Kalpte ritim bozuklukları, halsizlik, çabuk yorulma, kas krampları bazen çeşitli hastalıkların belirtisi olabilirken vücutta elektrolit dengesizliği adı verilen tablo da bu şikayetlere neden olabiliyor. Elektrolitler, vücut sıvılarında elektriği iletebilen maddeler olarak tanımlanıyor ve bunlar tuzlar, asitler veya bazlardan oluşur. Elektrolitler vücuttaki su dengesini ve kanın pH değerini düzenliyor ayrıca sinir ve kas hücrelerinin işlevleri için önem taşıyor. Elektrolit dengesizliği ise vücutta çeşitli bozukluklara neden olabilir. Memorial Şişli Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mahmut Demirci, elektrolit dengesinin önemi ve elektrolit dengesizliği hakkında bilgi verdi.
Elektrolit nedir?
İnsan vücudunda kanda çözünen mineraller, tuzlar ve eser elementler her bir hücrenin işlevi için gereklidir. Elektrolitler, vücut sıvılarında pozitif veya negatif elektrik yükü (iyonları) taşıyan partiküller oluşturan kimyasal bileşiklerdir. Elektrolitler çeşitli işlevlerin yerine getirilmesi için gerekli olan elektrik enerjisini taşır. Elektrolitler; sodyum, potasyum, bikarbonat ve klorür gibi çözünmüş mineral tuzlardan oluşmaktadır. Sodyum, potasyum, magnezyum ve kalsiyum gibi pozitif yüklü katyonlar ile klorür, florür ve fosfat gibi negatif yüklü anyonlar organizmada belirli bir konsantrasyonda bulunmalıdır.
Elektrolit dengesinin önemi nedir?
Elektrolitler metabolizmanın düzgün bir şekilde çalışması için önemlidir. Potasyum; sinir sisteminin düzgün çalışmasına, özellikle sinir uyarılarının iletilmesine ve kas kasılmasına katkıda bulunur. Sodyum; böbrekler yoluyla vücuttaki su ve sıvı dengesini düzenler, kas fonksiyonunda önemli rol oynar. Fazla sodyum hipertansiyona neden olabilmektedir. Sodyum kan basıncını yükselttiğinde, potasyum düşürmektedir. Kalsiyum, kemiklerin ve dişlerin güçlü olmasına, kasların ve enerji metabolizmasının düzgün çalışmasına katkıda bulunur. Kalsiyum kalp de dahil olmak üzere kas kasılmaları ve sinir uyarılarının iletimi için önemlidir. Kalsiyum eksikliği çocuklarda raşitizm ve yetişkinlerde ise osteoporoza neden olabilmektedir. Magnezyum, elektrolit dengesinin korunmasına yardımcı olur. Hücre fonksiyonu, enzim aktivitesi, kas fonksiyonu, sinir uyarıları, uyku ve ruh hali düzenlemesi için gereklidir. Magnezyum eksikliği kas kramplarına, PMS ve menopoz semptomlarına, yorgunluğa ve depresyona neden olabilir. Yeterli bir magnezyum kaynağı olmadan kalsiyumun emilmesi de zor olmaktadır. Klorür, sodyum ile birlikte, hücreler arasındaki madde ve sıvı akışını düzenler, hücrelere giren ve çıkan suyu düzenlemeye yardımcı olduğu için önemlidir. Ayrıca vücutta pH düzenleyici olarak rol oynar. Fosfor ayrıca güçlü kemikler ve dişlerde önemli bir rol oynar ve vücudun hücreleri büyütmek ve onarmak için kullandığı proteinlerin üretimi için gereklidir. Çok fazla fosfat kalsiyumu dışarı atabilir ve kemikleri zayıflatabilir.
Elektrolit dengesizliği nedir?
Su-elektrolit veya asit-baz dengeleri değiştiğinde çeşitli bozukluklar ortaya çıkabilir. Elektrolit dengesizlikleri; kanda düşük veya yüksek sodyum ve potasyum seviyeleri, karbon dioksit gibi asitlerin fazlalığı ve kan pH'ında azalma, bikarbonat gibi bazların fazlalığı ve buna bağlı olarak pH artışı olarak ortaya çıkabilir. Vücutta meydana gelen metabolik süreçlerin pH ile yakından bağlantılı olduğunu bilmek önemlidir; vücut sıvıları genellikle 5 ile 8 arasında bir pH'a sahiptir. Özellikle kanın pH'ı, 7,35 ile 7,45 (arteriyel kan) arasındadır, değerler bu aralığın biraz dışında bile olsa ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Elektrolit dengesizliğinin nedenleri nelerdir?
Elektrolit dengesizliğine böbrekler, kalp, karaciğer ve akciğerlerin işlev bozuklukları, dehidrasyon veya aşırı hidrasyon, müshil ve diüretik gibi ilaçlar almak neden olabilmektedir.
Yorucu egzersizler su ve sodyum kaybı ile sonuçlanır. Yüksek sıcaklıklar yine su ve sodyum kaybı anlamına gelen terlemenin artmasına neden olmaktadır. Besinlerin sindirim sistemi tarafından zayıf emilimi elektrolit dengesizliğine yol açabilmektedir. Kişi sağlıklı ve düzenli beslense de emilim zayıf olursa vücut için gerekli vitamin ve mineraller temin edilemez. İshal ve kusma su ve beraberinde elektrolit kaybını getirmektedir.
Elektrolit dengesizliğinin belirtileri nelerdir?
Elektrolit dengesinin bozulması sonucu çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir. Sodyumun fazlalığı veya eksikliği; kas spazmları, kasılmalar, susuzluk, uyuşukluk veya kafa karışıklığına neden olabilir. Değişen potasyum seviyeleri; kramplar ve kas zayıflığı, sık idrara çıkma, aritmi ( kalpte ritim bozukluğu) ve ciddi vakalarda kalp durmasına yol açabilmektedir. Asit-baz dengesizliği ise; mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, sinirlilik, uyuşukluk, ellerde, ayaklarda ve dudaklarda karıncalanmaya neden olabilmektedir.
Elektrolit dengesizliği nasıl tedavi edilir?
Tanı için elektrolitlerin dozajı ve idrar testleri için kan testleri gereklidir. Elektrokardiyogram (EKG), potasyum seviyelerindeki değişikliklere bağlı kardiyak aritmi durumunda faydalıdır. Tedavi, elektrolit dengesizliğine yol açan nedeni veya durumu çözmeyi amaçlar. Elektrolitler vücut tarafından üretilemediğinden günlük diyetle sağlanmalıdır. Bozukluğa bağlı olarak, takviyelerin uygulanması, bozukluğa neden olan ilaçların askıya alınması veya azaltılması, sıvıların yenilenmesi veya tam tersine sınırlı miktarda alımı yardımcı olabilir. Susuz kalınması veya sıcak çarpması elektrolit alımının artırılması gereken durumlardır.
Elektrolit bozukluğu nasıl anlaşılır?
Elektrolit dengesizliklerinin yaygın belirtileri şunlardır:
- Kalpte ritim bozuklukları
- Mide bulantısı
- İshal veya kabızlık
- Kas krampları
- Halsizlik ve yorgunluk
- Sinirlilik
- Bilinç bulanıklığı
- Baş ağrısı
Elektrolit dengesi nasıl sağlanır?
Çeşitli nedenler sonucu oluşabilen elektrolit dengesizliklerinde vücut kaybettiği elektrolitleri beslenme yoluyla ve su içerek tekrar temin edebilir. Mineral yönünden zengin besinler ve mineralli sular tüketilerek kaybedilen elektrolitler geri kazanılabilir.
- Potasyum; ıspanak, maydanoz ve marul gibi yeşil yapraklı sebzelerde
- Magnezyum; muz, yulaf ve kabak çekirdeğinde,
- Kalsiyum; süt ve süt ürünlerinde,
- Sodyum; Peynir, zeytin ve salamura ürünlerde,
- Fosfor; balık, yumurta, patates, sarımsak, kepekli tahıllarda bulunur.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 5 Haziran 2024
Yayınlanma Tarihi: 27 Ekim 2022