Yükleniyor

Böbrek yetmezliği belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

Böbrek yetmezliği belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

Böbrekler, yumruğunuzun büyüklüğünde fasulye şeklindeki organlardır. Sırtınıza doğru göğüs kafenizin altında bulunurlar. Böbreklerin birkaç görevi vardır. Böbreklerin en önemli görevlerinden bir vücudunuzun toksinleri atmasına yardımcı olmaktır. Böbrekler ayrıca kanınızı filtreler ve fazla suyu ve atık ürünleri günün 24 saati vücuttan temizler. Fazla vücut sıvısı ve atık ürünler, idrar yoluyla atılır.

İçindekiler

image_alternative_text
Prof. Dr. Gökhan TEMİZ
Nefroloji
Kolay Randevu Talebi

Böbrek Yetmezliği Nedir?

Kronik böbrek yetmezliği veya kronik böbrek hastalığı böbreğin zaman içinde fonksiyonlarını kaybetmesidir. Bir anda gelişmeyen kronik böbrek yetmezliği kademeli olarak yaşanmaktadır. Altta yatan neden bağlı olarak gün geçtikçe ilerleyen böbreklerin fonksiyon kaybı sonunda böbrekleri tamamen çalışamaz hale getirebilir.

Kronik Böbrek Yetmezliğinin Belirtileri Nelerdir?

Kronik böbrek yetmezliği genellikle erken evrelerde sessiz şekilde ilerler ve hiçbir belirti vermeyebilir. Belirtiler genellikle böbreklerin fonksiyonlarının kaybedilmeye başlandığı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır. Kronik böbrek yetmezliğinin belirtileri her hastada aynı şekilde ortaya çıkmayabilir.

Farklı hastalıklarla da karıştırılabilen kronik böbrek yetmezliği belirtileri genel olarak şunlardır:

  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Vücudun fazla su tutmasına bağlı olarak ayaklarda şişkinlik
  • İştah kaybı
  • Uyku problemleri ve özellikle sabahları gözlerde şişkinlik
  • İdrar miktarında değişiklik ve geceleri sık idrara çıkma
  • Özellikle geceleri kas seğirmesi ve krampları
  • Ayak ve ayak bileklerinde şişlik
  • Kalıcı kaşıntı ve ciltte kuruluk
  • Göğüs ağrısı, sıvının kalbin zarının etrafında birikirse
  • Akciğerlerde sıvı birikirse, nefes darlığı
  • Hipertansiyon
  • Baş ağrısı
  • Erkeklerde ereksiyon sorunları

Kronik Böbrek Yetmezliğinin Nedenleri Nelerdir?

Kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri değişebilmektedir. Kronik böbrek yetmezliği önlenebilir nedenlere bağlı olduğu gibi farklı hastalıklar kaynaklı olarak da ortaya çıkabilmektedir.

  • Diyabet: Kronik böbrek yetmezliğinin en sık nedeni halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabettir.  Yüksek kan şekeri seviyesi böbreklerdeki küçük filtrelere zarar vererek böbrek yetmezliğini tetikleyebilmektedir.
  • Hipertansiyon: Halk arasında yüksek tansiyon olarak bilinen hipertansiyon, kalp- damar hastalıkları ve inmenin sebebi olarak bilinse de böbrekleri de etkileyebilmektedir. Yüksek tansiyon zamanla, böbreklerdeki küçük kan damarlarını zorlayabilir ve böbreklerin düzgün çalışmasını durdurabilir. Yüksek tansiyon böbrek yetmezliğine neden olabildiği gibi tam tersi böbrek yetmezliği de yüksek tansiyona yol açabilmektedir.
  • Glomerülonefrit: Böbreklerin glomeruli adı verilen küçük filtreleme birimleri bulunmaktadır. Filtreleme üniteleri glomerulinin iltihaplanması böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir.
  • İnterstisyel nefrit: Böbrek kanallarının ve çevresindeki yapının iltihaplanması kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir.
  • Polikistik böbrek hastalığı: Polikistik böbrek hastalığı en sık görülen kalıtsal böbrek hastalığıdır. Zamanla genişleyen ve ciddi böbrek hasarına ve hatta böbrek yetmezliğine neden olabilecek böbrek kistlerinin oluşumu ile ortaya çıkar. Böbrekleri etkileyen kalıtsal diğer hastalıklar Polikistik böbrek hastalığı, Fabry Hastalığı, Alport Sendromu, primer hiperoksalüri ve sistinüridir.
  • Prostat gibi İdrar yollarını tıkayan rahatsızlıklar: İyi huylu prostat veya prostat kanseri, mesane kanseri, böbrek taşları, böbrek kanseri, enfeksiyonlar, idrar yollarındaki kan pıhtısı gibi idrar yollarını tıkayan nedenler böbrek yetmezliğine yol açabilmektedir.
  • Böbreğe kan akışını engelleyen nedenler: Kalp krizi veya kalp hastalıkları, karaciğer yetmezliği, ağır yanık veya alerjik reaksiyon gibi böbreklere kan akışının durduran veya azaltan sorunlar böbrek yetmezliğine zemin hazırlayabilmektedir.
  • Ağır metallerden toksinlere aşırı maruziyet
  • Uyuşturucu ve alkol
  • Kan damarlarının iltihabı yani vaskülit.
  • Organında iltihaplanmaya neden olabilen otoimmün bir rahatsızlık olan lupus hastalığı.
  • Bazı kanser türleri veya kemoterapi ilaçları
  • Gereksiz ilaç kullanımı

Kronik Böbrek Yetmezliği Nasıl Teşhis Edilir?

Böbrek yetmezliğinin teşhisinde ilk adım nefroloji doktorunun muayenesidir. Nefroloji doktoru böbrek yetmezliğine neden olabilecek hipertansiyon veya diyabet gibi hastalıklar, böbrek yetmezliğine neden olabilecek ilaçlar veya idrar alışkanlığındaki değişikliklerin sorgulamasını yaptıktan sonra böbrek yetmezliğinin teşhisini koyabilmek için ek tetkikler isteyebilir.

  • Kan testleri: Tam kan sayımı kronik böbrek yetmezliğinin teşhisinde önemli ipuçları verebilir. Kandaki kreatinin ve üre oranı kronik böbrek yetmezliğinin varlığı hakkında doktora fikir verebilir. Bununla birlikte nefroloji doktoru daha detaylı kan testleri de isteyebilir. GFR denilen Glomerular Filtration Rate(Glomerüler Filtrasyon Hızı) böbreklerin süzme kapasitesini belirler. Böbreklerin süzme kapasitesinin belirli bir oranın altına düşmesi böbrek fonksiyonlarındaki sorunu belirleyebilir.
  • İdrar testi: İdrardaki kan veya protein varlığı böbrek fonksiyonlarında sorun olduğunu belirleyebilir.
  • İdrar hacminin ölçümü: İdrar çıkışının belirlenmesi böbrek yetmezliğini teşhis etmeye yardımcı olan en basit testlerden biridir.
  • Görüntüleme yöntemleri: Böbreklerin ve idrar yollarının yapısını ve boyutunu değerlendirmek için ultrason veya farklı görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
  • Biyopsi: Böbrek biyopsisi genellikle ciltten uzun ve ince bir iğne ile girilerek lokal anestezi altında yapılır.

Böbrek Yetmezliğinin Tedavisi Nasıldır?

Böbreklerde oluşan hasarlar genellikle kalıcıdır. Böbreklerde oluşan hasar düzeltilmese bile yetmezliğe neden olan altta yatan rahatsızlık kontrol altına alarak böbrek yetmezliği durdurmak veya yavaşlatmak mümkün olabilir. Böbrek yetmezliğine neden olan rahatsızlığa göre tedavi planı değişebilmektedir.

Böbrek yetmezliği sırasında yaşanan komplikasyonlara yönelik tedaviler planlanabilir.

  • Tansiyon kontrolü: Böbrek yetmezliği yaşayan hastaların genellikle kontrol altına alınmada zorlanan yüksek tansiyon sorunları bulunur. Nefroloji doktoru böbrek fonksiyonlarını korumak için yüksek tansiyona yönelik ilaç tedavisi uygulayabilir. Yüksek tansiyon ilaçları başlarda böbrek fonksiyonlarını azaltabileceği için kontrollerin sıklaştırılması faydalıdır.
  • Kolesterol seviyesinin kontrolü: Böbrek yetmezliği yaşayan hastalarda genellikle kalp hastalığı riskini artıracak oranda kötü kolesterol görülmektedir.  Bunun için kolesterol ilaçları kullanılabilir.
  • Anemi ilaçları: Kansızlığın yaşandığı durumlarda anemi ilaçları kullanılabilir.
  • Sıvı birikmesine yönelik tedaviler: Kronik böbrek yetmezliği olan kişilerin vücudunda sıvı birikmeleri yaşanabilir. Tedavi sürecinde bu durumu engelleyici ilaçlar kullanılabilir.
  • Düşük proteinli diyet: Böbreklere binen yükü azaltmak için düşük proteinli beslenme yaşanabilecek sıkıntıların azalması bakımından önemlidir.

Son dönem böbrek hastalığının tedavisi iki şekildedir.

Diyaliz: Sağlıklı çalışmayan böbreklerin yapamadığı kanı temizleme işlemi bir cihaz yardımıyla gerçekleştirilir. Diyaliz böbrek yetmezliğini tedavi etmemektedir. Ancak hayatta kalabilmek için belirli aralıkla diyalize girilmesi gerekmektedir. Diyaliz hastanın durumuna göre Hemodiyaliz veya periton diyaliz olarak iki şekilde yapılabilir.

Böbrek Nakli: Çalışmayan veya az çalışan böbreğin yerine çalışan bir böbreğin nakledilmesidir. Kadavradan böbrek nakillerinde uzun süre bekleme listesi olmasına rağmen canlıdan canlıya böbrek nakillerinde kısa sürede böbrek nakli gerçekleştirilebilmektedir. Böbrek naklinden sonra hastaların diyalize girmesine gerek kalmamaktadır.

Böbrek Yetmezliği Hakkında Sık Sorulan Sorular

Böbreklerin Vücuttaki Görevi Nedir?

Yaklaşık olarak yumruk büyüklüğünde ve omurganın her iki yanında bulunan böbrekler vücuttaki atık ürünleri ve fazla sıvının vücuttan atılması görevini yerine getirir. Vücuttaki tuz, potasyum ve asit içeriğinin düzenlenmesi de böbreklerin görevidir. Normal çalışan bir böbrek her gün 200 litre sıvı kanın filtreleme ve geri dönüş işlemini gerçekleştirir. Atık ürünlerin vücuttan atılmasının yanında böbrekler;

  • Vücut sıvısını dengelemek
  • Kan basıncını düzenleyen hormonları düzenlemek
  • Kemikleri destekleyen aktif D vitamini formu üretmek
  • Kırmızı kan hücrelerinin üretimini kontrol etmek gibi hayati görevleri bulunmaktadır.

Kronik Böbrek Yetmezliği İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Böbreklerle ilgili rahatsızlıklar için Nefroloji doktoruna gidilmelidir. Nefrit ve pyelonefrit gibi böbrek iltihapları, akut ve kronik böbrek yetmezliği, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek kaynaklı hipertansiyon, albümin gibi böbrek hastalıklarının tedavisini nefroloji doktoru takip etmelidir. Özellikle kronik böbrek yetmezliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan böbrek nakli konusunda uzman olan nefroloji doktorlarının tercih edilmesi önemlidir.

Kronik Böbrek Yetmezliği Kimlerde Daha Fazla Görülmektedir?

Kronik böbrek yetmezliği için risk grubu şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Diyabet yani şeker hastası olanlar.
  • Yüksek tansiyon hastaları
  • Kalp ve kan damarı (kardiyovasküler) hastalığı olan kişiler.
  • Sigara içmek ve alkol tüketenler.
  • Obezite hastaları
  • Ailesinde böbrek hastalısı olanlar.
  • Anormal böbrek yapısını sahip olan kişiler.

Kronik Böbrek Yetmezliği Hangi Rahatsızlıkları Yol Açar?

Böbrek yetmezliği kalp damar hastalıklarından akciğer sorunlarına kadar birçok rahatsızlığına yol açabilmektedir.

  • Gut: Kronik böbrek yetmezliği yaşayan kişilerde en sık görülen rahatsızlıkların başında Gut hastalığı gelmektedir. Ürik asit böbrekten süzüldüğü için iki hastalık birbiriyle alakalıdır.
  • Vücutta sıvı birikmesi: Böbreklerin sağlıklı çalışmaması vücutta elektrolitlerle birlikte aşırı sıvı birikimine yol açabilir. Vücutta aşırı sıvı birikmesi, kalp ve akciğerlerle ilgili sorunlara, hipertansiyona, kol ve bacaklarda şişkinliklere yol açabilir.
  • Potasyum artışı (hiperkalemi): Böbrek yetmezliği kandaki potasyum seviyesinde ani artışlara yani hiperkalemi rahatsızlığına nedene olabilir. Ani potasyum artışı kalbin çalışmasıyla ilgili ciddi sorunlara yol açabilir.
  • Kalp hastalıkları: Kalp hastalıkları böbrek yetmezliğine neden olabildiği gibi tam tersi böbrek yetmezliği de kalp hastalıklarına zemin hazırlayabilmektedir. Diyaliz tedavisi alanların en sık ölüm nedeninin kalp hastalıkları olduğu bilinmektedir.
  • Hassas kemikler: Böbreklerin bir görevi de D vitamini ve kalsiyum tutmasıdır. Böbrekler gerektiği gibi çalışmadığında vücutta aşırı potasyum birikmesi yaşanır. Bu da kemiklerden kalsiyum çekilmesine neden olabilir. Çalışmayan böbrekler aynı zamanda D vitamininin kullanımında sorunlara yol açabilir. Her iki durumda sağlıksız kemiklere ve kolay kemik kırılmalarına neden olabilir.
  • Anemi: (Kansızlık) Böbrekler vücudun kırmızı kan hücreleri yapmasına yardımcı olur. Yetersiz çalışan böbrekler kırmızı kan hücresi eksikliğine zemin hazırlayabilir.
  • Erkeklerde ereksiyon sorunları, azalan cinsel dürtü veya kadınlarda doğurganlığın azalması görülebilir.
  • Hamilelik sırasında anne ve anne karnındaki bebek için risk taşıyan gebelik komplikasyonları yaşanabilir.
  • Böbreklerde geri dönüşümsüz hasar yani son dönem böbrek hastalığı ve buna bağlı olarak diyaliz veya böbrek nakli gibi sonuçlar yaşanabilir.

Böbrek Yetmezliğinin Aşamaları Nelerdir?

Kronik böbrek yetmezliği böbreklerde oluşan fonksiyon bozukluğunun derecesine göre 5 aşamada ele alınır. Böbrek yetmezliğinin ilk evrelerinde böbrekler kısmen de olsa süzme görevini yerine getirebilir. İlerleyen aşamalarda fonksiyon bozukluğu artarak tamamen çalışamaz duruma gelebilir. Böbrek yetmezliği aşamalara ayrılırken GFR yani Glomerüler Filtrasyon Hızı testinin sonuçları da göz önüne alınır. 

  • Böbrek yetmezliği Aşama 1:  Evre 1 böbrek yetmezliğinde hafif böbrek hasarı vardır ve genellikle böbrek yetmezliğiyle ilgili belirti yoktur. İdrarda protein kaçağı görülebilir. GFR oranı 90’dan fazla olabilir.
  • Böbrek Yetmezliği Aşama 2: Evre 2 böbrek yetmezliğinde hafif böbrek hasarı vardır ve genellikle böbrek yetmezliğinin belirtileri gözükmemektedir. GFR oranları 60 ila 89 arasındadır.
  • Böbrek Yetmezliği Aşama 3: Evre 3 böbrek yetmezliğinde, böbreklerde orta derecede hasar vardır. GFR oranı 30-59 arasında olabilir. 3. Evre böbrek yetmezliğinde belirtiler ortaya çıkabilir. 3. Evre böbrek yetmezliğinde en sık görülen belirtiler; ellerde ve ayaklarda şişlik, sırt ağrısı, idrar oranında değişiklik, yüksek tansiyon ve anemi görülebilir.
  • Böbrek Yetmezliği Aşama 4: Evre 4 böbrek yetmezliğinde böbreklerde orta veya ciddi derecede hasar vardır. Evre 3 böbrek yetmezliğinde görülen belirtiler ve sorunlar görülebilir. GFR oranı 15-30 arasındadır. Beslenmeye bu aşamada çok dikkat edilmelidir. Diyaliz veya böbrek nakli için gerekli araştırmaların yapılmasında fayda vardır.
  • Böbrek Yetmezliği Aşama 5: Evre 5 böbrek yetmezliğinde, böbreklerde ciddi hasar vardır. Böbrekler neredeyse çalışamaz duruma gelmiştir. GFR oranı 15’ten düşüktür. Bu dönemde genellikle; kaşıntı, kas krampları, mide bulantısı ve kusma, sürekli açlık, ellerde ve ayaklarda şişlik, sırt ağrısı, nefes sorunları ve uyku problemleri görülebilir. Evre 5 böbrek yetmezliği olan hasta hayatta kalabilmek için diyaliz veya böbrek nakli olmalıdır.

Böbrek Yetmezliği Yaşamamak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • İlaç kullanımında dikkatli olunması gerekir. Günlük hayatta sıkça kullanılan basit ağrı kesiciler bile böbrek hasarlarına yol açabilir.
  • Kilo kontrolünün sağlanması böbrek sağlığı bakımından oldukça önemlidir. Obezite böbrek sağlığını olumsuz etkilemesinin yanında diyabet hastalığına da zemin hazırlayabilmektedir. Günlük fiziksel aktiviteleri ihmal edilmemesi kilo kontrolü konusunda yardımcı olduğu unutulmamalıdır.
  • Sigara kullanımı böbreklere zarar verebileceği gibi mevcut böbrek hasarını da artırmaktadır.
  • Böbrek yetmezliğini tetikleyebilecek diyabet, hipertansiyon gibi rahatsızlıkların kontrol altanı alınması gerekir.
  • Mümkün olduğunca temizlik malzemeleri, böcek ilaçları ve diğer toksik ürünler gibi kimyasallara maruz kalınmamalıdır.
  • İdrar yolu enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar zaman kaybedilmeden tedavi edilmelidir.
  • Günlük su ve tuz tüketimine dikkat edin

Böbrek Yetmezliği Yaygın Bir Hastalık mıdır?

Türk Nefroloji Derneği’nin verilerine göre; ülkemizde her 6-7 erişkinden birinde değişik evrelerde kronik böbrek hastalığı bulunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 6-12’si değişen derecelerde kronik böbrek yetmezliği görülmektedir.

Kronik Böbrek Yetmezliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kronik böbrek yetmezliği erken dönemde belirlenebilirse ilerlemesi önlenebilir veya yavaşlatılabilir. Tedavi edilmeyen kronik böbrek yetmezliği tedavi edilmezse böbrek fonksiyonlarının tamamen kaybedilmesine diyaliz veya böbrek nakline giden süreç yaşanabiliyor.

Kronik Böbrek Yetmezliği Olan Kişiler Nasıl Beslenmelidir?

Kronik böbrek yetmezliği olan hastaların beslenmesine önem göstermesi gerekmektedir. Özellikle diyaliz hastalarının belirli yiyeceklerden uzak durulması hayati önem taşıyabilmektedir. Diyaliz her ne kadar böbreklerin işini yapmaya çalışsa da sağlıklı böbreklerin yaptığı bütün görevleri yerine getiremez. Diyaliz sırasında vücutta sıvı miktarı artabilir, kanda fazla atık birikebilir. Böbrek yetmezliği olan ve diyaliz tedavisi gören hastaların;

  • Potasyum
  • Fosfor
  • Sıvı
  • Sodyum kısıtlamasına gitmesi gerekir.

Diyaliz sırasında uygulanacak diyet kişiden kişiye değişmektedir. Erken evre böbrek yetmezliği olan bir hasta ile son dönem böbrek yetmezliği olan hastanın beslenmesi ve kısıtlamalar aynı olmayabilir. Diyaliz hastalarının genel olarak protein tüketimine önem göstermeleri gerekir. Tüketilen proteinin kalitesi olması yaşanacak sorunların önüne geçebilmektedir.  Bu konuda uzman bir nefroloji doktoru ve diyetisyenden destek almak gerekir.

Protein tüketimi: Peritoneal veya hemodiyaliz alan hastaların diyaliz olmayan kişilere göre daha yüksek proteine ihtiyacı olabilir. Yetersiz protein alımı, kilo ve kas kaybı ile birlikte enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini azaltabileceği için oldukça önemlidir. Diyaliz diyeti sırasında yüksek kaliteli protein içeren; et, kümes hayvanları, balık, yumurta, yoğurt, süt ve peynir tüketilebilir. Ancak tüketilen besinlerin potasyum, fosfor ve sıvı birikimi açısından belirli bir dengene olması çok önemlidir.

Potasyum: Potasyum hemen hemen tüm yiyeceklerde bulunan bir mineraldir. Özellikle kaslar için potasyuma ihtiyaç vardır. Ancak böbrek yetmezliği hastaları için fazla potasyum tehlikeli sonuçlar yaratabilir. Diyalizdeyken, potasyum seviyesi çok düşük veya çok yüksek olabilir. Çok az veya çok fazla potasyum olması kas krampları, zayıflık ve düzensiz kalp atışlarına neden olabilir.

  • Kepekli tahıllar, ekmek ve bisküvi
  • Fındık, tohum, çikolata, yerfıstığı yağı
  • Hindistancevizi
  • Bütün meyve ve sebze suları
  • Esmer şeker, pekmez, akçaağaç şurubu, kahveler
  • Şişelenmiş soslar
  • Avokado, muz, kivi ve kuru meyveler yüksek miktarda potasyum içerir.

Fosfor: Birçok gıdada bulunan fosfor kemiklerin sağlıklı kalabilmesi için kalsiyum ve D vitamini ile birlikte görev yapar. Sağlıklı çalışan böbrekler vücuttaki doğru fosfor dengesinin korunması için yardımcı olmaktadır. Böbrek yetmezliği sırasında kanda fosfor birikebilir ve hiperfosfotemi denilen durum yaşanabilir. İşlenmiş ve paketlenmiş gıdalar özellikle yüksek seviyede fosfor içerdiği unutulmamalıdır.

Fosfor seviyeleri yüksek olan diyaliz hastalarının uzak durması gereken gıdalar

  • Yulaf, mısır gevreği
  • Süt, peynir, yoğurt
  • Kemik suyu çorbalar
  • Fasulye
  • Çikolata
  • Malt içecekler
  • Sakatat
  • Deniz ürünleri
  • Kepekli ekmek, kahverengi pirinç, kepekli erişte

Hem fosfor hem Potasyum bakımından zengin olan gıdalar şunlardır;

  • Peynir
  • Çikolata
  • Kremalı çorba
  • Kuru fasuyle ve bezelye
  • Dondurma
  • Süt gibi gıdalar hem potasyum hem de fosfor bakımından zengin gıralardır. Diyaliz sırasında bu gıdalardan uzak durmak önemlidir.

Sıvı birikmesi: Diyalizdeyken vücutta fazla sıvı birikebilir. Aşırı sıvı birikmesi, yüksek tansiyon, nefes almada zorluk ve kalp yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Diyaliz sırasında günlük sıvı alımının, sıvı içeren gıdaların kontrol altında tutulması önemlidir. Vücutta sıvı birikmesi varken diyalize girmek yaşanabilecek sorunların artmasına yol açabilir. Sıvı kısıtlamasında uygulanacak en pratik yöntem tuzdan uzak durmaktır.

  • Çorba
  • Sade su, çay, kahve, süt
  • Puding veya dondurma
  • Kavun, karpuz, üzüm, elma, portakal, domates, marul veya kereviz gibi meyve ve sebzeler
  • Susatabileceği için cips, kraker gibi tuzlu atıştırmalıklardan uzak durulmalıdır.

Sodyum: Sağlıklı bir yaşam için sodyum gereklidir. Düzgün çalışan böbrekler vücutta doğru sodyum oranının ayarlanmasında etkilidir. Ancak kronik böbrek yetmezliği hastalarının kanında sodyum birikebilir. Kanda aşırı sodyum birikmesi vücudun aşırı su tutmasına da neden olur.

  • Yemeklerde tuz kullanmayın veya mümkün olduğu kadar düşürün. Tuz yerine taze otlar, limon suyu veya tuzsuz baharatlarla yemeklere tat vermeyi deneyin.
  • Konserve sebzeler yerine taze sebzeleri tercih edin.
  • Jambon, pastırma, sosis gibi gıdalardan uzak durun.
  • Kraker ya da diğer tuzlu atıştırmalıklar yerine taze meyve ve sebzeleri tercih edin.
  • Zeytin ve turşu gibi salamura gıdalardan kaçının.
  • Soya sosu, barbekü sosu ve ketçap gibi yüksek sodyumlu baharatları sınırlayın.

Diyaliz Diyetinde Hangi Ekmek Seçilmelidir?

Diyaliz diyeti yaparken doğru ekmeği seçmek kafa karıştırıcı olabilir. Genellikle sağlıklı bireyler için, rafine beyaz un ekmeği yerine kepekli veya tam buğday ekmek tavsiye edilir. Tam buğday ekmeği yüksek lif oranı bakımından besleyici ve sağlıklı bir tercihtir. Ancak, kronik böbrek hastalarının fosfor ve potasyum bakımından zengin olan tam tahıllı ekmekleri tüketmesi sorunlara yol açabilir.

Aynı şekilde kahverengi pirinç de, beyaz pirince oranla daha fazla potasyum ve fosfor içermektedir.

Diyaliz Beslenmesinde Portakal Suyu İçilebilir mi?

Portakal ve portakal suyu tartışmasız en iyi C vitamini depolarından biridir. Ancak portakal aynı zamanda çok iyi bir potasyum kaynağıdır.

Potasyum içeriği göz önüne alındığında, portakal ve portakal suyunun böbrek diyetinde kısıtlanması gerekmektedir. Portakal suyu yerine daha az potasyum içeren, üzüm, elma veya kızılcık suyu tercih edilebilir.

Portakal gibi kayısının da yüksek potasyum içerdiği bilinmelidir. Özellikle diyalizde kuru kayısıdan uzak durulması önemlidir.

Böbrek Yetmezliği Hastaları Patates Tüketebilir mi?

Patates potasyum bakımından oldukça zengindir. Mümkünse böbrek yetmezliği olan hastaların patatesten uzak durması gerekir. Yine de patates tüketilecekse ince parçalara ayrılıp uzun süre suda bekletmek patatesteki potasyum oranını azaltmaktadır. Yine de porsiyon kontrolü yaparak patates tüketmek en sağlıklı tercihtir. Patates gibi domateste yüksek potasyum içer. Yemekleri tatlandırmak için domates yerine kırmızı biber sosu denenebilir.

Böbrek Yetmezliği Olan Hastalar Özellikle Neleri Tüketmelidir?

Karnabahar: C, K ve B vitamini bakımından oldukça zengin olan karnabahar aynı zamanda iyi bir lif kaynağıdır. Patates yerine karnabahar püresi tercih edilebilir.

Yaban mersini: En iyi antioksidan kaynaklarından biridir. Sodyum, potasyum ve fosfor oranı düşük olan yaban mersini hem diyabet hastaları hem de böbrek diyeti için tavsiye edilebilir.

Levrek: Omega 3 bakımından oldukça zengin olan levrek, diğer deniz ürünlerine göre daha az fosfor bulundurur. Tüketirken porsiyon kontrolü önemlidir.

Kırmızı Üzüm:  C vitamini bakımından zengin olan kırmızı üzüm aynı zamanda iyi bir antioksidandır. Kırmızı üzüm aynı zamanda kalp sağlığı ve diyabet hastaları için de uygun bir besindir.

Yumurta Beyazı: Yumurtanın sarısı çok besleyici olsa da yüksek miktarda fosfor içermektedir. Böbrek diyetinde yumurtanın beyazı daha iyi bir tercihtir. Aynı zamanda diyaliz tedavisi alan hastaların yüksek miktarda protein ihtiyacını da karşılayabilir.

Sarımsak: Manganez, C vitamini ve B6 vitamini kaynağıdır ve antiinflamatuar özelliklere sahip kükürt bileşikleri içerir. Böbrek sorunu olan kişilerde tuz yerine lezzet katıcı olarak kullanılabilir.

Karabuğday: Pek çok kepekli tahıl yüksek fosfor içermektedir. Karabuğday bunların yerine iyi bir tercihtir. B vitamini, magnezyum, demir ve lif sağlar. Aynı zamanda glutensiz bir tahıldır ve karabuğdayı çölyak hastalığı veya gluten intoleransı olan insanlar için iyi bir seçim haline getirir.

Zeytinyağı: Zeytinyağı fosfor içermemesi ve besleyici yöne bakımından böbrek diyetinde mükemmel bir seçenektir.

Bulgur: Fosfor ve potasyum oranı yüksek diğer tahıllara göre iyi bir böbrek dostu alternatiftir. B vitamini, magnezyum, demir ve manganez kaynağıdır.

Lahana: Harika bir K, C ve B vitamini kaynağıdır. Ayrıca, düzenli bağırsak hareketlerini sağlayarak sindirim sisteminin sağlıklı işlemesini sağlar.

Dolmalık Biber: Besin değeri yüksek olan dolmalık biberin potasyum oranı da düşüktür. Özellikle kırmızı dolmalık biberler iyi bir C vitamini deposudur. Ayrıca, böbrek hastalığı olan kişilerde sıklıkla zarar gören, bağışıklık sistemi için önemli bir besin olan A vitamini bakımından da zengindir.

Soğan: Sodyum içermeyen soğan yemeklere lezzet katmak için iyi bir alternatiftir. Soğan C vitamini, manganez ve B vitaminleri bakımından da zengindir.

Roka:  Potasyum bakımından düşük bir besin olan roka böbrek dostu salatalar ve garnitürler için iyi bir seçimdir. Roka iyi bir K vitamini kaynağıdır ve kemik sağlığı için önemli olan mangan ve kalsiyum içerir.

Turp: Böbrek diyetine sağlıklı katkı yapan turp potasyum ve fosfor oranı düşük bezleyici bir sebzedir.

Şalgam: Patates ve kış kabağı gibi potasyumda daha yüksek olan sebzeler için mükemmel bir alternatiftir. Şalgam, C ve B6 vitamini, manganez ve kalsiyum bakımından da zengindir.

Ananas: Portakal, muz, kivi gibi potasyumdan zengin birçok meyve yerine iyi bir alternatiftir.

Kızılcık: Hem idrar yollarına hem de böbreklere yarar sağlar.

Diyabetik Böbrek Yetmezliği Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Diyaliz tedavisine başlayan hastaların neredeyse %40’ının sebebi diyabettir. Diyabetik nefropati yani diyabeti bağlı böbrek hastalarının tedavi süreci iyi takip edilmelidir.

  • Diyabetik nefropatiyi önlemenin veya geciktirmenin en iyi yolu, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, diyabet ve hipertansiyonu kontrol altında tutmaktır.
  • Kan şekeri düzeyleri, kronik böbrek yetmezliği hastalarında diyalizin çeşitli etkileri nedeniyle geniş ölçüde dalgalanabilir.
  • Hemoglobin A 1c düzeyi kronik böbrek yetmezliği hastalarında yanlış bir şekilde yüksek olabilir, ancak bu hastalarda hala makul bir glisemik kontrol ölçüsüdür.
  • Diyabet ilaçlarının çoğu, böbrek tarafından atılır. Bu yüzden kronik böbrek yetmezliği hastaları hipoglisemi riski altındadır.
  • İnsülin, tedavinin temel taşıdır. İnsülin dozları düşük Glomerüler Filtrasyon hızları olan hastalarda azaltılmalıdır.

Diyabetik diyaliz diyeti nedir?

Diyabetik diyaliz diyeti, diyabetin yanı sıra son dönem böbrek hastalığı olarak da adlandırılan evre 5 kronik böbrek hastalığı olan hastalar için özeldir. Diyetin amacı kan şekeri düzeylerini yönetmektir. Diyaliz diyetleri gibi diyabetik diyaliz diyeti de besleyici ve yüksek kalite protein içermelidir. Fosfor, potasyum ve sodyum kısıtlaması yine olmalıdır. Dikkat edilmesi gereken kan şekerini etkileyen karbonhidrat alımının iyi kontrol edilmesidir. Ekmek, mısır gevreği, makarna, pirinç, nişastalı sebzeler, meyveler, meyve suları karbonhidrat içerdiği için kan şekerini yükseltebilir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 23 Şubat 2024

Yayınlanma Tarihi: 3 Nisan 2020

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al