Yükleniyor

Akut miyeloid lösemi (AML) nedir?

Akut miyeloid lösemi (AML) nedir?

medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

Akut miyeloid lösemi (AML) çok hızlı seyredebilen bir hastalıktır. Kısa sürede kan değerlerinde ve belirtilerde farklılıklar yaşanabilmektedir. Ani başlayan halsizlik, yorulma, enfeksiyon, öksürük, kemik ağrıları, kabızlık, bulantı kusma gibi belirtilerle kendini belli eden Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisi uzun soluklu ve sabır gerektirmektedir. Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisinde öncelikli hedef kemik iliğinde tanı esnasında %20’nin üzerinde saptanan lösemi hücresi (blast) oranını %5’e indirmektir. Bu hedefi sağlamak için birçok farklı yol kullanılabilmektedir.

İçindekiler

Memorial Ataşehir Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan İsmail Sarı, Akut miyeloid lösemi (AML) hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Akut miyeloid lösemi (AML) nedir?

Akut lösemi, kanda akyuvar adını verdiğimiz hücreleri oluşturan kemik iliğindeki bir grup hücrenin kısa zaman içerisinde anormalleşip aşırı çoğalma özelliği kazandığı ve bu çoğalmanın etkisi ile kemik iliğinde kan yapımının azalmasına neden olan bir kemik iliği kanseri türüdür. “Akut” kelimesi, bu lösemi tiplerinin tedavi edilmezse hızlıca ilerleyebileceği ve muhtemelen birkaç ay içinde ölümcül olabileceği anlamına gelir.

2 tipi vardır:

  1. Akut miyeloid lösemi (AML)
  2. Akut lenfoblastik lösemi (ALL)

AML, “Akut miyelositik lösemi”, “akut miyelojenöz lösemi”, “akut granülositik lösemi” ve “akut lenfositik olmayan lösemi” gibi birçok başka isimle de anılır. “Miyeloid”, bu löseminin kemik iliğinde başladığı hücre tipini ifade eder. AML’nin çoğu vakası beyaz kan hücrelerine (lenfositler dışında) dönüşecek hücrelerden gelişir, ancak bazı AML vakaları diğer kan oluşturan hücrelerden de gelişebilir.

Akut miyeloid lösemi (AML) nedenleri nelerdir?

Öncelikli olarak şunu belirtmeliyiz ki, AML’nin kesin bilinen bir nedeni yoktur. Akut myeloid lösemi nedenlerini iki ana başlık altında toplamak daha doğru olur. Bunlar:

  1. Genetik nedenler
  2. Çevresel faktörlerin etkisi

Genetik nedenler deyince genellikle doğuştan kazanılan ve irsî olarak bilinen nedenler kastedilmemektedir. Bu hastalıklarda ortaya çıkan genetik bozukluklar büyük çoğunlukla yaşamın herhangi bir döneminde sonradan kazanılan bozukluklardır. Kromozomları oluşturan genlerin birinde ya da birkaçında görülebilir. Bazen kromozomlardaki kırılmalar, kırılan parçanın başka bir kromozoma yerleşmesi şeklinde de genetik bozukluklar görülebilir. Bu durum hücrenin hem kanserleşmesine hem de aşırı çoğalma yeteneğine sahip olmasına neden olarak lösemi gelişimine neden olabilir.

Çevresel faktörlerden en sık görülen nedenler arasında ise radyasyona yüksek dozlarda maruz kalma (genelde bu maruziyetten uzun yıllar sonra ortaya çıkar), sigara veya hücrelerin yapısını bozan bazı kimyasallar sayılabilir. Bunların dışında kemik iliği tembelliği olarak ifade edebileceğimiz bazı kan hastalıklarının seyrinde lösemi oluşma sıklığının arttığı bilinmektedir. Herhangi bir kanser türü için kemoterapi almış hastalarda ileri ki yıllarda lösemi meydana gelebilir. Virus adını verdiğimiz bazı mikroplar lösemi oluşumunu tetikleyebilir.

Akut miyeloid lösemi (AML) türleri (sınıflaması) nelerdir?

AML hakkındaki bilgilerimiz arttıkça hastalığın sınıflaması da değişmektedir. Akut miyeloid lösemi (AML)’de daha önceleri hücre morfolojilerine (hücrenin yapısal görünümü) göre FAB sınıflaması adı verilen bir sınıflandırma daha sık kullanırken, hastalığın ortaya çıkışında ve klinik seyrinde genetik ve moleküler bozuklukların daha önemli olduğu anlaşıldıktan sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO = DSÖ) tarafından genetik temelli bir sınıflama yapılmıştır.

FAB sınıflamasında M0’dan başlayıp M7’ye varan 8 alt tip (M0, M1, M2, M3, M4, M5, M6, M7) mevcuttur. M3 dışındakilerin tedavileri benzerlik göstermektedir.

WHO sınıflaması 2008, 2016 ve 2022 yıllarında güncellenmiştir. En son güncellenen halinde her bir genetik bozukluğa göre alt tip verilmiştir. Ayrıca, bazı genetik anomalilerde hastalık tanısı için gereken blast oranı (lösemik hücre oranı) %20’den %10’a düşürülmüştür.

Akut miyeloid lösemi (AML) belirtileri nelerdir?

AML ve tüm akut lösemiler çok hızlı seyir gösteren lösemi tipleridir. Bu hastalığa yakalanan kişiler de bir hafta önce hiçbir bulgu yokken veya yapılan kan sayımları tamamen normal iken bir haftalık süre içerisinde hem kan sayımı düzeyleri bozulabilir hem de ani olarak bazı belirtiler gözlenebilir. Bu nedenle aşağıda değindiğimiz belirtilere dikkat edilmelidir.

Bu belirtilerden en sık görülenler:

  1. Ani başlayan halsizlik ve yorulma: Kemik iliğini işgal eden lösemi hücrelerinin kan yapımını bozması ve buna bağlı alyuvar sayısının azalmasına bağlı ortaya çıkar. Bu kişilerin alyuvar sayısının azalması hemoglobin dediğimiz organlara oksijen taşıyan bir proteinin de azalmasına neden olur. Hemoglobin düzeyinin düşmesi başta halsizlik ve yorgunluk olmak üzere, yol yürürken nefes darlığı, çarpıntı ve uyku haline neden olabilir.
  2. Kanama: Kemik iliğini işgal eden lösemi hücreleri pıhtılaşma hücresi olarak bilinen “trombosit” adı verilen hücrelerin yapımının azalmasına neden olarak kanamaya eğilim oluşturabilirler. Bu nedenle, bu hastalarda özellikle diş eti kanamaları, vücutta morarmalar, burun kanaması olabilir.
  3. Enfeksiyon/İltihap: Yine, kemik iliğini işgal eden lösemi hücreleri savaşçı hücreler olarak bilinen “lökosit” adı verilen hücrelerin üretimini bozar ve sayılarını azaltır. Bu hücreler vücudun savunma hücreleridir. Üretimlerindeki bozukluk enfeksiyon gelişimine neden olabilir. Mevcut enfeksiyonun yerine göre ateş, boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı, geniz akıntısı, ciltte yani yumuşak dokuda iltihap gibi belirtiler izlenebilir.

Akut lösemiler kemik iliğinde başlar fakat çoğu durumda hızla kana geçer. Bazen lenf bezleri, karaciğer, dalak, merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) ve testisler dâhil vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Bu durumda hastalığın yayıldığı organa bağlı da bazı belirtiler ortaya çıkabilir. Unutulmaması gereken nokta ise aşağıdaki belirtilerin bir ya da bir kaçının kişide görülmesi akut lösemi tanısı koydurmaz. Bu belirtilere mutlaka kan sayımındaki bozuklukların eşlik edip etmediğine bakılmalıdır.  Bahsedilen belirtileri şöyle sıralayabiliriz:

  • Öksürük, hıçkırık: Hastalığın akciğere yayılması veya göğüs boşluğundaki lenf bezlerini büyütmesine bağlı ortaya çıkabilir.
  • Nefes darlığı: Yine hastalığın akciğere yayılması veya göğüs boşluğundaki lenf bezlerini büyütmesine bağlı ortaya çıkabileceği gibi kan değerlerinin düşmesine veya akciğer Enfeksiyonuna bağlı da görülebilir.
  • Karaciğer, dalak veya lenf bezlerinde büyüme: Lösemi hücrelerinin kemik iliğinden çıkarak kan veya lenf yolu ile bu organları işgal etmesine bağlı görülebilir.
  • Baş ağrısı, baş dönmesi, denge bozukluğu, bel ağrısı, uyku hali: Lösemi hücrelerinin beyin başta olmak üzere sinir sistemine veya omuriliğe yayılması nedeni ile görülebilir.
  • Kemik ağrıları: Kemik iliğini işgal eden lösemi hücreleri her türlü kemik ağrısına neden olabilir.
  • Karın ağrısı, kabızlık, bulantı, kusma: Akut lösemiler nadir olarak “gastro intestinal sistem” olarak ifade edilen mide-bağırsak sistemine yayılarak bahsedilen belirtileri oluşturabilir.

Akut miyeloid lösemi (AML) nasıl teşhis edilir?

Doktorunuz fizik muayene, tıbbi sorular ve kişinin kanına ve kemik iliği hücrelerine bakan testlere dayanarak akut lösemi tanısını koyabilir.

Tıbbi Geçmiş

  • Doktorunuz tarafından tıbbi geçmişiniz sorgulanarak sağlık alışkanlıklarınız, geçmiş hastalıklarınız ve tedavileriniz hakkında bilgi toplanır.

Fizik Muayene

  • Doktorunuz tarafından genel vücut muayeneniz yapılır. Bu muayene ile fiziksel sağlığınız alışılmadık bulgular veya belirtiler açısından kontrol edilir. Fizik muayene sırasında lenf bezeleriniz, dalak ve karaciğeriniz büyüme olup olmadığı açısından incelenecektir.

Tam Kan Sayımı (CBC)

  • Bir kan örneği toplanır ve çeşitli parametreleri ölçmek için incelenir:

• Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) ve trombositlerin (pıhtılaşma hücreleri) miktarı

• Alyuvarlara bağlı hemoglobin miktarı

• Hematokrit adı verilen kırmızı kan hücrelerinden oluşan numunenin oranı bu tetkik ile saptanır.

Kan ve İdrar Biyokimya Testleri

  • Organların ve dokuların kan dolaşımına saldığı belirli maddelerin seviyelerini ölçmek için yapılan bir kan örneği analizidir. Bu maddelerin alışılmadık derecede yüksek veya düşük seviyeleri hastalığın tanısında yardımcı olabilir.

Periferik Kan Yayması

  • Doktorunuz, kan örneğinizi mikroskop altında kontrol ederek kan hücrelerinin şeklindeki değişiklikleri inceler. Akut myeloid lösemi teşhisinde çok önemlidir. Doktorunuz aynı zamanda beyaz kan hücrelerinin miktarını, türünü ve trombosit sayısını da bu şekilde saptayabilir.

Kemik İliği Aspirasyon ve Biyopsi İşlemi

  • Kemik iliği aspirasyon ve biyopsi işlemi bazı büyük kemiklerinizde bulunan ve süngerimsi bir doku olan kemik iliğinin toplanması ve incelenmesi için yapılan bir işlemdir. Akut lösemi tanısını koymak ve takip etmek için kullanılır. Kemik iliği biyopsi ve kemik iliği aspirasyonu çoğunlukla aynı zamanda yapılır.
  • Kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi genellikle leğen kemiğinin arka kısmının tepe noktasından alınır. Bu bölgeye işlemde kullanılacak iğne ile girilerek cilt ve cilt altı dokular geçilerek önce kemiğe ulaşılır ve ilerletilerek iğne kemik iliği bölgesine yerleştirilir. Biyopsinizi yapan hematoloji uzmanı veya onkoloji uzmanı iğneye bir enjektör (şırınga) ekleyerek, kemik iliğine ait sıvı kısımdan örnek alır. Aspirasyon yalnızca birkaç dakika sürer. Eğer ilik dokusu gelmediği anlaşılırsa işlem tekrarlanabilir. Hastalığınızın durumundan kaynaklanan nedenlerle bazen kemik iliği sıvısı enjektöre hiç çekilemeyebilir. Bu durumda sadece biyopsi alınır. Kemik iliği biyopsisinde, kemiğin içine girilerek kemik iliği dokusundan örnek alınır. Kemik iliği biyopsisi için daha büyük iğne kullanılır ve bu iğne ile katı kemik iliği dokusundan örneğin yeterli olabilmesi için en az 1.5 cm (1.5- 3.5 cm) bir parça alınır. Aspirasyon gibi biyopsi de ancak birkaç dakika sürer. Her iki örnek daha sonra kemik iliği kanseri hücrelerini aramak ve sağlıklı kan hücrelerini izlemek için mikroskop altında hematolog ve patolog tarafından incelenir. Lösemi hücrelerinin kemik iliğinde belli bir oranın üzerinde olması ile akut lösemi tanısı konabilir.

Genetik analiz

  • Kemik iliği örneğiniz alındıktan sonra yazının başında bahsettiğimiz genetik anormallikleri aramak için doku hücrelerinin mikroskop altında analizi yapılır.

İmmünhistokimya

  • Kemik iliği hücrelerinin yüzeyindeki bulunan bir nevi kimlik belirteci olarak adlandırabileceğimiz antijenlerin analizidir.

Akış sitometrisi

  • Akış sitometri testi hücre yüzeyi üzerindeki tümör belirteçlerinin boyutu, şekli ve varlığı gibi hücrelerin diğer özelliklerini ortaya koyar. Bu test için hücreler floresan bir boyayla işaretlenir ve bir sıvıya yerleştirilir. Hücrelerden bir ışık demeti geçilerek, ışığın saçılma şekline bakılarak hücrelerin özellikleri tespit edilebilir. Akut lösemi tanısında olmazsa olmaz bir analizdir.

Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisi nasıl yapılır?

Akut lösemi tedavisi hem hasta, hem hasta yakınları hem de tedaviyi yapan sağlık ekibi için sabır gerektirir. Tedavi uzun sürmektedir.

Tedavideki öncelikli hedef kemik iliğinde tanı esnasında %20’nin üzerinde saptanan lösemi hücresi (blast) oranını %5’e indirmektir. Bu hedefi sağlamak için aşağıdaki yol izlenir:

  1. Standart Remisyon İnduksiyon tedavisi: Hastalığı remisyona sokmak yani lösemi hücrelerini hedef oranın altına düşürmek için yapılan tedavidir. 60 yaş altı ve klinik performansı iyi olan hastalardaki standart tedavidir. Tedavi hem kemoterapiyi hem de mevcut yüzey antijenlerini veya genetik bozuklukları hedefleyen akıllı ilaçları içerebilir. Kemoterapi süresi 7 gündür. Akıllı ilaç FLT-3 adı verilen bir mutasyonun tesbit edilmesi halinde 8-21. günler arası verilebilir. Kemik iliğindeki lösemi hücrelerinin yok edilip yerine normal hücrelerin geçmesi herhangi bir ek komplikasyon gelişmezse yaklaşık 1 ay sürer. Bu süre içinde hastanın yatarak takibi gerekir.
  2. Konsolidasyon tedavisi: Lösemi hücrelerinin oranı %5’in altına düşmüş yani remisyon elde edilmişse, bu remisyonu devam ettirmek için yapılan tedavidir. Pekiştirme tedavisi olarak da adlandırılabilir.
  3. İdame tedavi: Nakil yapılmış ve FLT-3 mutasyonu olan hastalarda akıllı ilaçlarla idame tedavi yapılabilir. Bu tedavinin ne kadar süreceği konusunda net bir  görüş birliği bulunmamaktadır.

Akut Miyeloid Lösemi (Aml) Hakkında Sık Sorulan Sorular

AML’de risk grubu nasıl belirlenir?

AML’de risk grubu kemik iliği veya kandan alınan örneklerin incelenmesi ile ortaya konan genetik ve moleküler bozukluklara göre belirlenir.

Temel olarak 3 risk grubu mevcuttur:

  1. İyi risk grubu
  2. Orta risk grubu
  3. Kötü risk grubu

Akut miyeloid lösemi yaşam süresi ne kadardır?

Akut Myeloid lösemi de yaşam süresi tedavi başarısı ile ilişkilidir. Tedavi başarısı hem hastanın hem de hastalığın klinik özelliklerine göre değiştiği için net bir yaşam süresi vermek doğru değildir. Bu nedenle hastalıktan tamamen kurtulma yani şifa oranlarını vermek daha akılcı bir yaklaşım olur. 1970’li yıllarda AML’de şifa şansı %10-50 civarında iken 2010’lu yıllardan sonra gerek kök hücre nakli gerekse akıllı ilaçların devreye girmesi ile %70 civarına yaklaşmıştır. Bu artış özellikle 60 yaş altı hastalarda daha belirgindir.

Akut miyeloid lösemi (AML) kurtulma şansı var mıdır?

AML tamamen kurtulma yani şifa şansı olan bir hematolojik kanser tipidir. Tedavisi biten hastalarda 5 yıldan sonra tekrarlama riski hemen hemen yoktur.

Akut miyeloid lösemi (AML) m3 nedir?

AML-M3 FAB sınıflamasına göre verilen bir AML alt tipidir. Akut promyelositik lösemi olarak da adlandırılır. 15 ile 17. kromozomlardan kırılan genetik bölgenin her iki kromozom arasındaki değişim ile ortaya çıkmaktadır. Bu değişim kemik iliğinde beyaz küre olgunlaşmasını durdurarak gelişim basamaklarındaki bir hücre grubu olan promyelositlerin birikimine ve aşırı çoğalmasına neden olur. Tedavisi diğer AML tiplerine göre farklılık göstermektedir.

Akut miyeloid lösemi (AML) Evrelemesi nedir?

AML dahil tüm akut lösemilerin tümünde herhangi bir evreleme söz konusu değildir. Hastalık hızlı başlar hızlı yayılır. Bu nedenle diğer hematolojik kanserler veya onkolojik kanserlerde olduğu gibi herhangi bir evreleme yapılmamaktadır.

Akut miyeloid lösemi (AML) kemik iliği nakli yapılabilir mi?

Her AML hastasına nakil yapılmamaktadır. 60 yaş altında olan ve risk skorlaması orta ya da yüksek risk grubunda yer alan hastalarda allojenik kök hücre nakli önerilmektedir. 60 yaş üstü hastalarda klinik performans göz önüne alınarak risk grubuna göre yine nakil düşünülebilir.

İyileşen hastaların takibi nasıl olmalıdır?

İyileşmeyi 2 başlık altında toplamak daha doğru olur. Birincisi remisyon yani hastalığın kontrol altına alınması olarak söyleyebiliriz ki bu durumda konsolidasyon veya kök hücre nakliyle remisyon devam ettirilirse hastalar öncelikle aylık, duruma göre 3 aylık takiplerle 5 yıla kadar izlenir. Beşinci yılın sonunda ise artık hastalıkta kür sağlandığını yani sipa dan bahsedebiliriz ki bu durumda takipler senelik olarak yapılmaktadır. Bu takipler hastalığın tekrarından daha çok tedavilerin ileri dönem komplikasyonlarının gözlenmesi açısından yapılmaktadır.

Akut miyeloid lösemi (AML) teşhisi konulan yaşlı hastalarda tedavi nasıldır?

AML tanısı konan yaşlı hastalarda genellikle standart remisyon indüksiyon tedavisi, tedavinin tolere edilememesi nedeniyle genellikle uygun değildir. bu hastalarda daha çok hedefe yönelik tedaviler ve akıllı ilaçlar kullanılmaktadır en sık kullanılan rejim venetoclax ve azasitidin kombinasyon tedavisidir.

Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisi sürecinde hastaların dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

AML tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaların başında öncelikle moral gelmektedir. Hastalar iyileşeceğinin bilincinde olmalılar ve morallerini her zaman yüksek tutmalıdırlar. Bir aylık remisyon indüksiyon tedavi sürecinde hastalar hastanede yattıkları için özellikle hijyen açısından sağlık ekibi ve doktorlarının tavsiyelerine tam olarak uymalıdırlar. Doktor ve sağlık ekibinin haberi olmadan herhangi bir ek ilaç veya gıda takviyesi -olası ilaç etkileşimleri nedeniyle- kullanılmamalıdır.

Bunun dışında kemoterapi alan hastalarda halsizlik gelişir ve bu halsizlik beklenenin aksine yatarak ve uyuyarak geçmez. Aksine kısa da olsa yürüyüş ve egzersiz yapmak halsizliğin geçmesine yardımcı olur.

Akut miyeloid lösemi (AML) riskleri nelerdir?

Akut miyeloid lösemi (AML) riskleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir;

  • Kişinin daha önce radyoterapi alması ya da nükleer santral gibi yüksek oranda radyasyon bulunan yerlerde çalışması Akut miyeloid lösemi (AML) riskini artırabilmektedir.
  • Benzen maruziyeti de Akut miyeloid lösemi (AML) riski oluşturan durumlardan birisidir. Sigaranın içinde benzen olduğu unutulmamalıdır.
  • Konjenital DNA bozuklukları yani doğuştan gelen DNA bozuklukları Akut miyeloid lösemi (AML) gelişme riski oluşturabilmektedir.
  • Daha öncesinden Myelodisplastik Sendrom, Esansiyel trombositoz, Polistemia Vera veya Myelofibrozis gibi bazı hematolojik hastalıklara sahip kişilerde Akut miyeloid lösemi (AML) gelişme riski daha fazladır.
  • Kanser tedavisi almış özellikle kemoterapi tedavisi görmüş hastalarda Akut miyeloid lösemi (AML) oluşabilmektedir.
  • Akut miyeloid lösemi (AML) hastalığında genetik bir geçiş yoktur. Ancak ailesinde hematolojik kanser olanlarda yine Akut miyeloid lösemi (AML) oluşma riski artmaktadır.
  • Akut miyeloid lösemi (AML) riski erkeklerde kadınlara göre az da olsa bir miktar daha fazladır.
  • Akut miyeloid lösemi (AML)  genç ve ileri yaşlarda görülebilir. Bununla birlikte çocukluk çağında da görülebilmektedir. Ancak Akut miyeloid lösemi (AML) daha çok ileri yaşlarda görülür.

Akut miyeloid lösemi (AML) tedavi öncesi dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

  • Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisinde hastanın özellikle dikkat etmesi gereken çok fazla husus bulunmamaktadır. Hasta daha çok tedavi başladıktan sonra hijyen konusunda dikkatli davranmalıdır.
  • Özellikle beslenme konusunda hastaların enfeksiyon riskini artırdığı düşünüldüğü için çok fazla çiğ sebze ve meyve tüketilmesi önerilmemektedir. Ancak hijyeninden emin olunan kalın kabuklu çiğ sebze ve meyveler tüketilebilir.
  • Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisinde genellikle kemoterapi kullanılır. Bazı genetik mutasyonlarının saptanması durumunda akıllı ilaçlar tedaviye eklenebilir. Daha önceden kullanılan ilaçların tedavi sırasında kullanılan ilaçlarla etkileşime girme ihtimali değerlendirilmelidir.  Bu nedenle hastaların daha önceden kullandıkları ilaçları veya takviyeleri doktorlarına söylemesi önemlidir.
  • Hastanın kullanıyorsa sigara ve alkolden uzak durması önemlidir.

Bununla birlikte Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisi sırasında tedaviyi yürüten doktorun da dikkat etmesi gereken konular bulunmaktadır.

Hastanın karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının kontrol edilmesi gerekir.

Kronik hastalıkların gözden geçirilmesi önemlidir.  .

Daha önceden hastanın kullandığı ilaçlar kontrol edilmelidir.

İleri derecede kontrol altında olmayan hipertansiyon veya akciğer hastalığı gibi rahatsızlıkların tedavi öncesi kontrol edilmesi hayati önem taşıyabilmektedir.

Kemik iliği nakli kimlere ve nasıl yapılır?

Akut miyeloid lösemi (AML) hastalığında kemik iliği nakli kimlere ve nasıl yapılır sorusu hastanın risk grubuna göre değişebilmektedir.

Hastalar mevcut genetik mutasyonlarına ve kromozom kırıklarına göre risk gruplarına ayrılır. Düşük risk gruplarına kök hücre nakli yapılmamaktadır. Bu hastalara daha çok kemoterapi ve konsolidasyon tedavisi yani pekiştirme tedavileri uygulanır. Hastalığın seyri iyi gidebilecek hastalarda oluşabilecek komplikasyonlardan dolayı kök hücre nakli tercih edilmeyebilir.

Orta ve yüksek risk grubunda bulunan hastalar önce normale getirildikten yani remisyon sağlandıktan sonra kök hücre nakline alınır.

Akut miyeloid lösemi (AML) tehlikeli midir?

Akut miyeloid lösemi (AML) hastalığı hızlı gelişen bir kanserdir. Kısa süre önce yapılan kontrollerde kişide hiç bir anormallik gözlenmezken kısa süre vücutta milyonlarca lösemi hücresi çoğalabilmektedir. Hızlı seyirli olduğu için bağışıklık sistemini de çökerten Akut miyeloid lösemi (AML) tedavisine hemen başlanılmazsa ölümcül olabilecek bir hastalıktır.

AML FLT3 pozitif ne demek?

Akut miyeloid lösemi yani AML hastalığında FLT3 sonradan kazanılan genetik bir mutasyondur. FLT3 aynı zamanda hastalığın oluşum mekanizmasında da sorumlu olan bir genetik mutasyondur. Hastalık kontrol altına alınamazsa sonradan da gelişebilir. AML’de FLT 3 pozitifliğinin iki önemi bulunmaktadır.

AML FLT3 bulunması hastayı yüksek risk grubuna sokar. Bu durumda hastalara kök hücre nakli yapılması gerekmektedir.

AML FLT3 mutasyonunu düzeltebilecek akıllı ilaçlar bulunmaktadır. Normal kematorapiye ek olarak hem ilk basamak tedavide hem de sonraki pekiştirme tedavilerinde AML FLT3 mutasyonunu düzeltebilecek akıllı ilaçlar verilir.

ALL ve AML farkı nedir?

ALL Akut Lenfoblastik Lösemi hastalığının kısaltılmışıdır. Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) ve Akut miyeloid lösemi (AML) her ikisi de akut lösemidir. Her iki hastalık da kanda bulunan akyuvarların kemik iliğinde üretildiği ilkel hücrelerden kaynaklanan kanserlerdir. ALL lenfoid hücrelerden AML ise miyeloid hücrelerden kaynaklanır. İsimlerinin farklılığı köken aldıkları hücrelerden kaynaklanmaktadır. Tedavileri ve takiplerine bakıldığında her ikisi bir birinden farklıdır.

Kanserde akut ne demektir?

Kanserde akut demek hızlı seyirli yani ani başlangıçlı demektir. Akut löseminin tarifinde geçen akut kısa süre önce her şeyi normal olan bir kişide hastalığın aniden ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Rutin kan kontrolünde akut lösemiyi yakalamak şansa bağlıdır. İki rutin kan sayımı arasında çok farklı sonuçlar çıkabilmektedir.

Akut lösemi bulaşıcı mıdır?

Akut lösemi mikrobik bir hastalık değildir. Bulaşıcı değildir. Kalıtsal ırsi geçiş yoktur. Hasta olan kişiyle temas veya nefes yoluyla hastalık bulaşmamaktadır.

Kanser hangi kanda belli olur?

Kanserleri iki ana gruba ayırmak mümkündür. Onkolojik yani organlardan kaynaklanan kanserler ile kemik iliği ve kandaki hücrelerden kaynaklanan hematolojik kanserler.

Onkolojik yani organlarda gelişen kanserlerde kan sayımıyla ya da başka tahlillerle kanser şüphesi oluşabilir. Ancak organ kanserlerinde esas olan vücudun her hangi bir yerinde kitle ya da bir lezyonun saptanmasıdır.

Akut miyeloid lösemi (AML), tam kan sayımı testinde ortaya çıkan veriler ile şüphe oluşturabilir. Beyaz küre (WBC) düşüklüğü veya beyaz küre (WBC) yüksekliği ile buna eşlik eden hemoglobin ve trombosit düşüklüğü AML için şüphe oluşturabilmektedir.

Kan değerlerindeki verilerle birlikte hastada: halsizlik, yorgunluk, diş eti kanaması, morarma, ateş, kemik ağrıları varsa AML akla gelen ilk hastalıklardan birisidir.

Kan kanserinin ilk belirtisi nedir?

Kan kanserinin ilk belirtisi halsizliktir. Ama halsizlik her zaman kan kanserinin ilk belirtisi olmayabilir. Morarma, diş eti kanaması, ateş, kemik ağrısı da ilk belirtiler olabilir.

 

Güncelleme Tarihi : 18 Aralık 2023

Yayınlanma Tarihi: 30 Eylül 2022

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al