Yükleniyor

Biyopsi Nedir ve Nasıl Yapılır?

Biyopsi Nedir ve Nasıl Yapılır?

Biyopsi, tanı amaçlı vücudun farklı bölgelerinden mikroskop yardımıyla inceleme ya da farklı tetkikler yapmak için, hastalık şüphesi bulunan bölgeden hücre ya da doku alma işlemidir. 11. yüzyıldan beri uygulanan biyopsi yöntemi günümüzde oldukça gelişmiş olup, tanı ve teşhis açısından büyük önem taşımaktadır.  Vücutta şüphe duyulan dokular için uygulanan biyopsi ile bu istenmeyen dokunun tamamının çıkarılması da söz konusu olabilir. Bu durumda biyopsi hem tanı hem de tedavi niteliği taşır. Memorial Sağlık Grubu Girişimsel Radyoloji Uzmanları, biyopsi ve biyopsi çeşitleri hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

Biyopsi nedir, nasıl yapılır?

Biyopsi, tanı amaçlı vücudun farklı bölgelerinden mikroskop yardımıyla inceleme ya da farklı tetkikler yapmak için hastalık şüphesi bulunan bölgeden hücre ya da doku alma işlemidir. Özellikle kanserin kesin tanısı için uygulanan biyopsi, meme, beyin tiroit gibi vücudun farklı bölgelerinden alınan doku parçasının patolojik inceleme ile kesin sonuca ulaşmasıdır. Hem dokunun yapısı incelenir, eğer tümör varsa tipi saptanabilir. Doku ve çevresine uygulanacak tedavi kısmında da biyopsiden alınan sonuç faydalıdır. Biyopsi yapılması, hastalığın yayılmasına ya da kötü bir seyir halini almasına kesinlikle yol açmamaktadır.

Biyopsi çeşitleri nelerdir?

-Görüntü kılavuzluğunda biyopsi: Bazı biyopsi türleri görüntü kılavuzluğunda yapılabilir. Tümör hissedilemediğinde veya vücudun derin bir yerinde olduğunda ancak görüntüleme taramasında çıktığında, uzman hekim görüntü kılavuzluğunda biyopsi gerçekleştirebilir. İşlemde hekim; ultrason, floroskopi, bilgisayarlı tomografi, kemik taraması veya MR gibi görüntüleme tekniklerinin kılavuzluğunda ince iğne biyopsisi, kalın iğne biyopsisi ve vakum yardımlı biyopsi yöntemlerini kullanabilir. Hangi tekniğin ve yöntemin kullanılacağı alınacak doku miktarına, olasılıklara ve diğer başka faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir.

-İnce iğne aspirasyon biyopsisi: Minimal invaziv biyopsi yöntemleri arasında yer alan ince iğne aspirasyon biyopsisinde uzman hekim, şırıngaya bağlı çok ince içi boş bir iğne kullanır ve inceleme amacıyla şüpheli bölgeden küçük bir miktarda doku alır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi genellikle cilt altında hissedilebilen lezyonlarda veya görüntü kılavuzluğu ile yapılacak biyopsilerde uygulanır. 

-Kalın iğne biyopsisi: Kalın iğne biyopsisi, ince iğneye göre daha büyük doku örneği almak için kullanılır. Bu biyopside de ince iğne aspirasyon biyopsisinde uygulanan prosedür uygulanır.

-Vakum yardımlı biyopsi.  Bu biyopside, özel olarak tasarlanmış bir iğne aracılığıyla doku örneği almak için bir emme cihazı kullanılır. Bu yöntem ile aynı yerden büyük ve birçok örnek alınabilmektedir. Bazı durumlarda bu yöntem görüntüleme kılavuzluğunda da yapılabilmektedir.

-Eksizyonel biyopsisi:  Şüpheli alanın tamamen çıkarıldığı biyopsi olan Eksizyonel biyopsi genellikle şüpheli cilt değişikliklerinde uygulanır. bazı durumlarda da cilt altından kolayca ulaşılabilen küçük lezyonlar için de kullanılabilir.

-İnsizyonel biyopsi: Şüpheli alanın tamamının değil sadece bir kısmının alındığı biyopsi şeklidir. Biyopsi alınan bölgeye dikiş atılıp atılmaması alınan dokunun miktarına bağlı olarak değişir.

-Tıraş biyopsisi: Bu tip biyopsi, deri yüzeyinden dokuyu çıkarmak için derinin üst katmanlarını tıraş ederek çıkarmayı içerir.

-Yumruk biyopsisi:  Yumruk biyopsisi cilt yüzeyinin altından daha derin bir cilt örneği almak için kullanılır. Lokal anestezi uygulandıktan sonra keskin ve dairesel bir alet dermis, epidermiş ve deri altının en yüzeysel kısımları dahil olmak üzere tüm katmanları kesene kadar cilt yüzeyinde döndürülerek biyopsi örneği alınır.

-Endoskopik biyopsi.  Endoskop, kameralı ince, hafif, esnek bir tüptür. Doktorlar, mesane, karın, eklemler veya sindirim sistemi dahil olmak üzere vücudun içine bakmak için endoskoplar kullanır. Endoskoplar vücuda doğal bir vücut deliğinden veya küçük bir cerrahi kesiden sokulur. Ekli kamera, doktorun herhangi bir anormal alanı görmesine yardımcı olur. Doktorlar ayrıca forseps kullanarak küçük doku örnekleri almak için kullanırlar.  Endoskopik prosedürler, görüntülenecek ve/veya tedavi edilecek organ veya vücut bölgesine göre adlandırılır. Doktor, endoskopu gastrointestinal sisteme (sindirim sistemi endoskopi), mesaneye (sistoskopi), karın boşluğuna (laparoskopi), eklem boşluğuna (artroskopi), göğsün orta kısmına (mediastinoskopi) veya trakea ve bronşiyal sisteme (laringoskopi) yerleştirebilir.

-Endometrial biyopsi

Endometrial biyopsi, rahime yerleştirilen tüp aracılığıyla endometriyal (rahim astarı) doku örneğinin elde edildiği bir prosedürdür. Doku örneği, kanser veya diğer anormal hücrelerin mevcut olup olmadığını belirlemek için mikroskop altında incelenir.

-Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi: Bu iki biyopsi prosedürü birbirine benzemektedir. Doktorlar genellikle kemik iliğinin katı ve sıvı kısmını incelemek için bunları aynı anda gerçekleştirirler. Kemik iliği aspirasyonunda, bir iğne ile sıvı örneği alınır. Kemik iliği biyopsisinde iğne ile az miktarda katı doku çıkarılır. Bir kişinin kan hastalığı veya kan kanseri olup olmadığını öğrenmek için bu biyopsi prosedürleri kullanılır.  Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi için bulunan ortak bölge kalçanın yanında alt sırtta bulunan pelvik kemiktir. 

-Lenf nodu biyopsisi: Lenf nodu biyopsisi, lenf nodunun tamamının veya bir kısmının çıkarıldığı biyopsi işlemidir. Alınan doku patolog tarafından incelenir. Eksizyonel biyopsi sırasında lenf düğümünün tamamı çıkarılırken, insizyonel biyopsi sırasında lenf düğümünün yalnızca bir kısmı çıkarılır.

-Sentinel lenf nodu biyopsisi: Kanserin yayılma olasılığı olan ilk lenf düğümünün (bekçi) çıkarılması işlemidir. Sentinel lenf nodu biyopsisi, meme kanseri cerrahi tedavisinde, fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile koltuk altı lenf nodunda yayılma şüphesi bulunmayan hastalarda, kanserin drene olduğu( boşaldığı) koltuk altındaki ilk lenf nodu ya da nodlarında yayılımı- metastazı olup olmadığının tespit edilmesini sağlar. Sentinel lenf nodu biyopsisi mavi boya yöntemi ve vücuda zararsız radyoaktif madde yoluyla gerçekleştirilir. 

-Cerrahi (açık) biyopsi: Hedef hücrelere diğer biyopsi yöntemleri ile ulaşılamadığında ya da diğer biyopsilerden net bir sonuç alınamamışsa açık olarak bilinen cerrahi biyopsi uygulanır. Cerrahi biyopsi yönteminde cilde bir kesi açılır ve şüpheli hücre alanının bir kısmı veya tamamı çıkarılır.

Biyopsi neden yapılır?

Biyopsi, vücudun herhangi bir bölgesinde muayene ve radyolojik görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen bir kitle veya lezyonun kanserli olup olmadığının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilir. Biyopsi kanserin tanısında kullanılan en kesin yöntemdir. Bununla birlikte var olan kanserin yayılıp yayılmadığı, evrelenmesi ve tedavi planlamasının yapılmasında da büyük rol oynar.

Biyopsi kanserin metastaz yapmasına (yayılmasına) neden olur mu?

Toplumda biyopsinin kanserin yayılmasına neden olduğu” ile ilgili genel bir kanı bulunmaktadır. Ancak biyopsi işleminin kanserin yayılmasına sebep olduğu ile ilgili bilimsel veriler bulunmamaktadır. Biyopsi işlemleri kanserin yayılmasına neden olmamaktadır.

Biyopsi öncesi nelere dikkat etmek gerekir?

Biyopsi öncesi dikkat edilmesi gereken noktalar biyopsi yapılacak organa ve biyopsi yöntemine göre farklılık gösterebilmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

-Böbrek biyopsisi öncesinde kanama riskini artırabilen ilaçların en az 7-10 gün önce kesilmesi gerekir. Biyopsiden 6 saat önce yeme ve içme kesilmeli, düzenli olarak kullanılan kalp ve hipertansiyon ilaçları çok az miktarda suyla alınmalıdır. Biyopsiden önce bazı kan testleri yapılarak hastanın kan pıhtılaşma durumunu ve kanamaya eğilimi olup olmadığı değerlendirilmektedir.

-Karaciğer biyopsi öncesi kan sulandırıcı ilaçlar doktor bilgisi dahilinde kesilmelidir. Biyopsiden önce kan sayımı kontrolü yapılır, kanama-pıhtılaşma sorunu olup olmadığı araştırılır. 15 gün içinde alınmış pıhtılaşma tablosunu gösteren kan değerleri de yeterli olabilir. Biyopsi sırasında heyecan, ağrı ya da korkunun giderilmesi için damardan ilaç verilecektir. Bu nedenle işlemden önce en az 6 saat aç olmak gerekir.

- Tiroid biyopsisi öncesinde hastanın işlem öncesinde herhangi bir hazırlık yapmasına gerek yoktur. Yalnızca kan sulandırıcı nitelikte ilaçlar kullanıyorsa, bu hastalarda işlem için bir planlama yapılır.

-Akciğer biyopsisi öncesinde genellikle gece yarısından sonra sekiz bir şey yiyip içilmemesi gerekir. İşlem için lokal anestezi kullanılacaksa, işlem sabahı sıvı tüketimine izin verilebilir. Herhangi bir ilaç, lateks, iyot, bant veya anestezik ajanlara (lokal ve genel) karşı hassasiyet veya alerjiler ile alınan tüm ilaçlar, bitkisel takviyeler mutlaka hekime bildirilmelidir. Bununla birlikte kanama bozukluğu öyküsü varsa veya pıhtılaşmayı önleyici (kan sulandırıcı) ilaçlar, aspirin veya kanın pıhtılaşmasını etkileyen başka ilaçlar kullanılıyorsa işlemden önce kesilmesi istenebilir.

-Meme biyopsisi öncesinde hastanın uzman hekime alerjisi olup olmadığı, kan sulandırıcı kullanılıp kullanmadığı, görüntüleme yöntemi rehberliğinde alınacak biyopsiler için vücutta kalp pili veya başka bir elektronik cihaz bulunup bulunmadığı gibi bilgileri vermesi gerekmektedir.

Tüm bunların dışında biyopsi yaptırmadan önce hamile olan veya hamilelik şüphesi bulunan kadınlar, bu durumlarını mutlaka uzman hekime bildirmelidir. Çünkü radyasyon fetüs için zararlı olabileceğinden doktorlar hamilelik sırasında görüntü rehberliği kullanan bazı prosedürleri uygulamayabilmektedir.

Biyopsi sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Biyopsi sonrası dikkat edilmesi gereken noktalar biyopsi yapılan organa ve biyopsi yöntemine göre farklılık gösterebilir. Bu noktalar şu şekilde sıralanabilir:

-Akciğer biyopsisi sonrası kontrol tomografi çekimleriyle kanama veya akciğer zarları arasına hava kaçması gibi istenmeyen durumlar oluşmadığından emin olunduktan sonra biyopsi işlemi sonlandırılır. İğne çıkarıldıktan sonra yapılan küçük bandaj da 24 saat sonra çıkarılabilir. Akciğer biyopsisi sonrası hasta bir gece hastanede yatırılır. Bu sırada tansiyon, nabız ve solunumu ölçülür, olası bir kanama veya akciğer zarları arasına hava kaçışı erken tespit edilebilir. Aynı amaçla gerekirse kan tahlilleri veya akciğer filmi çekilebilir. Biyopsiden 2 saat sonra herhangi bir sorun yoksa hasta yemek yiyebilir, vücudundaki bandaj çıkarıldıktan sonra da duş alabilir.

-Böbrek biyopsisinde az da olsa kanama riski vardır. Bu nedenle hastanın işlemden sonra 24 saat süre ile hastanede izlenmesi ve tuvalet ihtiyacı için bile ayağa kalkmaması uygun olur. İşlemden sonra su içmek ve yemek yemek için en az 2 saat beklemek ve doktorun onayını almak gerekecektir. İşlem sonrası idrar kanama açısından değerlendirilir. Hastaya işlemden 2-3 saat sonra ve gerektiğinde 6-8 saat arayla kan sayımı kontrolü yapılacaktır. İşlemden sonraki gün herhangi bir sorun olmazsa taburculuk gerçekleştirilir.  

Biyopsi sonrası;

  • Kan basıncı, nabız ve solunum değerleriniz izlenir
  • Kanama ve diğer komplikasyonlar için idrar tahlili ve tam kan sayımı testleriniz yapılır
  • En az 6 saat ayağa kalkmamanız sağlanır
  • Biyopsiden sonraki bir kaç saat içinde biyopsi yerinde çok nadiren ağrı hissedilebilir. Bu durumda ağrıyı gidermek için size ilaçlar verilecektir.

-Karaciğer biyopsisi sonrası hasta bir gece hastanede yatırılır. Bu süre içerisinde hastaların tansiyon ve nabzı düzenli olarak kontrol edilir. Hastalar biyopsi sonrası en az iki saat süreyle, sağ yanı üzerine yatarak istirahat eder. Taburcu olduktan sonra da hasta kendini zorlamamak koşulu ile normal yaşamına dönebilir.

-Tiroid biyopsisinde ince iğne biyopsisi, nodül değerlendirmesinde altın standart olarak kabul edilmektedir. Yeterli alınabilmiş örnek, deneyimli bir sitopatalog tarafından incelendiğinde, güvenilirlik oranı %100’e yakındır. İnceleme sonrası çıkacak olan sonuç nodülün; iyi, kanserli ya da kuşkulu olduğudur. Bu durumda iyi huylu nodüller hiçbir işlem uygulanmaksızın takip edilirken, kuşkulu ve kanserli olan nodüller için ameliyat gerekir. 

- Meme biyopsisinde açık biyopsi hariç tüm yöntemlerde işlem yerine bandaj uygulaması yapılır. İşlem sonrası hastalar normal yaşantılarına devam edebilir. Bazen işlem yapılan yerde morarma ve hafif ağrı görülebilir. Açık biyopsisinde ise hastaya dikiş atılır ve hastalar aynı gün evlerine gidip ertesi gün normal yaşantılarına devam edebilir.

Biyopsi nasıl yapılır?

Eskiden biyopsi amacıyla doku parçası almak için açık cerrahiler kullanılırken, günümüzde gelişmiş teknolojiler sayesinde doku alma yani biyopsi işlemi farklı yöntemler ile yapılmaya başlanmıştır. Biyopsi işlemi her organda farklı teknik ve yöntemlerle uygulanmaktadır. Hangi teknikle yapıldığı farketmeksizin bütün biyopsi çeşitleri hastalıklara doğru tanı konulması açısından büyük önem taşımaktadır.  Biyopsi işlemleri uygulanacak yönteme göre lokal ya da genel anestezi altında, ameliyat öncesi, sırası ve sonrasında yapılabilmektedir.

Akciğer biyopsisi nasıl yapılır?

Akciğer hastalıklarında, akciğer kanserinde hızlı ve kesin tanı için yapılan girişimsel bir işlemdir. Akciğerde ortaya çıkan kitle, akciğer dokusunun içine yerleşmiş, anormal bir yapıdır. Genellikle belirti vermeden önce akciğer filminde veya tomografide fark edilir. Ancak ileri görüntüleme teknikleri ile de o bölgede var olan bir oluşumun iyi ya da kötü huylu olup olmadığı kesin olarak belirlenemez. Bu nedenle de iğne biyopsisi yapılması gerekir. 

Akciğerde kitle bulunan bölgedeki hücreler ince iğne aspirasyon biyopsisi ile alınabileceği gibi çok ince doku parçasının çıkarıldığı iğne biyopsileri de yapılmaktadır. Akciğer biyopsisi öncesi hastaya rahatlatıcı ilaçlar verilerek lokal anestezi uygulanmaktadır. Hasta bu sayede herhangi bir acı ya da ağrı duymaz. Girişimsel radyoloji ünitesinde uygulanan biyopsi işlemi görerek gerçekleştirilmektedir. İğne genellikle tomografi cihazında görülerek nodüle ilerletilir.  Akciğerdeki kitle ultrason ile görülebilecek özellikteyse bazen ultrason kılavuzluğunda da biyopsi yapılabilir. Gerek BT gerekse ultrasonla görerek iğne ile tümörün canlı bölgesine girilir ve bu da doğru tanı konulma oranını artırır.

Özellikle akciğer biyopsilerinde akciğer zarını 1 kere delmek için kullanılan biyopsi iğneleri, dış iğne ve onun içinden geçirilen daha ince iç iğne sisteminden oluşur. Bu şekilde daha fazla numune elde etmek için akciğer zarı yalnızca bir kez delinir. Ayrıca bu sayede işlem sonrası akciğer zarları arasına hava kaçması gibi bir durum olduğunda, dış iğneyi dışarı çıkartmadan tüm hava boşaltılabilir ve tüp takılmadan biyopsi işlemi sonlandırılabilir. Biyopsi hastalarının yaklaşık %20’sinde akciğer zarları arasına hava kaçması görülebilir. Tüp takarak havanın boşaltılması gereken bu durumlar %5’ten azdır. 

Böbrek biyopsisi nasıl yapılır?

Böbrek biyopsisi için hasta aynı gün hastaneye yatar. Biyopsi işlemi yaklaşık yarım saat sürer. Biyopsi sırasında hasta uyanık olur ve karın üzerinde yatar şekilde uzanır. Biyopsi eğer böbrek nakli için ise, sırt üstü yatırılır. Ultrason ile biyopsi iğnesinin, böbreğin hangi bölgesine ve hangi açıyla gireceği belirlenir. Cildin biyopsi yapılacak alanı temizlenir ve sonrasında lokal anestezi uygulanır. İğnenin gireceği yere küçük bir kesi açılır ve böbrek içine doğru ilerleyen iğne ultrason ile yol boyu izlenir. İşlem sırasında, biyopsi alanında basınç hissedebilir ve iğnenin çıkardığı ses duyulabilir. Ancak lokal anestezi sayesinde hasta ağrı ya da acı hissetmez. Biyopsi sonrası ultrasonografi değerlendirilmesinde kanama olup olmadığı kontrol edilir ve iğne çıkarıldıktan sonra da o bölgeye bandaj yerleştirilir.

Karaciğer biyopsisi nasıl yapılır?

Biyopsi yapılacak olan deri bölgesi antiseptik ile temizlenir. Sırt üstü yatan hastada, iğnenin gireceği alana lokal anestezik ilaç enjekte edilir. Karaciğer biyopsi iğnesinin kolay girmesini sağlamak için, karın derisi üzerinde küçük bir kesi yapılır. İğnenin girdiği yerden karaciğerdeki hedefe kadar her aşamada iğne takip edilir. Bu nedenle görüntüleme eşliğinde karaciğerden yapılan iğne biyopsisi de son derece güvenlidir. Biyopsi iğnesi ile karaciğere girilir ve ince bir parça alınır.

Gerektiğinde özel ikili iğne sistemi kullanılmaktadır. Bu sayede deriden karaciğere iğne ile tek giriş yapılır ve bu da hasta için işlemi çok kolaylaştırır. Ek olarak bu özel iğne içinden ikinci bir iğne ile girilerek birden fazla örnek alınabilir. Böylece alınan parçanın yetersiz olması ve biyopsi işleminin tekrarlanma ihtimali en aza iner. Bazı özel durumlarda karaciğere ciltten iğne ile girilmesi yüksek kanama riski taşırsa, özel bir iğne sistemiyle boyun toplardamarından karaciğere ulaşılarak biyopsi alınabilir.

Tiroid biyopsisi nasıl yapılır? 

Tiroit biyopsisi, her zaman ince iğne aspirasyonu şeklinde uygulanır. Tiroit içindeki nodülden bir doku parçası alınması yerine, iğneyle sadece sıvı ya da hücreler çekilir. Bu nedenle güvenli bir işlemdir ve kanama ihtimali yok denecek kadar azdır.  Biyopsiye başlamadan önce ultrason ile tiroit bezi detaylı olarak incelenir ve iğnenin giriş yeri ile açısına karar verilir. Bölge steril olarak temizlendikten sonra, iğnenin giriş noktasına, lokal anestezi uygulanır. Ultrason ile çok küçük nodüllere milimetrik isabetle giriş sağlanmakta, iğnenin yönü takip edilebilmekte ve bu sayede biyopsi için doğru bölgeden yeterli materyal alınabilmektedir. İğnenin ultrason eşliğinde takibi ile damarların yoğun olduğu bölgeden uzak bir rota oluşturulur. Birden fazla olan nodüller için aynı işlem tek tek uygulanabilir. Patoloji ekibi tarafından alınan her örnek mikroskop altında incelenir ve yeterli miktar alınıp alınmadığı belirlenir. Miktar yeterliyse biyopsi işlemi sonlandırılır. İşlem sonrası kanama olasılığı açısından yarım saat gözlenen hasta, herhangi bir sorun yoksa evine hatta işine döner.

Meme biyopsisi nasıl yapılır?

Meme biyopsisinin farklı yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler ince iğne aspirasoyon biyopsisi, kalın iğne biyopsisi, cerrahi biyopsi ve sentinel lenf nodu biyopsisi olarak sıralanabilir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi, meme biyopsisinde uygulanan en basit yöntemdir. Genellikle elle fark edilebilen bir kitlenin tanısının konulmasında kullanılır. Bu yöntemde iğne kitleye ultrason rehberliğinde ilerletilir. Çok ince bir iğne ile lezyondan örnek alınır ve patoloji birimine gönderilir. Kalın iğne biyopsisi de yine ince iğne biyopsisinde olduğu gibi memeden az miktarda şüpheli doku alınmasını sağlar. Bu işlem ultrason, mamografi veya MRI gibi görüntüleme yöntemlerinin rehberliğinde yapılabilir ve memeden yaklaşık bir pirinç tanesi büyüklüğünde olan birkaç numune toplanarak patoloji laboratuvarına analiz edilmesi için gönderilir. Cerrahi biyopsi ise ameliyathanede lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Bu işlemde meme kitlesinin bir kısmı veya tamamı patolojik inceleme amacıyla çıkarılır. Hissedilemeyen kitleye cerrahın ulaşabilmesi için lezyona tel ile işaretleme veya düşük doz radyoaktif madde ile işaretleme yapılabilir.

Sentinel lenf nodu biyopsisi ise kanserin lenf düğümlerine yayılımını kontrol etmek amacıyla Mavi boya yöntemi veya zararsız radyoaktif madde yoluyla gerçekleştirilen işaretleme ile yapılır. Mavi boya ile yapılan yöntemde ameliyathanede, ameliyatın başlangıcında hastanın meme ucu olan areola etrafına, önceden hazırlanmış olan mavi boya, tekniğine uygun şekilde enjekte edilir. Mavi boya, nöbetçi lenfleri parlak mavi renge boyar ve cerrahın onları görmesini sağlar. Radyoaktif madde ile sentinel lenf nodlarının belirlenmesi işleminde ise yine meme kanseri hastasına operasyondan önce nükleer tıp bölümünde radyokolloid madde enjekte edilir. Cerrah ameliyat sırasında radyoaktivitenin nerede biriktiğini görmek ve sentinel lenf nodlarını belirlemek için gama dedektörü adı verilen küçük bir alet kullanır ve böylece nöbetçi lenf nodlarının yerini belirler.

Biyopsi yapılırken nelere dikkat edilmelidir?

Biyopsi sırasında dikkat edilmesi gereken başlıklar şu şekilde sıralanabilir:

  • Biyopsi alanının sterilizasyonu sağlanmalı
  • Hastanın damar yolunun açık olması
  • İşlemde kullanılacak ekipman ve görüntüleme aletleri hazır bulundurulmalı
  • Biyopside alınan parçanın yeterli olup olmadığını teyit etmek amaçlı sitopatolog bir doktorun hazır bulunması
  • Hastanın kan akışkanlığı değerlerinin önceden kontrol edilmesi
  • Hastanın hepatit ve HIV testlerine bakılıp buna göre işlem sırasında önlem alınması

Biyopsi işlemi ne kadar sürer?

İnce iğne aspirasyon ile kalın iğne aspirasyon biyopsileri genellikle 15-20 dakika arasında sürmekte ve hasta daha sonra günlük aktivitelerine devam edebilmektedir. Vakum biyopsi ortalama 30-40 dakika sürerken, işlem sonrası o günün dinlenerek geçirilmesi, yorucu faaliyetlerden kaçınılması, ağır eşyalar kaldırılmaması öneriliyor.

Özellikle vakum biyopsiden sonraki 5-7 gün içerisinde doku alınan bölgede hassasiyet ve morarma olabiliyor. Bu belirtiler, işlem sonrası iyileşme sürecinin bir parçası.

Biyopsi sonuçları ne zaman çıkar?

Biyopsi sonuçlarının çıkma süresi hangi organa ne tür biyopsi yapıldığı ile ilgili değişiklik göstermektedir. Hücre veya doku örneği alındıktan hemen sonra da tanı konulabilirken, ameliyat sırasında alınan biyopsi sonuçları hasta uyandığında alınabilir.  Sonuçlarınızın geri alınması için gereken süre aynı zamanda laboratuvarın yerinde olup olmadığına veya numunenin analiz için gönderilmesi gerekip gerekmediğine de bağlıdır. Çoğu biyopsi prosedürü için, sonuçlar genellikle birkaç gün ile bir hafta ila 10 gün arasında elde edilebilir. 

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 18 Nisan 2023

Yayınlanma Tarihi: 2 Ekim 2017

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al