
Hazırlıkların tamamlanmasının ardından, hastaya damar yolu ile radyofarmasötik adı verilen radyoaktif bir madde enjekte edilir. En yaygın kullanılan radyofarmasötik, glukozun radyoaktif bir türevi olan FDG (Fluorodeoksiglukoz)'dir. Enjeksiyon sonrası, radyoaktif maddenin vücutta tüm organ ve dokulara dağılması ve özellikle metabolik olarak aktif hücreler tarafından emilmesi için genellikle 60 ila 90 dakika kadar bir bekleme süresi bulunur. Bu süre zarfında hastanın mümkün olduğunca sessiz ve hareketsiz kalması, konuşmaktan ve kas aktivitesini artırmaktan kaçınması önemlidir. Bu, FDG'nin doğru bölgelerde, özellikle tümör hücrelerinde optimal düzeyde birikmesini sağlamak için gereklidir.
Görüntüleme Süreci
Bekleme süresinin bitiminde, hasta PET-CT tarayıcısının masaüstüne sırtüstü yatırılır. Bu cihaz, hem PET hem de CT tarayıcısını entegre eden büyük, tünel şeklinde bir makinedir. Masa, yavaşça tarayıcının içine doğru hareket eder ve görüntüleme başlar. Tarama sırasında hastanın kesinlikle hareketsiz kalması büyük önem taşır. En küçük bir hareket bile görüntülerin bulanıklaşmasına ve teşhisin zorlaşmasına neden olabilir. Tarama süresi, incelenecek vücut bölgesinin büyüklüğüne ve çekimin klinik amacına bağlı olarak genellikle 20 ila 45 dakika arasında değişir.
Tarayıcı, FDG'den yayılan pozitronları algılar ve bu verileri kullanarak vücudun metabolik aktivitesini gösteren 3 boyutlu PET görüntüleri oluşturur. Aynı anda CT kısmı da anatomik detayları gösteren kesitsel görüntüler elde eder. Bu iki görüntü seti bilgisayar ortamında birleştirilerek, hem metabolik aktiviteyi hem de bu aktivitenin anatomik olarak nerede yerleştiğini gösteren karma ve çok daha kapsamlı görüntüler elde edilir. Elde edilen bu birleşik görüntüler, radyoloji uzmanları tarafından detaylı bir şekilde incelenir.
PET-CT Neden Çekilir?
PET-CT çekimi, geniş bir yelpazedeki tıbbi durumların teşhisi, evrelemesi ve takibinde kritik bilgiler sağlayan güçlü bir görüntüleme yöntemidir. Başlıca kullanım alanları aşağıda sıralanmıştır.
Kanser Teşhisi ve Evrelemesi: PET-CT, şüpheli kitlelerin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığını ayırt etmede oldukça etkilidir. Aynı zamanda kanserin vücuttaki yayılımını yani metastaz durumunu belirlemede, hastalığın evresini doğru bir şekilde saptamada hayati bir rol oynar. Bu sayede hastaya en uygun tedavi stratejisinin belirlenmesi sağlanır.
Tedaviye Yanıtın Değerlendirilmesi: Kemoterapi, radyoterapi veya diğer kanser tedavilerinin tümör üzerindeki etkisini değerlendirmek için PET-CT çekilir. Tedaviye yanıt veren tümörlerin metabolik aktivitesi düşerken, tedaviye dirençli veya ilerleyen tümörler aktif kalmaya devam eder.
Nüks Takibi: Kanser tedavisi sonrası hastaların düzenli takibinde, hastalığın nüks edip etmediğini kontrol etmek amacıyla PET-CT çekimi yapılabilir. Erken evre nükslerin tespiti, başarılı müdahale için kritik önem taşır.
Radyoterapi Planlaması: Radyoterapi veya ışın tedavisi uygulanacak bölgelerin kesin sınırlarını ve tümörün yerini belirlemek için PET-CT görüntüleri kullanılır. Bu da radyasyonun sadece kanserli hücrelere odaklanmasını sağlayarak sağlıklı dokuların korunmasına yardımcı olur.
Nörolojik Hastalıklar: Alzheimer hastalığı gibi demans türlerinin erken teşhisinde, Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların ayırıcı tanısında ve epilepsi odaklarının belirlenmesinde beyindeki glukoz metabolizmasındaki değişiklikleri görüntülemek için PET-CT kullanılabilir.
Kardiyolojik Hastalıklar: Kalp kasının canlılığını değerlendirmede ve koroner arter hastalığı sonrası kan akışı bozukluklarını tespit etmede PET-CT yardımcı olabilir. Bu bilgi, bypass ameliyatı veya anjiyoplasti gibi revaskülarizasyon prosedürlerinin faydalı olup olmayacağını belirlemede önemlidir.
Enfeksiyon ve Enflamasyon Odaklarının Belirlenmesi: Vücuttaki gizli enfeksiyon veya enflamasyon odaklarının saptanmasında da PET-CT 'den faydalanılabilir, çünkü enflamatuar hücreler de artmış glukoz metabolizması gösterebilir.
PET-CT Ne Kadar Sürer?
PET-CT çekimi için toplam süreç, hazırlık, radyoaktif maddenin enjeksiyonu, vücutta dağılması için bekleme süresi ve tarama süresi dahil olmak üzere genellikle 2 ila 3 saat arasında değişir. Radyoaktif maddenin vücutta optimal şekilde dağılması için gereken bekleme süresi yaklaşık 60-90 dakikadır. Tarama süresinin kendisi ise incelenen vücut bölgesine ve çekimin amacına bağlı olarak genellikle 20 ila 45 dakika arası sürer. Bu nedenle hastaların randevu gününde bu süreyi göz önünde bulundurarak planlama yapmaları önerilir.
PET-CT Yan Etkileri Nelerdir?
PET-CT çekimi genellikle güvenli bir prosedür olarak kabul edilir, ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi potansiyel yan etkileri veya riskleri bulunabilir. Bu riskler genellikle minimal düzeydedir ve çoğu hastada herhangi bir ciddi yan etki görülmez. Başlıca yan etkiler ve dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Radyasyon Maruziyeti
En temel risk, çekim sırasında alınan iyonize radyasyondur. PET-CT, hem PET hem de CT bileşenlerinden dolayı diğer tek başına görüntüleme yöntemlerine göre biraz daha fazla radyasyon içerir. Fakat bu radyasyon dozu tanısal amaçlar için kabul edilebilir sınırlar içindedir ve testin sağladığı tanısal bilginin faydası, genellikle potansiyel riskin üzerindedir. Çocuklar ve hamile kadınlar gibi hassas gruplarda radyasyon maruziyeti riski daha dikkatli değerlendirilmelidir.
Alerjik Reaksiyonlar
Nadiren de olsa, radyoaktif maddeye karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Bunlar genellikle hafif olup kaşıntı, döküntü gibi belirtilerle kendini gösterir. Çok nadiren anafilaksi yani daha ciddi alerjik reaksiyonlar görülebilir. Ancak bu durumlara karşı tıbbi ekipler gerekli hazırlıkları yapar.
Enjeksiyon Bölgesinde Hassasiyet
Radyofarmasötik maddenin enjekte edildiği damar yolu bölgesinde hafif ağrı, kızarıklık veya morarma görülebilir. Bu durumlar genellikle geçicidir. Çekimden kısa bir süre sonra etkisini yitirir.
Kan Şekeri Düzeyleri
Diyabet hastalarında, kan şekeri düzeylerinin çekim öncesi kontrol altında olmaması durumunda testin doğruluğu etkilenebilir. Buna ek olarak bazı hastalarda enjeksiyon sonrası hafif bir kan şekeri düşüşü yani hipoglisemi yaşanabilir. Bu durum genellikle tolere edilebilir düzeydedir.
Klostrofobi
Tarayıcı tünelinin dar yapısı nedeniyle klostrofobisi olan bazı hastalar için endişe veya rahatsızlık hissi oluşabilir. Bu gibi durumlarda, hastanın sağlık personeline önceden bilgi vermesi, gerekirse hafif bir sakinleştirici ile destek sağlanması mümkündür. Bu yan etkilerin çoğu nadirdir ve hafiftir. Hastaların olası riskler ve önlemler hakkında doktorlarıyla konuşmaları, akıllarındaki soru işaretlerini gidermeleri önemlidir.
Pet Çekimi Sonucu Kaç Günde Çıkar?
PET-CT çekimi sonuçlarının değerlendirilmesi ve raporlanması, özel eğitim almış nükleer tıp veya radyoloji uzmanları tarafından yapılır. Görüntülerin karmaşıklığı, analiz süresi ve raporlama detayı nedeniyle sonuçların hazırlanması belirli bir zaman alabilir.
Genellikle, PET-CT çekimi sonuçlarının raporu 2 ila 5 iş günü içerisinde çıkar. Bu süre, uygulamanın yapıldığı merkezin yoğunluğuna veya çekilen görüntülerin incelik ve kapsamına göre değişiklik gösterebilir. Bazı acil klinik durumlarda veya özel taleplerde, sonuçlar daha kısa sürede de hazırlanabilmektedir.
Raporlama sürecinde, uzmanlar hem PET hem de CT görüntülerini ayrı ayrı ve birleşik olarak dikkatlice inceler. Lezyonların metabolik aktivite düzeyleri, anatomik konumları, boyutları ve FDG tutulum şiddeti değerlendirilir. Elde edilen tüm bulgular, hastanın klinik öyküsü, diğer laboratuvar testleri ve görüntüleme sonuçlarıyla birlikte yorumlanarak kapsamlı ve detaylı bir rapor oluşturulur. Bu rapor, hastayı yönlendiren hekime ulaştırılır ve tedavi planının belirlenmesinde temel bir rehber olarak kullanılır.
Pet Çekimi Sonrası İnsanlarla Temas
PET-CT çekimi sonrasında hastanın vücudunda enjekte edilen radyoaktif maddenin bir kısmı kalır. Bu radyoaktif madde, genellikle idrar yoluyla ve doğal süreçlerle zamanla vücuttan atılır. Radyasyon maruziyeti minimal düzeyde olsa da, özellikle hassas grupları korumak amacıyla belirli önlemlerin alınması önerilir.
Çekimden sonraki ilk birkaç saat içinde, hastanın vücudundaki radyoaktivite seviyesi en yüksek düzeyde olacaktır. Bu sebepten dolayı özellikle hamile kadınlar ve küçük çocuklar ile yakın ve uzun süreli temastan kaçınılması tavsiye edilir. Genellikle çekimden sonraki ilk 6 ila 8 saat boyunca bu tür yakın temaslardan uzak durmak yeterlidir.
Kısa süreli ve mesafeli temaslarda risk oldukça düşüktür. Ancak uzun süreli kucaklaşma, aynı yatakta yatma veya uzun süreli yakın oturma gibi durumlar için belirli bir süre kaçınmak daha güvenli bir yaklaşımdır.
Tuvalet kullanımı sonrası ellerin çok iyi yıkanması ve genel kişisel hijyene dikkat edilmesi önemlidir. Radyoaktif madde idrar ve ter yoluyla da atılabileceğinden, bu tür hijyenik önlemler çevresel maruziyeti minimize etmeye yardımcı olur. Bol miktarda su ve sıvı tüketmek, radyoaktif maddenin vücuttan idrar yoluyla daha hızlı atılmasına katkıda bulunabilir.
Emziren annelerin PET-CT çekimi öncesinde durumu mutlaka bildirmesi gerekmektedir. Genellikle çekim sonrası belirli bir süre emzirmeye ara verilmesi önerilir. Bu ara verme süresi, kullanılan radyofarmasötik maddenin türüne ve dozuna göre değişiklik gösterir ve nükleer tıp hekimi tarafından özel olarak belirlenir.
PET-CT çekimi sonrası insanlarla temas konusunda endişeye kapılmaya gerek yoktur. Verilen radyoaktif maddenin dozu düşüktür ve vücuttan hızla elimine edilir. Sağlık personeli, çekim sonrası özel talimatlar ve alınması gereken önlemler hakkında detaylı bilgi sağlayacaktır. Bu talimatlara uyulması, hem hastanın hem de çevresindekilerin güvenliği için yeterlidir.
PET-CT Çekimi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Pet çekimi nedir?
Pet çekimi, Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve Bilgisayarlı Tomografi (CT) görüntüleme yöntemlerinin birleşiminden oluşan, vücuttaki hücrelerin metabolik aktivitesini ve anatomik yapısını eş zamanlı olarak gösteren ileri bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Çoğunlukla kanser, bazı nörolojik ve kardiyolojik hastalıkların teşhis, evreleme ve takibinde kullanılır.
Pet çekimi nasıl yapılır?
Pet çekimi için hastaya radyoaktif bir madde damar yoluyla enjekte edilir. Bu maddenin vücutta dağılması ve hücreler tarafından tutulması için bir süre beklenir. Daha sonra hasta, PET-CT cihazına yatırılarak tarama gerçekleştirilir. Tarama sırasında hareketsiz kalınması gerekmektedir.
Doktor neden PET-CT ister?
Hekimler, genellikle ileri düzey görüntüleme yapabilmek ve detaylı teşhis sağlayabilmek için PET-CT çekimi isteyebilir. Bu çekim, öncesinde hazırlık gerektirdiği için uygun tarihte iletilen detaylara uyarak hastaneye gelinmesi gereklidir.
PET-CT zararlı mıdır?
PET-CT sırasında az miktarda iyonize radyasyona maruz kalınır. Bu radyasyon dozu genellikle tanısal amaçlar için kabul edilebilir sınırlar içerisindedir ve testten elde edilen klinik bilginin faydası, potansiyel riskin üzerindedir. Tüm tıbbi görüntüleme kararları, her zaman risk-fayda dengesi gözetilerek alınır. Radyasyon maruziyetini minimuma indirmek için "ALARA (As Low As Reasonably Achievable - Makul Ölçüde En Düşük)" prensibi uygulanır.
PET-CT ağrılı bir işlem midir?
PET-CT çekimi genellikle ağrısız bir işlemdir. Sadece radyofarmasötik maddenin damar yoluyla enjeksiyonu sırasında kısa süreli iğne nedeniyle acı hissedilebilir. Enjeksiyon sonrası ve tarama sırasında hastanın rahat bir pozisyonda, hareketsiz bir şekilde yatması istenir. Klostrofobi yani kapalı alan korkusu olan hastalar, tarayıcı içinde kapalı kalma hissinden dolayı rahatsızlık duyabilirler; bu durumda, çekim öncesinde sağlık personeline bilgi verilmesi, gerekirse hafif bir sakinleştirici ile destek sağlanması mümkündür.
PET-CT çekilmeden önce su içilir mi?
PET-CT çekimleri için açlık gerekmektedir. Bu nedenle, randevu saatinden en az 6 saat önce hafif bir yemek yenmeli veya "şekersiz gıdalarla" kahvaltı yapılmalıdır. Açlık süresince yalnızca su içilebilir. Su içmede herhangi bir sınır bulunmamaktadır.
PET-CT çekilen kişi kaç saat radyasyon yayar?
PET-CT çekimi sırasında vücudunuza verilen madde radyoaktif bir maddedir. Bu maddenin vücudunuzdan atılması ortalama 4-6 saattir. Bu nedenle işlem sonrası 4-6 saat süreyle bebeklerden ve gebelerden uzak durmanız önerilir.
Diyabet hastaları PET-CT çektirebilir mi?
Evet, diyabet hastaları PET-CT çektirebilirler, ancak özel önlemler alınması gerekmektedir. Kan şekeri seviyesinin çekim öncesinde belirli bir aralıkta olması kritik öneme sahiptir, çünkü yüksek kan şekeri FDG'nin normal hücreler tarafından alınımını artırarak tümörlerin netliğini azaltabilir ve yanlış sonuçlara yol açabilir. Diyabet hastalarının randevu öncesinde doktor veya radyoloji ekibi ile kan şekeri yönetimi konusunda konuşması ve verilen talimatlara kesinlikle uyması önemlidir. Gerekirse insülin veya diğer diyabet ilaçlarının dozajında geçici düzenlemeler yapılabilir.
PET-CT sonucu ne kadar güvenilirdir?
PET-CT, özellikle kanser teşhis ve takibinde yüksek doğruluk oranına sahip, oldukça güvenilir bir görüntüleme yöntemidir. Hem metabolik hem de anatomik bilgi sunması sayesinde, hastalığın kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesine olanak tanır. Fakat her tıbbi testte olduğu gibi, PET-CT 'nin de bazı sınırlamaları vardır. Çok küçük lezyonlar, metabolik aktivitesi düşük tümörler veya enflamatuar süreçler bazen yanıltıcı sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle, PET-CT sonuçları her zaman hastanın klinik durumu, diğer tetkik sonuçları ve ilgili uzman doktorun değerlendirmesiyle birlikte yorumlanmalıdır.
PET-CT sonucu temiz çıkar mı?
PET-CT sonucunun temiz çıkması, taramada metabolik aktivite artışı gösteren ve kanser veya başka bir hastalığa işaret eden belirgin bir bulguya rastlanmadığı anlamına gelir. Ancak hiçbir test %100 kesinlik sağlamaz ve doktorunuz, klinik durumunuzu ve diğer test sonuçlarını da göz önünde bulundurarak nihai değerlendirmeyi yapacaktır.
PET-CT çekiminde kanser nasıl anlaşılır? PET-CT Neyi gösterir?
PET-CT, tümör hakkında verdiği detaylı bilgiler sayesinde görüntülemede önemli bir yere sahiptir. PET-CT ile dokuların metabolizması görülebilmekte ve anatomik olarak bir lezyonun varlığı belirlendikten sonra, bunun malignite (kötü huylu olması) açısından aktif olup olmadığı anlaşılabilmektedir.
Pet sonucu ne zaman çıkar?
PET-CT çekimi sonuçlarının raporu, merkezin yoğunluğuna ve raporu hazırlayacak uzmanın durumuna bağlı olarak genellikle 2 ila 5 iş günü içerisinde çıkar. Acil durumlarda bu süre kısalabilir.
PET-CT sonrası yapılması gerekenler nelerdir?
Çekimi biten hastada herhangi bir ek çekim gerekmiyorsa tetkik tamamlanmıştır. PET tetkiki tamamlandıktan sonra hastaların herhangi bir şey yiyip içmesinde ve ilaçlarını almasında sakınca yoktur.
Pet çekimi fiyatı nedir?
Pet çekimi fiyatı, çekimin kapsamına ve sigorta kapsamına göre değişiklik göstermektedir. Pet çekimi fiyatı hakkında en güncel ve doğru bilgi için doğrudan çekimi yaptırmayı düşündüğünüz sağlık kuruluşuyla iletişime geçmeniz gerekmektedir.
Pet taraması sonucu değerlendirme nasıl yapılır?
Pet taraması sonucu değerlendirme, nükleer tıp veya radyoloji uzmanları tarafından yapılır. Uzmanlar, hem metabolik aktiviteyi gösteren PET görüntülerini hem de anatomik bilgiyi sağlayan CT görüntülerini birlikte incelerler. Özellikle FDG'nin anormal düzeyde tutulduğu bölgeler incelenir ve bu alanların anatomik yerleşimi CT görüntüleri ile eşleştirilir. Bu değerlendirme sonucunda, lezyonların iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu, hastalığın yayılımı, tedaviye yanıt veya nüks durumu hakkında detaylı bir rapor hazırlanır. Rapor, hastanın klinik öyküsü ve diğer test sonuçları ile birlikte yorumlanır.
Özel hastane pet çekim ücreti nedir?
Özel hastane pet çekim ücreti, çekim detaylarına göre farklılıklar gösterebilir. En doğru ve güncel ücret bilgisi için çekimi yaptırmayı planladığınız hastanenin ilgili birimiyle doğrudan iletişime geçerek bilgi almanız önerilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 24 Haziran 2025
Yayınlanma Tarihi: 24 Haziran 2025
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.