Yükleniyor

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

İltihaplı romatizma olarak da bilinen romatoid artrit, bağışıklık sisteminin yanlış reaksiyon gösterip, eklemi çevreleyen ve eklemlerin hareketine yardımcı olan sinovyum dokusuna saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Romatoid artrit tüm eklemleri etkileyebilse de genellikle vücudun her iki tarafında elleri, dizleri veya ayak bileklerini etkiler. Romatoid artritin neden olduğu yaygın belirtiler eklemlerde ağrı, şişlik, sertlik, yanma ve hareket etmeyi kısıtlayabilen işlev kaybıdır. Vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilen romatoid artrit, yaşam tarzı değişiklikleri, fizik tedavi, ilaç ya da ameliyat ile iltihaplı romatizma olarak da isimlendirilen romaoit artrit tedavi edilebilir.

İçindekiler

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nedir?

İltihaplı romatizma (Romatoid artrit), bağışıklık sisteminin eklem içerisinde yer alan sinovyum dokularına saldırarak iltihaba neden olduğu, eklemlerde ağrı, şişme, ısı artışı ve sertlik ile karakterize bir hastalıktır. En çok etkilenen eklemler eller, bilekler, ayaklar, ayak bilekleri, dizler, omuzlar ve dirseklerdir. Küçük eklemler dışında organları ya da diğer eklemleri de hedef alabilir. Belirtileri arasında eklem ağrısı, eklemlerde sertlik, şişlik, yorgunluk ve sıcaklık görülür.

En sık görülen artrit türlerinden biri olan iltihaplı romatizma ağrı ve şişlikten dolayı kişinin günlük hayatta hareketinin kısıtlanmasına neden olur. Tedavi edilmediği durumda ise eklemlerle kalıcı hasar oluşturabilir.

Romatoid Artrit Hastalığının Evreleri Nelerdir?

Romatoid artrit hastalığının gelişimi -kişisel farklılıklar göstermekle birlikte- bazı evreler içermektedir. Hastaların birçoğu bu evrelerde oluşan eklem ve bedensel değişimleri fark eder. Tüm hastaların bu evreleri yaşaması beklenmediği gibi, her aşamada uygulanacak tedavi yöntemleri de bazı farklılıklar içermektedir.  Romatoid artrit tedavisinin ana hedefi; hastalık aktivitesinin kontrol altına alınarak, oluşabilecek kalıcı hasarların en aza indirilmesi olarak belirlenmiştir.

  • Erken evre romatoid artrit: Romatoid artrit hastaları bu evrede eklem ağrısı, şişlik veya hareketlerde zorlanma hisseder. Hastalarda belli bir süre devam eden sabah tutukluğu da sıklıkla eşlik eder. Bu aşamada, eklemin içinde iltihap vardır. Buna bağlı olarak eklemde şişme fark edilebilir. Ancak kemiklerde herhangi bir hasar gözlenmez. 
  • Orta evre romatoid artrit: İltihabın eklem kıkırdağına zarar vermeye başladığı dönemdir. Ağrı, şişlik gibi semptomların yanı sıra kıkırdak dokusunda gelişen hasara bağlı olarak eklem hareketlerinde kısıtlılık ve hareket kaybı görülebilir. Buna bağlı olarak eklemlerdeki hareket açıklığı sınırlı hale gelebilir.
  • İleri evre romatoid artrit: Bu evrede hasar sadece kıkırdakta değil, aynı zamanda kemiklerde de gelişmektedir. Bu dönemde çok daha fazla ağrı ve şişlik görülebilir. Kemiklerde erozyon adı verilen kalıcı hasarlar sıklıkla eşlik eder. Bazı hastalarda şekil bozuklukları, kas zayıflığı ve hareket kaybı gelişebilir.
  • Son evre romatoid artrit:  Romatoid artrit hastalığının son evresi olarak adlandırılan bu dönemde eklemde iltihaptan çok hastalığın yol açtığı kalıcı hasarlar ön plandadır. Bu dönemde hastalarda halen devam eden ağrı, şişlik ve hareket kaybı gözlenebilir. Genellikle kas gücünde azalma olur. Eklemlerde gelişen hasara bağlı şekil bozukluklarının yanı sıra kemiklerin birbirine kaynaşması olarak tanımlayabileceğimiz ve eklem fonksiyonunun ortadan kalktığı füzyon gelişimi görülebilir.

Romatoid hastalığın seyrinde semptomların belirgin şekilde azalma gösterdiği düşük hastalık aktivitesi veya remisyon olarak adlandırılan dönemler de görülebileceği gibi, çok yoğun ağrı ve klinik bulgular ile kötüleşen ve alevlenme olarak adlandırılan evreleri de gözlenebilmektedir.

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Neden Olur?

Romatoid artrit, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi dokularına saldırması sonucu, salınan bazı enzim ve sitokinler aracılığı ile eklemleri kaplayan zar olan sinovyum dokusunun kalınlaşmasına, kıkırdak ve kemik dokusunda kayıp ve hasara neden olan bir hastalıktır. Bu durum eklemde yer alan kemik dokusunun yok olmasına ve zayıflamasına sebebiyet verir.

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Belirtileri Nelerdir?

İltihaplı romatizma(romatoid artrit) belirtileri, eklemlerde ağrı, şişlik, sertlik ve hassasiyet ile birlikte kas ağrılarıdır. Tutulumun yaygınlığı, başlangıç yaşı, eşlik eden diğer hastalıklar, klinik bulgular ve seyir üzerinde belirtilerin farklılaşabilmesinde etkilidir

Romatoid artrit belirtileri şunları içerir:

  • Birden fazla eklemde hassasiyet, şişlik ve ağrı
  • Genellikle sabahları gözlenen eklemlerde sertlik
  • El ve ayak parmak eklemleri ve bilek eklemlerinin tutulumu
  • Dirsek, omuz, kalça ve diz eklemleri gibi büyük eklemler de tutukluk
  • Yorgunluk
  • Ateş
  • İştah ve kilo kaybı
  • Hastalığın etkilediği eklemlerde ağrı
  • Hareket kısıtlılığı
  • Eklemlerde şişlik
  • Sıcaklık artışı ve bazen kızarıklık
  • Özellikle sabahları veya uzun süre oturduktan sonra sertlik

Romatoid artrit, halsizlik, yorgunluk, iştah kaybı ve bazı hastalarda ateş gibi genel semptomlara yol açabilir.

Birden Fazla Eklemin Etkilenmesi

Romatoid artrit veya iltihaplı romatizma hastalığı, genellikle birden fazla eklemde hassasiyet, şişlik ve ağrıya neden olur. Bu durum, özellikle el ve ayak parmakları gibi küçük eklemlerde başlar ve zamanla bilek, dirsek, omuz, kalça ve diz gibi büyük eklemleri de etkileyebilir. Eklemlerdeki iltihaplanma, hareket sırasında ağrıya ve dinlenme anında bile rahatsızlığa yol açabilir. ​

Genellikle sabahları gözlemlenen eklem sertliği

Romatoid artrit hastası olan bireyler genellikle sabahları eklemlerinde sertlik hissederek uyanabilir. Bu sertlik, genellikle 30 dakikadan uzun sürer ve hareket ettikçe azalır. Uzun süreli hareketsizlikten sonra da benzer sertlik hissi yaşanabilir. ​

Küçük eklemlerin tutulumu

Romatoid artrit, genellikle el ve ayak parmak eklemleri ile bilekleri etkiler. Bu eklemlerdeki iltihaplanma, şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Zamanla, eklem deformiteleri ve fonksiyon kaybı da meydana gelebilir. 

Büyük eklemlerin tutulumu

Romatoid artrit hastalığının ilerlemesiyle birlikte, dirsek, omuz, kalça ve diz gibi büyük eklemler de bu durumdan etkilenebilir. Bu eklemlerdeki iltihaplanma, ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Bu durum, günlük aktiviteleri zorlaştırabilir ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. ​

Yorgunluk

Romatoid artrit hastalığına sahip bireyler sıklıkla kronik yorgunluk hissederler. Bu yorgunluk, iltihaplanmanın neden olduğu enerji düşüklüğü ve uyku bozukluklarıyla ilişkilidir. Yorgunluk, günlük aktiviteleri sürdürmeyi zorlaştırabilir.

Ateş

Romatoid artrit, düşük dereceli ateşe neden olabilir. Bu ateş, vücuttaki iltihaplanmanın bir belirtisidir ve genellikle diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkar.

İştah ve kilo kaybı

Romatoid artrit, iştah kaybına ve buna bağlı olarak kilo kaybına neden olabilir. İltihaplanma ve ağrı, yemek yeme isteğini azaltabilir. Ayrıca, bazı romatoid artrit tedavileri de iştahı etkileyebilir. ​

Hareket kısıtlılığı

Eklemlerdeki iltihaplanma ve ağrı, hareket kısıtlılığına yol açabilir. Bu durum, günlük aktiviteleri gerçekleştirmeyi zorlaştırabilir ve bağımsızlığı azaltabilir.

Eklemlerde şişlik

Romatoid artrit, eklemlerde şişliğe neden olabilecek bir hastalıktır. Bu şişlik, iltihaplanmanın bir sonucudur ve genellikle ağrı ve sıcaklık artışıyla birlikte görülür. Şişlik, eklem hareketlerini kısıtlayabilir ve deformitelere yol açabilir. ​

Bu bağlamda romatoid artrit, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Eğer yukarıdaki belirtilerden bir veya birkaçını yaşıyorsanız, bir romatoloji uzmanına başvurmanız önemlidir.

Romatoid Artrit Risk Faktörleri Nelerdir?

Romatoid artrit hastalığında, bağışıklık sisteminin hastanın dokularına reaksiyon göstererek saldırmasının altında yatan nedenler halen araştırılmaya devam etmektedir. Belirli genetik yatkınlıklar, kişilere ait özellikler, enfeksiyon, immüns sistem, tütün kullanımı ile birlikte çevresel faktörlerin romatoid artrit gelişiminde etkili olabileceği düşünülür.

Kadınlarda gelişme olasılığı daha fazladır

Romatoid artrit her yaşta görülmekle birlikte, yaş arttıkça  görülme riskinde de artış gözlenmektedir. Kadınlarda hastalık gelişme olasılığı erkeklere göre 2-3 kat daha fazladır.

Tütün kullanımı

Yapılan tıbbi çalışmalar, sigara içmenin bir kişide romatoid artrit görülme riskini artırdığını ve hastalığı daha da kötüleştirebileceğini göstermiştir. Özellikle belirli sınıf genleri taşıyan hastalarda sigara içmenin, riski önemli oranda artırabildiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle romatoid artrit hastalarının sigarayı bir an önce bırakmaları tavsiye edilmektedir.

Aşırı kilo olma ve obezite

Aşırı kilo da romatoid artrit gelişimini artırabilir. Bu hastalığın ortaya çıkmasında obezitenin rolünü inceleyen araştırmalar, bir kişi ne kadar fazla kiloluysa, romatoid artrit geliştirme riskinin de o kadar yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

Romatoid Artrit Kimlerde Görülür?

Romatoid artrit hastalığına daha yatkın kişiler vardır. Bunların yaşı, cinsiyeti, aile geçmişi, sigara tüketimi, obezite hastası olmaları veya farklı durumlar, romatoid artriti tetikleyebilir.

Yaş: Romatoid artrit hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir ancak romatoid artrit geliştirme riski yaş ilerledikçe artar. Çocuklara ve genç ergenlere romatoid artrit ile ilişkili bir durum olan juvenil idiyopatik artrit teşhisi konulabilir.

Cinsiyet: Romatoid artrit kadınlarda erkeklere nazaran daha yaygın olarak görülür. Bu hastalığa yakalanan kadınların sayısı erkeklerden yaklaşık iki ila üç kat fazladır. Araştırmacılar, üreme ve hormonal faktörlerin bazı kadınlarda hastalığın gelişiminde rol oynayabileceğini değerlendirir.

Aile geçmişi ve genetik: Aile üyelerinden birinde romatoid artrit varsa kişinin romatoid artrite yakalanma riski daha yüksek olabilir. Romatoid artrit olma riskini az da olsa artıran birkaç genetik faktör vardır.

Sigara içmek: Yapılan bilimsel araştırmalar, uzun süre sigara içen kişilerin romatoid artrite yakalanma riskinin arttığını göstermektedir. Sigara içmeye devam eden kişilerde hastalık daha da şiddetli bir hale gelebilir.

Obezite: Bazı bilimsel araştırmalar, obez olmanın hastalığa yakalanma riskini artırabileceğini ve hastalığın ne kadar iyileştirilebileceğini sınırlayabileceğini göstermektedir.

Periodontitis: Diş eti hastalıkları da RA gelişimiyle ilişkili olabilir.

Akciğer hastalıkları: Akciğer ve hava yolu hastalıkları da romatoid artrit gelişimiyle bağlantılı olabilir.

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nasıl Teşhis Edilir?

Romatoid artrit belirtileri ile başvuran kişilerin tanısı, fizik muayene doğrultusunda istenecek uygun laboratuvar testleri (örn: RF, Anti CCP) ile görüntü yöntemlerinin (röntgen, ultrasonografi ya da MR) birlikte değerlendirilmesi sonucu konulmaktadır. İltihaplı romatizmal hastalıkların bulguları benzerlikler gösterebileceğinden, romatoid artrit tanısını netleştirmek için bu konuda deneyimli uzman hekimlere veya tercihen romatoloji bölümüne başvurulması en doğru yaklaşım olacaktır.

Bu bilgilerin ışığında romatoid artrit tanısı, yalnızca şikayetlere dayanarak değil, çeşitli klinik, laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinin birlikte değerlendirilmesi ile konulur. Fizik muayene, teşhis sürecinin ilk ve en önemli adımı olarak kabul edilir. Bu muayene sırasında doktor, eklemlerdeki şişlik, hassasiyet, sıcaklık artışı ve hareket kısıtlılığı gibi bulguları değerlendirir. Ayrıca simetrik eklem tutulumu olarak ifade edilen her iki el veya diz gibi çift eklemlerde aynı anda belirti görülmesi de romaroid artrit için tipik tanı işaretleridir

Laboratuvar testleri; romatoid artrit tanısını destekleyici niteliktedir. Romatoid faktör (RF) ve Anti-CCP (Anti-siklik sitrüline peptid) antikor testleri, romatoid artrit için en sık kullanılan özel test prosedürleridir. Anti-CCP testi özellikle hastalığın erken dönemlerinde tanı koymada oldukça hassastır. Bu testlerin pozitif çıkması romatoid artrit şüphesini güçlendirir. Bunun yanı sıra, eritrosit sedimantasyon hızı (ESR) ve C-reaktif protein (CRP) gibi iltihap göstergeleri de kanda bakılır ve iltihap düzeylerini belirlemeye yardımcı olur.

Görüntüleme yöntemleri; hastalığın eklemlere verdiği hasarı değerlendirmek için kullanılır. Röntgen ile kemik erimesi, eklem aralığında daralma gibi kronik romatoid artrit bulguları izlenebilir. Erken dönemde daha hassas olan ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) ise eklem içi sıvı birikimi, sinovit (eklem zarının iltihaplanması) ve tendon hasarları gibi erken değişiklikleri göstererek tanıda yardımcı olur.

Çünkü birçok iltihaplı romatizmal hastalık benzer semptomlarla seyreder. Bu nedenle romatoid artrit tanısını netleştirmek ve tedaviye doğru bir şekilde yönlendirmek için romatoloji uzmanlarına başvurulması büyük önem taşır. Bu uzmanlar, hem klinik gözlemlerini hem de tetkik sonuçlarını bir araya getirerek en doğru tanıya ulaşabilirler.

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Tedavisi Nasıl Olur?

Romatoid artrit hastalığının erken dönemde tanınması ve uygun tedaviye mümkün olabilen en erken sürede başlanılması; tedavi başarısında, hasta memnuniyetinin sağlanmasında ve oluşabilecek muhtemel komplikasyonların önlenmesinde en önemli etkendir. Kişinin yaşam tarzı değişiklikleri, sigara gibi alışkanlıklarını terk etmesi, uygun diyet ile birlikte fazla kilolarını vermesi ve tavsiye edilen egzersizlerini düzenli yapması ilaç tedavileri kadar önem taşır. Romatoid artrit tedavisi şunları içerir:

  • Romatoid artrit hastalığının ilaç tedavisi genellikle hastalığı yavaşlatan, semptomları kontrol altına alan ve eklem deformitesini önleyen, hastalığı modifiye edici antiromatizmal ilaçlar (DMARD'lar) olarak adlandırılan ilaçların kullanımını içerir.
  • Romatoid artrit hastalığının çoğunlukla başlangıç tedavisinde ve bazı hastalarda daha uzun süreli kortizon tedavisi kullanımına ihtiyaç duyulabilir. Her hastada mümkün olabilecek en düşük dozda ve sürede kortizon tedavisini kullanarak bırakabilmek hedeflenmelidir. Ağrı kontrolü amacıyla çeşitli ağrı kesiciler ve antiinflamatuvar ilaçlar da kullanılabilir.
  • Romatoid artrit hastalığında rehabilitasyonun amacı;  kullanılmakta olan ilaç tedavilerine destek sağlayacak şekilde hastanın ağrılarını azaltmak, eklemlerin hareket açıklığını korumak ve kasların zayıflaması olarak adlandırılan kas atrofisini engeller.
  • Romatoid artrit hastalığında fizik tedavi ve rehabilitasyon da önemlidir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavileri arasında hareket kısıtlaması yani immobilizasyon, kişiye yönelik postür (duruş) düzenlemesi, gerektiği durumlarda atelleme işlemi ile eklem üzerine binen yükün azaltılması, soğuk-sıcak su uygulamaları ve iyileştirici egzersizler bulunmaktadır.
  • Romatoid artrit hastalığında cerrahi tedavilerin temel amacı, ağrının giderilmesi ve fonksiyonda iyileşmenin sağlanmasıdır. Günümüzde bazı hastalarda tanısal amaçlı cerrahi biyopsi operasyonlarına da ihtiyaç duyulabilmekle birlikte, romatoid artrit hastalığının cerrahi tedavi gereksinimi, genel olarak eklem harabiyetinin ve başarısız tıbbi tedavinin dolaylı bir göstergesi olarak kabul edilir.
  • Cerrahi yaklaşım yöntemleri arasında önleyici veya tedavi amaçlı artroskopi ve sinovektomi, tedavi amaçlı rezeksiyon artroplastisi, artrodez veya total eklem replasmanı (değişimi) sayılabilir.
  • Bunun dışında el bileği, ayak veya ayak bileği gibi eklemlere artrodez denilen eklemi dondurma ve belli bir pozisyonda sabitleme ameliyatları da bazı hastalarda uygulanabilmektedir. Bu işlem, atel ve ilaç tedavisi ile engellenemeyen inatçı eklem ağrısını gidermek için yapılabilmektedir.

Romatoid Artrit Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Romatoid artrit nasıl bir hastalıktır?

Romatoid artrit, eklem iltihabına ve ağrısına neden olan kronik bir otoimmün hastalıktır. Bağışıklık sisteminin sinovyum dokusuna saldırması sonucu eklem ve kemik yapısına zarar verdiği için eklemlerde kronik ağrı, zamanla eklemin doğal yapısında bozulma ve eklem hareketlerinde kısıtlılığa neden olan hastalık romatoid artrit olarak adlandırılır.

Romatoid artrit hastalığı genetik bir hastalık mıdır?

Romatoid artrit hastalığı kalıtsal bir hastalık olmamakla birlikte, kişinin taşıdığı bazı genetik özellikler hastalığın gelişme riskini artırabilir. Yapılan çalışmalar bu riski artıran bir dizi genetik göstergeyi ortaya koymuştur. Bağışıklık sistemi, kronik inflamasyon ve özellikle romatoid artrit ile ilişkili olduğu saptanan bu genetik göstergeleri taşımak mutlak anlamda romatoid artrit gelişeceği anlamı taşır.

Romatoid artrit atağı nasıl olur?

Romatoid artrit atağında en belirgin özellik, eklemlerde ani başlayan ve şiddetli hale gelen ağrı, şişlik ve sertliktir. Bu belirtiler genellikle sabahları kalkınca daha yoğun hissedilir ve birkaç saatten uzun sürebilir. Ataklar sırasında eklemler normalden çok daha hassas hale gelir ve hareket etmek oldukça zorlaşabilir. El, bilek, diz ve ayak eklemleri sıklıkla etkilenir; bu da günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlamalara ve rahatsızlıklara yol açar.

Ayrıca romatoid artrit atağında sistemik belirtiler de sık görülür. Kişi kendini aşırı yorgun hissedebilir, iştahsızlık gelişebilir, hatta hafif ateş bile gözlemlenebilir. Bu durumlar vücutta yaygın bir iltihap yanıtının göstergesidir. Cilt altı nodülleri gibi belirtiler de şiddetli dönemlerinde ortaya çıkabilir.

Romatoid artrit ataklarını tetikleyen nedenler tam olarak bilinmese de, uzman kaynaklara göre stres, enfeksiyonlar, uykusuzluk, iklim değişiklikleri, yetersiz tedavi takibi veya ilaçların düzenli kullanılmaması gibi faktörler atakları başlatabilir. Hormonal değişiklikler ve bağışıklık sisteminde meydana gelen dengesizlikler de önemli rol oynayabilir.

Atak dönemlerinde hastaların doktora başvurarak ilaç tedavisinde düzenlemeler yapması da önerilir. Steroidler, NSAİİ’ler (non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar) ve hastalığı modifiye edici antiromatizmal ilaçlar (DMARDs) kullanılarak hastalığın şiddetli etkisi azaltılabilir. Ayrıca bol dinlenme, sıcak-soğuk uygulamaları ve eklem dostu egzersizler gibi yaşam tarzı destekleri de fayda sağlar.

Sonuç olarak, romatoid artrit atağı, vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla eklem dokularına saldırdığı, iltihabın arttığı ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir süreçtir. Bu nedenle atak dönemlerinin erken tanınması ve uygun şekilde yönetilmesi oldukça önemlidir.

Romatoid artrit hastaları nelere dikkat etmelidir?

Romatoid artrit hastalığı tanısı konulan hastaların tedavi konusunda bilinçli olmalarının yanı sıra, kronik bir hastalığa sahip olmaları nedeniyle sabırlı olmaları da gerekmektedir. Hastalık takiplerinin düzenli ve uygun aralıklar ile yapılması, tedavilerin aksatılmadan sürdürülmesi çok önem taşır. Romatoid artrit hastalarına günlük hayatlarında ve yaşam biçimlerinde bazı değişikliklere gitmeleri tavsiye edilir.

Düzenli fiziksel aktivite yapılması hastalık ile mücadelede sağlayacağı faydaların yanında kalp hastalığı, diyabet ve depresyon gibi diğer hastalıkların gelişme riskini de azaltır. Bu nedenle ideal olarak, yetişkinlerin haftada beş gün, günde 30 dakika yürüyüş, yüzme veya bisiklete binme gibi orta düzeyde fiziksel aktiviteler yaparak aktif kalmaları önerilir. Hastaların fazla kilolardan korunarak obezite ile mücadele etmeleri, uygun diyet yaparak sağlıklı beslenmeleri, sigarayı kesin bir şekilde bırakmaları da .nemle tavsiye edilmektedir.

Romatoid artrit hastaları gebelik döneminde hangi önlemleri almalıdır?

Romatoid artrit hastalığı olan kadınların gebe kalmadan önce gerekli danışmanlık hizmetlerini almaları ve mümkünse hastalığın kontrol altına alındığı bir dönemde gebe kalmayı planlamaları önerilir. Hastalık tedavisinde kullanılan bazı ilaçların gebelikte kullanılmalarının kesinlikle yasak olduğu dikkate alındığında, gebelik öncesi ilaç tedavisinin gözden geçirilerek uygun tedavi planının belirlenmesi ve olası risklerin değerlendirilmesi oldukça önem taşır.

Yapılan gözlemsel çalışmalarda romatoid artrit hastalığının seyrinin gebelikte sıklıkla değişiklik gösterdiği saptanmıştır. Romatoid artrit hastası gebe kadınların yaklaşık %50'sinde düşük hastalık aktivitesi bulunurken, üçüncü trimesterde %20-40 hastada hastalığın sessiz seyrettiği remisyonun sağlanabildiği; bununla birlikte, hamilelik sırasında yaklaşık %20 hastada romatoid artrit aktivitesinde belirgin artışa yol açan alevlenmelerin gelişebildiği bildirilmiştir. Ayrıca bazı hasta serilerinde doğum sonrası hastalık alevlenme oranının %45'leri bulabildiği gözlenmiştir.

Romatoid artrit hastalığının tedavisinde bitkisel ilaçlar başarılı sonuç verir mi?

Romatoid artrit hastalığının tedavisinde etkinliği ispatlanmış ve günlük pratiğe girmiş bir bitkisel tedavisi henüz bulunmamaktadır. Ancak ümit vadeden ve halen devam etmekte olan çok sayıda bitkisel içerikli ilaç araştırmaları bulunmaktadır.

Romatoid artrit hastaları nasıl beslenmeli?

Romatoid artrit hastaları için önerilen en uygun beslenme şekli doymuş yağ içeriği düşük Akdeniz diyeti olarak kabul edilir. Akdeniz diyeti; taze sebze ve meyvenin bol kullanıldığı, daha sağlıklı olan balık ve tavuk eti gibi beyaz etin daha sık tüketildiği, kızartma ve ağır yemeklerin olmadığı, kalp ve damar sağlığını da koruyan bir beslenme şeklidir. Akdeniz diyeti tarzı beslenmenin, hastalığın semptomlarını iyileştirmede ve iltihabı baskılamada yardımcı olduğu bildirilmiştir. Hastalığın yol açtığı kronik iltihabi süreç hastalarda kilo kaybını, kas yıkımı ve buna bağlı protein ihtiyacını artırabilir. Bu nedenle hastaların yeterli enerji, protein ve kalsiyum gereksinimlerini almaları da çok önemlidir. D vitamini kas, iskelet ve bağışıklık sistemi için çok önemli bir vitamindir. Romatoid artrit hastalarında D vitamini eksikliğinin iltihaplı romatizma hastalığının sebeplerinden biri olabileceğine ya da hastalık ataklarını tetikleyebileceğine dair görüşler bulunmaktadır. Bu nedenle iltihaplı romatizma hastalarının güneşten olabildiğince faydalanmaları ve D vitamini düzeyleri düşük olan hastaların hekimlerine danışarak uygun D vitamini takviyesi kullanmaları önerilmektedir. Omega 3, folik asit ve curcumin (zerdeçal) içeren besin ya da ürünler, romatizma hastalıkları için önerilen ek gıda takviyeleri arasında yer almaktadır.

Bunun yanı sıra romatoid artrit hastalarının kızarmış et ve et dışı diğer kızarmış ürünlerden, şeker ve rafine karbonhidratlardan, koruyucu ve lezzet artırıcılardan, gluten ve alkol tüketiminden mümkün olduğunca kaçınmaları veya bunları çok az tüketmeleri tavsiye edilmektedir.

Romatoid artrit hastalığı çocuklarda görülür mü?

Çocuklarda juvenil idyopatik artrit (eski adı ile juvenil başlangıçlı romatoid artrit) en sık görülen iltihaplı eklem hastalığıdır. Tutulan eklem sayısına ve eşlik eden ateş, döküntü gibi sistemik semptomlara bağlı olarak tanımlanan formları bulunmaktadır. Poliartiküler formu erişkinlerde görülen romatoid artrit ile benzer kabul edilmektedir. Eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve kızarıklık gibi semptomlar gelişebilmektedir. Sistemik tutulumlu hastalık tipinde eklem dışında iç organlara ait tutulumlar görülebilmektedir. Oligoartiküler formunda ise üveit (gözün üvea bölgesinin iltihabı) gelişebilmektedir. Tüm hastalarda gerekli incelemelerin en erken sürede yapılarak tedaviye başlanması tedavi başarısı açısından önem taşımaktadır.

Romatoid artrit hastaları genel olarak ve özellikle Covid-19 salgını döneminde nelere dikkat etmelidirler?

Günümüzde pandemiye yol açan salgın hastalıklar da dikkate alındığında romatoid artrit hastalarının hijyen kurallarına uygun şekilde yaşamaları, diş temizliği başta olmak üzere öz bakımlarına dikkat etmeleri, sağlıklarını tehdit edebilecek ortamlardan ve yaşam biçiminden uzak durmaları önerilmektedir. Özellikle Covid-19 salgını da yaşanan bu dönemde mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı alanlarda bulunmamaları, zorunlu hallerde maske ve mesafe kuralına dikkat ederek en kısa sürede işlerini tamamlamaları enfeksiyona yakalanma riskini azaltacaktır. Bu dönemde doktor kontrollerinin düzenli yapılması ve kullanılan ilaçların hastanın sağlık durumuna göre güncellenmesi çok önem taşımaktadır. Tüm bu önlem ve tavsiyelerin romatoid artrit hastalığının tedavisinde başarıyı artırarak daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam kalitesi sunacağı unutulmamalıdır.

Romatoid artrit tehlikeli mi?

Evet, romatoid artrit (RA) tehlikeli bir hastalık olabilir çünkü yalnızca eklemleri değil, zamanla kalp, akciğer, göz, cilt ve damar sistemi gibi diğer organları da etkileyebilir. Otoimmün yapısı nedeniyle bağışıklık sistemi sağlıklı dokulara saldırır ve bu da kronik iltihaplanmaya yol açar. Romatoid artrit tedavi edilmediğinde veya kontrol altına alınmadığında, eklem deformiteleri, ciddi hareket kısıtlılığı, kalp hastalıkları, akciğer problemleri ve hatta anemi gibi sistemik komplikasyonlar gelişebilir. Ayrıca uzun süreli inflamasyon, kalp krizi ve felç riskini artırabilir. Bu nedenle, romatoid artrit sadece bir eklem hastalığı değil, vücudu sistemik olarak etkileyebilen ve yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilen bir hastalıktır. Erken tanı, uygun tedavi ve düzenli doktor takibi ile hastalığın seyri yavaşlatılabilir ve komplikasyonların önüne geçilebilir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 17 Nisan 2025

Yayınlanma Tarihi: 6 Mart 2025

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al
Doktor Bul Doktor Bul Randevu Al Randevu Al Canlı Destek Canlı Destek