Yükleniyor

Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi

Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi

İletişime Geçin
Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

Bölüm Hakkında

Memorial Bahçelievler Hastanesi Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi; sindirim sistemi hastalıklarının teşhis ve tedavisinde deneyimli ekibi, modern yöntemleri ve ileri teknolojik altyapısı ile dünya standartlarında hizmet vermektedir. Bölümde; gençlerden ileri yaştaki erişkinlere kadar sindirim sisteminde sorun yaşayan her yaş grubundaki kişiye, güncel metotlar ve bütüncül yaklaşımlarla tanı- tedavi olanağı sunulmaktadır.

 Sindirim sistemi; yemek borusundan (özefagus) başlayarak mide, onikiparmak bağırsağı (duodenum), ince bağırsak, kalın bağırsak (kolon) ile makata (anüs) kadar olan tüm organları ve bu sisteme bağlanan karaciğer, safra kesesi ve yolları ile pankreası içermektedir. Bu organların iyi ve kötü huylu tüm hastalıkları, “sindirim sistemi hastalıkları” olarak adlandırılmaktadır. Sindirim sistemi hastalıklarının medikal, ameliyat dışı yöntemler ve girişimsel işlemlerle tedavisini "gastroenteroloji", cerrahi tedavilerini ve HIPEC-PIPAC-EPIC - sitoredüktif cerrahi gibi onkolojik cerrahi tedavileri ise ‘Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi‘ ’gerçekleştirmektedir.

Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi’nde tüm sindirim sistemi hastalıkları, alanında uzman ekip tarafından değerlendirilmekte, hastanın beklentileri ve yaşam kalitesi göz önüne alınarak bir tedavi planı oluşturulmaktadır.

Bunlar şöyle sıralanmaktadır: 

  • Özefagus ( yemek borusu ) hastalıkları (özefagus kanseri, reflü, hiatal herni, akalazya, ösefagus divertikül hastalıkları…)
  • Mide ve duodenum hastalıkları (mide ve duodenum kanseri, morbid obezite, metabolik obezite cerrahisi, tümörleri… ),ince ve kalın bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, Crohn hastalığı, kolon kanserleri…)
  • Anüs ve anal kanal hastalıkları ( anal fissür, anal fistül, hemoroid, anal polip,  anal inkontinans, anal prolapsus, anal apse ve anal kanserler… )
  • Karaciğer hastalıkları (kanser, dev hemanjiyom, kist hidatik, metastazlar… )
  • Pankreas hastalıkları  (kanser, pankreas psödokisti ve kistleri),
  • Safra kesesi ve safra yolları hastalıkları (safra kesesi ve safra yolları taşı, safra kesesi kanserleri)
  • Periton kanseri ve metastazları ( periton cerrahisi )

Modern cerrahi yöntemler ve hastaya özel yaklaşımlar

Memorial Bahçelievler Hastanesi Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi’nde, sindirim sistemi hastalıklarının tanı- tedavileri; güncel teknolojiyi ve çağdaş gelişmeleri yakından takip eden deneyimli bir ekip tarafından gerçekleştirilmektedir. Hasta odaklı ve hastaya özel yaklaşımla, evrensel standartlarda sağlık hizmeti verilmektedir. Tanı aşamasında radyolojinin imkanlarından yararlanılmakta, gereklilik halinde girişimsel radyolojiyle işbirliği halinde; biyopsi, drenaj, stent uygulamaları gibi işlemler uygulanmaktadır. Cerrahiler, laparoskopik, robotik veya açık yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Gastroenteroloji ile endoskopik müdahaleler ve endoskopik stent yerleştirme işlemleri uygulanmaktadır. Ayrıca son yıllarda güncel tedavi yaklaşımları olan HIPEC - PIPAC – EPIC-NIPS, Bidireksiyonel tedavi ve SRC (sitoredüktif cerrahi) ameliyatları yapılmaktadır.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi’nde yapılan uygulamalar şunlardır:

İleri Laparoskopik - Robotik uygulamaları

• Laparoskopik- Robotik obezite ameliyatları

Obezitenin hızlı bir şekilde tedavisini sağlamaya yönelik cerrahi operasyonlar; tüp mide (sleeve gastrektomi), gastrik bypass ( mini gastrik by-pass ve Roux n Y gastrik by-pass)  , transit bipartisyon, SADI-S, SAGI-S, duodenal switch, biliopankreatik diversiyon, ileai interpozisyon, jejunoileal by-pass gibi metabolik ve diyabet cerrahisi ameliyatlarıdır. Bu cerrahi girişimler, laparoskopik ve robotik yöntemlerle uygulanmakta, bu sayede hem cerrah hem de hasta için konforlu bir ameliyat süreci sağlanmaktadır. Hasta bu ameliyatların sonrasında kısa sürece iş ve sosyal yaşamına dönebilmektedir.

• Laparoskopik – Robotik gastroözefajeal reflü, akalazya ve hiatal herni ameliyatları

Sindirim sisteminde özefagus ile mide arasındaki yapının bozulması ile mide içeriğinin yemek borusuna kaçması sonucu gelişen reflü, besinlerin yemek borusunda takılıp kalmasına yol açan akalazya ve diyafragma kasında oluşabilen fıtıklar (hiatal herni) gastroenteroloji cerrahisinin ileri laparoskopik- robotik uygulamaları ile tedavi edilmektedir.

• Laparoskopik- Robotik kalın bağırsak kanserlerinde kolektomi – TKME, rektum kanserlerinde anterior ve low anterior – Ta-TME - intersfinkterik – Cecil ameliyatları- NOSE gibi doğal yollar ile yapılan ameliyat teknikleri

İltihabi bağırsak hastalıklarında (Crohn hastalığı ya da ülseratif kolit) komplikasyon geliştiği ya da tedaviye cevap alınamadığı durumlarda bağırsakların cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Bu durumlarda Laparoskopik- Robotik yapılan ince bağırsak – kalın bağırsak rezeksiyonu, total proktokolektomi ve diğer ameliyatlar açık cerrahi işlemlere oranla çok daha hızlı bir şekilde iyileşme imkanı sağlar.

• Laparoskopik- Robotik splenektomi (dalak hastalıkları ameliyatı)

Hematolojik hastalıklar veya yaralanmalar sonucunda dalağın alınması, splenektomi olarak adlandırılır. İleri Laparoskopik- Robotik uygulamalar ile yapılan splenektomilerde açık operasyonlara oranla çok daha küçük bir kesi uygulanır ve hastanede yatış süresi kısalır.

• Laparoskopik apandektomi

Sık görülen ve akut bir hastalık olan apandisit, acil ameliyat gerektiren bir durumdur. Önceleri açık ameliyat şeklinde yapılan apandektomi işlemi, günümüzde laparoskopi ile kapalı yöntemle gerçekleştirilmekte, hastalar 1-2 gün içerisinde günlük hayatına dönebilmektedir.

• Laparoskopik-Robotik adrenalektomi (Böbrek üstü bezi hastalıkları ameliyatı)

Adrenal bezler, böbrek üstünde yerleşik salgı bezleridir. Adrenal bezlerde oluşan iyi ve kötü huylu tümörler ile hormon salgılayan tümöral lezyonlar, laparoskopik adrenalektomi adı verilen operasyon ile kapalı yöntemle alınabilmektedir.

• Laparoskopik – Robotik kolesistektomi ( Safra kesesi hastalıkları ameliyatı)

Safra kesesinde oluşan kum ve taşlar ile bunlara bağlı olarak ortaya çıkan iltihaplanma, tıkanıklık ve sarılık gibi durumlarda tek ve kesin çözüm, yapılacak kolesistektomi operasyonudur. Safra kesesinin çıkarıldığı kolesistektomi, günümüzde Laparoskopik-Robotik yöntemle küçük kesiler açılarak hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Multidisipliner uygulamalar

Memorial Bahçelievler Hastanesi İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü’nde, tüm sindirim sistemi organları hastalıklarının tanı ve tedavileri multidisipliner yaklaşımlarla yürütülmektedir.

 GASTROİNTESTİNAL ONKOLOJİK CERRAHİ MERKEZİ

  •  Gastroenteroloji cerrahisi birimi
  • Kadın hastalıkları -Onkolojik Cerrahi bölümü
  • Radyoloji, Girişimsel radyoloji bölümü
  • Gastroenteroloji bölümü ve İleri Gastroenteroloji girişimleri birimi
  • Patoloji  -Sitoloji merkezi
  • Tıbbi onkoloji bölümü
  • Radyasyon onkolojisi bölümü
  • Nükleer tıp merkezi
  • Endokrinoloji bölümü
  • Psikiyatri bölümü
  • Diyetisyen birimi
  • Psikoloji tedavi birimi
  • Nutrisyonel destek birimi

Uzmanları ve ekipleri ile işbirliği içinde hizmet verilmektedir. Deneyimli ve alanında uzmanlaşmış akademik kadromuz, özefagus ve mide cerrahisi, hepato-pankreato-biliyer cerrahi, kolon ve rektum cerrahisi, obezite ve metabolik cerrahi alanlarında açık, laparoskopik ve robotik cerrahiler uygulamaktadır. Bunların yanında; mide, kalın bağırsak (kolon), rektum, pankreas, karaciğer, özefagus, safra kesesi, ince bağırsak, periton ile karın içi kanserleri gibi tüm kanser türlerinin tedavileri de uygulanmaktadır.

Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezi’nde tedavisi gerçekleştirilen hastalıklar:

 • Yemek borusunun iyi ve kötü huylu tümörleri

Özefagusta oluşan tümörler iyi veya kötü huylu olabilirken, tehlike arz etmeleri nedeniyle çoğu durumda cerrahi operasyonlar yardımıyla alınması gerekir. Bu işlem İleri Onkolojik Cerrahi Bölümümüzde uzman hekimler tarafından uygulanır.

• Midenin iyi ve kötü huylu tümörleri

Mide mukozasında oluşan tümörler, iyi veya kötü huylu olabilir. Türü, boyutu ve kanserleşme eğilimi bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra mide tümörleri, İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü’nde ekibimiz tarafından alınmaktadır.

• Diyafram hernisi ve reflü hastalığına yönelik cerrahi işlemler

Tüm yaş gruplarında gözlenebilen diyafram hernileri ve gastroözefageal reflü hastalıkları, cerrahi operasyonlar yardımı ile tamamen ortadan kaldırılabilmekte veya etkileri minimuma indirilebilmektedir.

• İnce bağırsağın cerrahi hastalıkları

İnce bağırsaklarda oluşan tıkanıklık, yapışıklık, ülser oluşumu, tümör, fistül, divertikül ve fıtıkların tedavisinde cerrahi ameliyatlar yer almaktadır. Bu hastalıkların cerrahisi, İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü doktorlarınca gerçekleştirilir.

• Kolon ve rektum kanserlerinin Robotik - Laparoskopik ve açık ameliyatları

Kalın bağırsak ve rektumda tespit edilen iyi huylu tümörler, boyutları da göz önünde bulundurularak hekim önerisine göre genellikle cerrahi operasyonla alınır. Kötü huylu tümörler ise boyutuna bakılmaksızın cerrahi girişimler yardımıyla çıkarılır. İşlem sonrası herhangi farklı bir dokuya yayılım gösterip göstermediği de incelenerek, gerekirse ek tedaviler uygulanır.

• İltihabi bağırsak hastalıklarına (Crohn hastalığı ve Ülseratif kolit) yönelik cerrahi işlemler

Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalıklarında; tedavinin ne şekilde yönlendirileceği, hastalığın yerleşimi, hastanın semptomları ve hastanın yaşı gibi pek çok faktör bir arada değerlendirilerek kararlaştırılır. Kimi olgularda ince bağırsağın bir kısmının ve kalın bağırsağın tamamının çıkarılması gerekebilir. Buna yönelik cerrahi işlemlerde laparoskopik ve robotik yöntemler uygulanmaktadır.

• Hemoroid, anal fissür, anal fistül ve pilonidal sinüsün tedavisi

Kıl dönmesi olarak da bilinen pilonidal sinüs, kalın bağırsağın son kısmı ile cilt arasında gelişen anal fistül, makatta çatlak olarak tanımlanan anal fissür ve halk arasında basur hastalığı olarak da adlandırılan hemoroid hastalıkları, İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü’nün alanına giren ve cerrahi operasyonlar yardımıyla tedavi edilebilen hastalıklardır.

• Pankreas kist ve tümörleri cerrahisi

Pankreasta çok çeşitli kist ve tümörler meydana gelebilmektedir. Bu kistler kimi durumlarda hastalar için herhangi bir tehlike arz etmiyorsa takip altında tutulabilir. Ancak bu kist ve tümörlerin büyük çoğunluğu cerrahi olarak çıkarılması gereken lezyonlardır.

• Akut - kronik pankreatit ve komplikasyonlarının tedavisi

Akut ve kronik pankreatitlerde hastalığın ve yol açtığı komplikasyonların tedavisinde endoskopik yöntemlere ek olarak cerrahi operasyonlara da ihtiyaç duyulabilmektedir.

• Karaciğerin her türlü tümöründe cerrahi tedavi

Karaciğer tümörleri sık görülebilen, bazı durumlarda hastada herhangi bir soruna neden olmayan ancak bazı durumlarda kanserleşme eğilimine girerek ciddi sorunlara yol açabilen oluşumlardır. Bu tümörler boyutu ve kötü huylu olup olmadığı göz önünde bulundurularak gerekli görüldüğünde cerrahi operasyon yardımıyla çıkarılır.

• Karaciğerin kistik hastalıklarında cerrahi işlemler

Karaciğerde oluşan paraziter (enfeksiyon kaynaklı) kistler ve paraziter olmayan (yapısal veya kansere bağlı) kistler tehlike arz etmeleri veya hekim tarafından gerekli görülmesi durumunda cerrahi ameliyatlar yardımıyla çıkarılır.

• Safra kesesi ve yollarının taş ve tümörlerinin cerrahi tedavisi

Safra kesesinde oluşan taşlar, safra kesesinde ve safra yollarında iltihaba sebep olabilmekte, safra yollarının tıkanmasına neden olarak enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Ayrıca safra kesesi ve safra yollarında tümör gelişebilmektedir. Safra kesesi veya safra yollarında oluşan tümörler ile taşın neden olduğu hastalıklarda, İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü uzmanları tarafından cerrahi operasyonlar uygulanmaktadır.

• Dalağın hematolojik, kistik ve tümöral hastalıklarında cerrahi tedavi

Hematolojik hastalıklar, kistik ve tümöral problemler dalakta görülebilen hastalıklar arasında yer alır. Bu hastalıklarda, gerekli görüldüğü takdirde İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü’nde cerrahi işlemler uygulanmaktadır. Bu işlemlerden en yaygını splenektomi adı verilen dalağın çıkarılması işlemidir.

• Karın duvarı ve ameliyat yeri fıtıklarında Robotik-  Laparoskopik cerrahisi

Karın duvarında oluşan yapışıklık ve benzeri sorunlar ile ameliyat yeri fıtıklarının tedavisinde gastroenteroloji cerrahisi uygulamalarından yararlanılır. Bu işlemler için hastanın sağlık durumunun ve hastalığın imkan vermesi durumunda robotik cerrahi ve laparoskopi tekniğinden faydalanılabilmektedir.

 

ENDOSKOPİ UYGULAMALARI

• Tanısal gastroskopi ve kolonoskopi

Bazı hastalıkların tanı ve tedavisinde gastroskopi ve kolonoskopi uygulamalarına ihtiyaç duyulur. Mide hastalıklarının incelenmesinde gastroskopi, kolorektal hastalıkların incelenmesinde ise kolonoskopi adı verilen endoskopik uygulamalar tercih edilmektedir.

• Perkütan endoskopik gastrostomi (PEG), jejunostomi ( PEJ)

Yemek yiyemeyen ve ağızdan beslenmemesi gereken hastaların sağlıklı ve yeterli beslenebilmesinin sağlanması amacıyla Gastroenteroloji Cerrahisi Bölümü’nde yapılacak işlem ile perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) veya peruktan endoskopik jejunostomi ( PEJ) uygulanarak mideye direkt ulaşan bir beslenme tüpü yerleştirilir.

• Endoskopik stent yerleştirmesi

Gastrointestinal sisteme ilişkin darlıkların söz konusu olduğu hastalıklarda ilgili bölgeye endoskopik yöntemler yardımıyla stent yerleştirilerek darlık ortadan kaldırılabilir. Bu işlem uygun koşullar altında İleri Onkolojik Cerrahi Bölümü’nde gerçekleştirilebilmektedir.

 

HIPEC( SICAK KEMOTERAPİ ) VE PIPAC ( AEROSOL BASINÇLI KEMOTERAPİ )

HIPEC  ( Hipertermik karın içi kemoterapi —Karin içi sıcak kemoterapi) "Hyperthermic Intraperitoneal Chemotherapy" adı verilen ve kanser tedavisinde son yıllarda adından sıkça söz edilen bir tedavi şeklidir.

Günümüze kanser tedavisinde pek çok farklı yöntem kullanılmakta ve önemli başarılar elde edilmektedir. HIPEC olarak adlandırılan karın içi sıcak kemoterapi uygulaması, hem hastanın yaşam süresinin uzatılması hem de hayat kalitesinin yükseltilmesi yönünden bu alanda atılan en önemli adımlardan biridir.

Karın içi organlardan kaynaklanan bazı kanserlerde, cerrahi tedavi öncesi (neoadjuvan tedavi) veya sonrası  (adjuvan tedavi ) ya da hem öncesi hem de sonrası damar yoluyla verilen sistemik kemoterapi beklenen yanıtı vermeyebilir. Bu durumda, uygulanan tedavilere istenen yanıt alınamadığında, hastalık giderek ilerler ve sonunda hastanın yaşamı tehlikeye girebilir.

İleri evre karın içi kanserlerde tedavi seçeneği:        HIPEC

Kanser tedavisinden istenilen yanıtın alınamadığı noktada, hem hastanın hayat beklentisini uzatacak hem de konforunu iyileştirecek bir yöntem olan " karın içi sıcak kemoterapi- HIPEC" tedavi seçeneği gündeme gelir. Karın içine kemoterapi uygulama ile şu amaçlanır: Karın içi organları ve karın, "periton-karın zarı " adı verilen bir tabaka ile kaplıdır. Bu yapı hem karın içi organların yüzeyini örter hem de karın duvarının iç yüzeyini kaplar. Karın içini kaplayan bu ince tabaka, salgıladığı az miktardaki sıvı ile organların kayganlığını sağlar. Kanser, ortaya çıktığı organda gelişimini sürdürürken hastalığın ilerlemesiyle birlikte başka organ ve alanlara da yayılım gösterir. 

 

HIPEC tedavisi nasıl uygulanır?

Kanser; kan, lenf bezleri ve karın boşluğuna dökülme yoluyla yayılabilmektedir. Bu nedenle karın içi kanserlerde, hastalığın ileri evresinde tümör, peritona da sıçrayabilir. Kanserin son evresinde ortaya çıkan bu durumda, hastaya damar yoluyla uygulanan ilaçlar peritona istenilen düzeyde ulaşamayabilir ve tedavi yetersiz kalır. Oysa yoğun tümörle kaplı olan periton felsefik olarak bir organ gibi değerlendirilmeli, periton ile birlikte tutulmuş organ veya organlar da yıkanarak, karın içi mikroskopik olarak mümkün olduğunca tümörsüz hale getirilmeye çalışılır. Bu işleme, " SRC  (sitoredüktif cerrahi+peritonektomi) " adı verilmektedir. Yapılan bu işlemleri takiben 42-43 derece sıcaklığa sahip olan tümör yok edici ilaçlar özel bir aparat ile karın içine verilir. Karın içi yıkama işlemi 60 ila 90 dk arasında tamamlanır. Bu süre içinde tümör hücrelerinin mikroskobik düzeyde yok edilmesi amaçlanır.

 

Kemoterapi ilaçları neden ısıtılarak verilir?

Antikanser ilaçlarının karın içine ısıtılarak verilmesi;

  • Isı, ilacın doku içine nüfus etmesini kolaylaştırır ve seçilmiş kemoterapik ajanın kanser hücresini öldürme etkisini artırır.
  • Isının kendisi anti-tümör etkisine sahiptir ve ısı karın içindeki tüm yüzeylere ilacın karın içindeki tüm yüzeylere ilacın eşit dağılımına katkı sağlar.
  • HIPEC  sürecince tümör hücreleri ince bağırsak yüzeylerinden ve pıhtı-fibrin tabakaları içinden mekanik olarak temizlenir.

 

HIPEC hangi hastalıklarda uygulanır?

Kanserin ileri evresinde periton tutulumu olan hastalarda karın içinde sıvı (assit) toplanmaya başlar. Bu sıvı, hastanın karnının giderek şişmesine, oluşturduğu bası ve gerginlik ile solunum ve dolaşımın sorunlu hale gelmesine neden olabilir. Bazen o kadar yaygın hale gelir ki hastanın yatış pozisyonunu bile engeller. Bunun yanında kanser hücrelerinin karın içi diğer alanlara yayılımına da neden olur. Hastanın rahatlaması için kanül yoluyla sıvının boşaltılması mümkün olsa da patoloji devam ettiğinden yeniden sıvı toplanması söz konusu olacaktır. Kanserin ileri düzeyde olduğu hasta grubu, tüm tedavi seçeneklerini geride bırakmış kişilerdir ve böyle durumda da hastanın yaşam süresini uzatacak ve yaşam konforu sağlayacak HIPEC tedavisi gündeme gelir. Bu işlem ile peritonun kendi kanserleri,  apendiks kanseri ile kadınlarda Over (yumurtalık) kanserinde başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bunların yanı sıra kalın bağırsak, mide ve son zamanlarda da pankreas kanserlerinde de uygulanmaya başlamıştır.     

 

Bu tür tedaviler yapılırken bazı komponentler de göz ardı edilmemelidir. Tedavinin tüm evreleri bir arada gerçekleştirildiği zaman bir anlam ifade etmektedir.

 

HIPEC tedavisi hangi durumlarda uygulanmaz?

HIPEC uygulaması  karın dışında tutulumların olduğu durumlarda yapılmaz. Beyin, kemikler, akciğer metastazları...). Karaciğerde üç veya daha az metastatik odak varsa bunlar çıkarılarak HIPEC uygulanabilir. Ancak yaygın karaciğer metastazlarının olduğu durumlarda da HIPEC endikasyonu yoktur. Bir diğer önemli organ ince bağırsaklardır. İnce bağırsaklar sindirim sisteminde besin emiliminin yapıldığı organlar olduğundan geniş ince barsak rezeksiyonları  hayat ile bağdaşmamaktadır. Bu nedenle yaygın ince barsak tutulumu olan hastalarda HIPEC uygulamak çok anlam ifade etmez. Uygulama sonrası sağ kalım süreleri bu hastaların büyük bir çoğunluğu ileri evre kanser hastası olması nedeniyle yaşam beklentileri aylarla sınırlı olan hastalardır. Bu önemli detay göz ardı edilmemeli, hastalığın tamamen tedavi edilerek yok edilemeyeceği ancak hayat konforu ve yaşam beklentisinin uzatılabileceği dikkate alınmalıdır.

 

PIPAC –BASINÇLI AEROSOL KEMOTERAPİ

 

Karın için kanserlerin tedavisinde PIPAC dönemi

PIPAC yöntemi karın zarı kanserlerinde kullanılan ve damar yoluyla verilen kemoterapi ilaçlarının, vücudun doğal kıvrımlarına ulaşamama sorununu ortadan kaldıran “basınçlı aerosol kemoterapi” uygulamasıdır. Bu yöntem ile ideal hasta grubunda tümör kontrol altına alınarak hastanın yaşam süresi ve kalitesi artırılmaktadır.

 

Karın içi kanser tanımı nedir? 

Karın duvarını tamamen saran, aynı zamanda karın içi organların üzerini örten “periton tabakası”, başlı başına bir organ olarak kabul edilmektedir. Bu bölgede görülen kanserler peritonun kendisinden kaynaklanan tümörlerin yanı sıra; kalın bağırsak ve rektum, yumurtalık, rahim ve mide kanserlerinin metastazlarıdır. Mevcut bu kanserlerin ilerlemesi sonucu, kanserli hücreler bulunduğu ortamda kan veya lenf yoluyla metastaz yapabilir ve karın içi organları yaygın olarak tutan bir hastalık ortaya çıkabilir. Karın içi metastazı sonrasında da yine bu bölgede asit olarak tanımlanan sıvı toplanması olur. Hastanın herhangi bir tedaviden fayda göremez hale geldiğini gösteren bir tablo, ileri evre kanser vakaları grubunu oluşturmaktadır. Bu gibi durumlarda, hastaya sistemik kemoterapi olarak tanımlanan, damar yolundan kemoterapi verilmektedir. Radyoterapi de uygulanabilir ancak bazen kemoterapi belli bir noktadan öteye gitmez. İlaç peritona kadar gelir, içine nüfuz edemez. Çünkü kendi damarı olmayan bu zar, diffüzyon yoluyla beslenmektedir. Dolayısıyla peritondaki saçılmalar tedaviyle ortadan kaldırılamaz. Tümör adeta bir avuç bulgurun serpilmesine benzer şekilde yayılım gösterir.

 

PIPAC yöntemi karın içi kanserlerde nasıl uygulanır?

Tümörü metastaz yapan hastalarda yapılan SRC (peritonektomi ve sitoredüktif cerrahi ) , redüksiyonu azaltmak anlamına gelmektedir. Bu tedavinin uygulanacağı hasta grubu seçilirken belli başlı kriterler de göz önünde tutulur. Kalın bağırsak kanseri olan bir hastanın tümör yayılımı karaciğere ulaşmasa da peritona yaygın olarak dağılım söz konusu olduğunda, periton zarı tamamen soyulup çıkarılır. Cerrah, ulaşılabilen tüm tümörleri cerrahi yolla veya koterizasyonla yok eder. Yapılan temizliğin ardından, PIPAC adı verilen basınçlı sıcak kemoterapi yöntemiyle, ilaç karın içine 1/10 doz düzeyinde verilir. Yani sistemik kemoterapide hastaya damardan 10 gram ilaç veriliyorsa, PIPAC’te 1 gram ilaçla aynı başarı elde edebilir. Bu sayede hem hastanın sağlıklı hücreleri üzerinde kanser öldürücü ilaçların sitotoksik etkisi azaltılır ve üst düzeyde etkinlik sağlanır.

 

 

İşlem hangi hasta grubu için uygundur?

PIPAC uygulaması sonrası hastaların taburculuğu bir gün içinde yapılabilir. Hastanın tedavisinden olumlu sonuç alındığında, uygulama dört hafta sonra tekrarlanabilir. Bu özelliğiyle önemli bir avantaj sağlayan işlem, “herhangi bir şey yapılamayacak” denilen hastalara umut olmaktadır.

 

PIPAC işleminin hastanın yaşam süresi ve kalitesine katkısı nedir?

Laparoskopik yolla yapılan PIPAC tedavisi ile biri 1 cm, diğeri 0,5 cm’lik iki kesiden karın içine girilir. Verilecek ilaç, tümörün kaynaklandığı organın türüne göre seçilir. Karın içine giren trokarlardan, kalem benzeri bir aparatla verilen yüksek basınçlı ısıtılmış kemoterapik ilaç her tarafa yayılır. Bu yöntemle ilaç, tüm alanlara ulaşılabilir. İşlem sırasında belli yerlere nirengi noktası olacak işaretler koyulmaktadır ve böylece gerekli hallerde dört hafta sonra tedavi tekrar edilebilir. Gerekli hallerde dört hafta sonra tekrarlanabilen bu tedavi, yedi-sekiz hatta 10 kereye kadar yapılabilir. Tedavinin üçüncü ya da dördüncü uygulanışında işaret koyulan noktalarda tümörün neredeyse tamamına yakınının kaybolduğu görülebilir. Bir-iki aylık yaşam beklentisi bazen 10 katına çıkarılabilir. Ama bunun için hastanın genel sağlık durumu, hücre yapısı, tümörün tipi ile genetik yapısı büyük önem taşımaktadır.

Eğer cerrahi operasyon gerektiren bir gastrointestinal sistem hastalığınız bulunuyorsa, Gastrointestinal Onkolojik Cerrahi Merkezimize başvurarak uzman hekimler tarafından yapılacak detaylı muayenelerden geçebilir, hekiminizin gerekli görmesi durumunda tedavi ve operasyon sürecinizin planlanmasını sağlayabilirsiniz.

Bölüm Uzmanları

Anlaşmalı Kurumlar

Hastanelerimizin anlaşmalı olduğu özel sigorta şirketleri, tamamlayıcı sigortalar, diğer kurum ve şirket anlaşmalarını aşağıda bulabilirsiniz.

Sonuç bulunamadı.

    İletişim Formu

    Aşağıdaki İletişim formunu doldurarak hastanemiz ile ilgili bilgi talebinde bulunabilirsiniz.

    * Bu alan gereklidir.
    Sosyal Medya Hesaplarımız
    Canlı Destek Kolay Randevu Al