Tip 2 diyabet, pankreasın yeterli insülin salgılayamaması veya insülinin vücut tarafından yeteri kadar kullanılamaması sonucu, insülin direncinin ortaya çıkmasına bağlı kan şekeri seviyesinin yükseldiği metabolik bir hastalıktır. Genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülür. Kandaki glukoz oranındaki yükseliş bağışıklık sisteminde bozukluklara ve sinir sisteminde zararlara yol açabilir. Tip 2 diyabet daha çok yetişkinlerde görülse de, günümüzde çocuklarda da görülebilmektedir. Bunun nedeninin obez çocuk sayısındaki artıştan kaynaklı olduğu bilinmektedir.
Tip 2 Diyabet Nedir?
Tip 2 diyabet, pankreasın daha az insülin üretmesi ve hücrelerin insüline direnç göstermesi sonucu vücudun glukozu metabolize edememesi sonucu kandaki şeker seviyesinin yükseldiği, ömür boyu tedavi gerektiren diyabet türüdür. En sık görülen diyabet türü olan tip 2 diyabet, insülin direnci olarak tanımlanan yüksek kan şekeri seviyeleri olarak bilinir. Tip 2 diyabete karşı kilo vermek, sağlıklı beslenme ve egzersiz yapmak hastalığın yönetimini kolaylaştırmada etkili olur. Yapılan diyet ya da egzersiz kan şekerinin kontrolünde yeterli değilse diyabet ilaçları ya da insülin tedavisi önerilebilir.
Tip 2 Diyabet Neden Olur?
Tip 2 diyabetin nedenleri, obezite, fiziksel egzersiz eksikliği, insülin direnci, yaş ve genetik yatkınlık gibi nedenlerle pankreasın daha az insülin üretmesi ve hücrelerin insüline direnç göstermesi ile insülinin doğru şekilde kullanılamamasıdır. Tip 2 diyabette kas, yağ ve karaciğerde yer alan hücrelerin insüline dirençli hale gelir. Bunun sonucunda hücrelere yeterince şeker alamadığında pankreas, kan şekerini normal değerde tutmak için yeterli miktarda insülin üretemez.
Tip 2 diyabet nedenleri genel olarak şunlardır:
- Fazla kilo ve obezite
- Fiziksel olarak aktif olmamak
- İnsülin direnci
- Genetik yapı
- Vücuttaki yağ dağılımı
- Irk ve etnik köken
- Kan lipit seviyeleri
- Yaş
- Prediyabet (gizli şeker)
- Hamilelikle ilgili riskler
- Polikistik over sendromu
- Sigara kullanımı
- Uykusuzluk
Tip 2 Diyabet Belirtileri Nelerdir?
Tip 2 diyabet, aşırı susama, sık acıkma, geceleri daha sık idrara çıkma, halsizlik, yaraların daha geç iyileşmesi, el ve ayaklarda karıncalanma ve görüşte bulanıklaşma gibi belirtilere neden olur.
Tip 2 diyabet belirtileri şunlardır:
- Ağızda kuruluk ve sık susama
- Özellikle geceleri idrara çıkma sıklığının artması
- Yorgunluk ve halsizlik
- Görüşte bulanıklık
- Yaraların geç iyileşmesi
- Ayaklarda ya da ellerde uyuşma, karıncalanma
- Açıklanamayan kilo ve kas kütlesi kaybı
- Vücutta enfeksiyon gelişmesi
- Kaşıntılı ve kuru cilt
- Sık acıkma
Tip 2 diyabet belirtileri birkaç yıl içerisinde yavaşça ortaya çıkar ve hafif şekilde ilerler. Bazı insanlarda belirtiler görülmeyebilir. Bunların yanında sağlık düzeninizi değiştirmek, ilaç kullanmak ve düzenli kontrolleri yaptırmak gerekebilir.
Tip 2 Diyabet Tanısı Nasıl Konur?
Tip 2 diyabet, kan testi ve idrar tahlili orta çıkarak uzman doktor tarafından tanısı konulan bir hastalıktır. Tip 2 diyabet tanısı konulurken şu adımlardan yararlanılır:
Açlık kan şekeri testi
Diyabet şüphesi taşıyan kişilere açlık kan şekeri testi laboratuvar ortamında incelenen testler yapılabilir. Açlık kan şekeri testinde kişinin aç olduğu zamandaki kan şekerine bakılır. İncemeler sonucunda bu seviyenin 126 mg/dl ya da daha yüksek olması durumunda diyabet teşhisi konulabilir.
Glukoz tolerans testi
Glukoz tolerans testinde (OGTT) kişinin belli miktarda glukoz içmesinden sonra kan şekerinin nasıl tepki verdiği incelenir. OGTT incelemesi sonucunda 2 saatlik plazma glukoz dizeyinin 200 mg/dl ya da daha yüksek olması tip 2 diyabet göstergesidir.
HbA1c ölçümü
HbA1c, daha uzun vadeli olarak bakılan ortalama 2-3 ay içerisindeki kan şekeri düzeyini yansıtan ve tip 2 diyabeti ortaya çıkaran bir ölçümdür. Tip 2 diyabetin tanısı için hemoglobin A1c değerinin genellikle %6,5 ya da daha yüksek olması gerekir.
İdrar tahlili
İdrar tahlili sonucunda glukozun pozitif çıkması durumu tip 2 diyabetin bir işaretidir. İdrar içerisinde glukoz bulunmadığından bu şekilde tanısı konulabilir.
Tip 2 Diyabet Nasıl Yönetilir?
Tip 2 diyabeti, sağlıklı bir beslenme planının yanında hareket etmeyle yönetebilmek mümkündür. Bunların yanında uzman doktor kan şekeri kontrolü için enjekte edilebilir ilaçlar, insülin ve diyabet ilaçları verebilir. Tansiyon ve kolesterol kontrolünü sağlayarak testler yaptırmanız da takibi açısından önemlidir.
Kan şekerinizi düzenli olarak kontrol edin
Uzman doktor sağlık geçmişinize tip 2 diyabetindeki durumunuza bakarak ne sıklıkla kan şekeri kontrolü yapmanız gerektiğiniz size söyleyecektir. Kan şekerini seviyesini belli aralıklarla kontrol etmek ve takibini sağlamak oluşabilecek komplikasyonlara karşı önlem almanızı sağlayacaktır.
Stresi hayatınızdan uzaklaştırın
Stres, günlük hayatın bir parçası olsa da yönetmek tip 2 diyabet açısından önemlidir. Düzenli aralıklarla fiziksel aktivite yapmak, iyi uyku kalitesine sahip olmak stresin azalmasında etkili olur. Stresi yönetemediğiniz durumlarda ise uzman doktorlardan tavsiye almanız gerekebilir.
Sağlıklı beslenin ve diyet yapın
Tip 2 diyabeti yönetebilmek için yağ bakımından az, kalorisi diğer besinlere oranla düşük, kepekli tahıllar barındıran ve sebze, meyve ağırlıklı beslenmek gerekir. Uzman doktor size tüketebileceğiniz besinleri belirterek, yasak listesini de sunacaktır.
Bunların yanında düşük ya da yüksek kan şekeri belirtileri olduğunda ne yapılması konusunda kendinizi tanımak ve onu yönetmek mümkündür. Sorunları erkenden tespit ederek tip 2 diyabetin organlara zarar vermesi engelleyebilirsiniz.
Tip 2 Diyabet Hangi Hastalıklara Yol Açar?
Tip 2 diyabet, iyi yönetilmediği zamanlarda göz, sinirler, kan damarları, kalp ve böbreklere etki edebilir. Diyabetin ortaya çıkarabileceği çeşitli komplikasyonlar şöyle sıralanabilir:
Kalp ve damar hastalıkları
Diyabet, kalp hastalıkları, inme, yüksek tansiyon ve ateroskleroz adı verilen bir durum olan kan damarlarının sertliği riskinin artmasıyla ilişkili olarak kabul edilir.
Uzuvlarda sinir hasarı
Kan şekeri kontrol edilmediği durumlarda zamanla sinirler zarar görebilir. Bu durum nöropati olarak adlandırılır. Ayak parmakları, parmak uçlarında karıncalanma, yanma, ağrı ve uyuşma gibi durumlar görülebilir. Bunların yanında kalp sinirlerinde hasar meydana geldiğinde ise kalp ritminde bozukluk, mide bulantısı, kusma, ishal ve kabızlık ortaya çıkabilmektedir.
Böbrek hastalıkları
Tip 2 diyabet, kronik böbrek hastalıklarına neden olabilir. İlerlemesi durumunda diyaliz veya böbrek nakli gerektirebilir.
Göz hasarı
Tip 2 diyabet, glokom ve katarakt gibi ciddi göz hastalıkları riskinin artmasına neden olabilir. Daha da ilerlediği durumlarda retinanın kan damarlarına zarar vererek körlüğe sebebiyet verir.
Cilt hastalıkları
Tip 2 diyabet, bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar içeren cilt sağlığı problemlerine sebebiyet verebilir. Tedavi ve takip edilmediği durumlarda geç iyileşen ciddi yaraların açılmasına neden olur.
İşitme bozukluğu
Tip 2 diyabet işitme sorunları neden olabilir. Enfeksiyonların gelişmesine neden olarak bu duruma sebebiyet verir.
Uyku apnesi
Tip 2 diyabeti olan kişilerde obstrüktif uyku apnesine sık şekilde rastlanır. Obezite, her iki duruma da sebep olan ana faktör olarak görülür. Obezite ve diyabetin bir arada olması durumunda uyku apnesinin görülme oranı da artmaktadır.
Bunama
Tip 2 diyabet, Alzheimer hastalığı ve buna bağlı olarak buna riskinin artmasına neden olur. Kan şekeri kontrol edilmediği durumlarda hafıza etkilenerek bunama gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur.
Tip 2 Diyabet Nasıl Tedavi Edilir?
Tip 2 diyabet hastalarında, kan şekeri düzeyini normal sınırlarda tutmak için uygulanan ilaç tedavilerine, bazı hastalarda uygun dozlarda insülin desteği de eklenmektedir. Yaşam boyu devam eden bu kronik hastalığın tedavisinin yanında; hastaların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları, düzenli diyet ile egzersiz programlarını aksatmamaları ve yaşam şekli değişikliklerini önemsemeleri gerekmektedir. Bütün bu önlemlerin yetersiz kalması durumunda ise uygun hastalarda Tip 2 diyabet tedavisi için cerrahi gündeme gelebilmektedir.
Tedavide cerrahi seçeneklerin gündeme gelmesi için hastaların genellikle 10-12 yıllık bir süreçte kendi insülin rezervlerini tükettiği seviyelerde olması gerekir. Çünkü insülin rezervleri tükenmeden gerçekleştirilen ameliyatlarda başarı şansı artmaktadır. Doğru tedavi uygulanmazsa bu dönemden sonra organ hasarlarına ait belirtiler ortaya çıkabilmektedir.
Tip 2 Diyabet Hakkında Sık Sorulan Sorular
Tip 2 diyabet nasıl anlaşılır?
Tip 2 diyabet, çok su içme, gündüz ve gece sık idrara çıkma, kilo kaybı, yemek sonrası uyku hali ve yorgunluk ile konsantrasyon bozukluğu ve sinirlilik hali gibi pek çok belirtiyle ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca görme bozuklukları, cilt yaralarının geç iyileşmesi, ciltte kuruluk ve kaşıntı, başta idrar yolu olmak üzere sık enfeksiyon gelişimi, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, kadınlarda vajinal akıntı ve kaşıntı gibi sorunlara yol açabilmektedir
Tip 1 ve tip 2 diyabet farkı nedir?
Tip 1 diyabet hastalığında vücutta insülin üretimi yoktur. Tip 2 diyabette ise insülin üretimi vardır fakat yeterli değildir.
Tip 2 diyabet hastaları ne yememeli?
Tip 2 diyabet olan kişilerin tuzlu gıdalardan, hazır besinlerden, çikolata gibi şeker içeren besinlerde uzak durmaları gerekir. Bunların yanında sucuk, sosis gibi şarküteri ürünlerinin yanında süt ürünleri tüketimini de sınırlandırmaları gerekir. Dondurma, reçel, bal gibi şekerli gıdaların tüketimi de tip 2 diyabetliler için iyi değildir.
Tip 2 diyabet geçer mi?
Şeker hastalıkları ortaya çıktıktan sonra ömür boyu devam eden bir hastalıktır ve tamamen geçirmeye yönelik bir tedavisi yoktur. Tip 2 diyabeti olan kişiler kilo verir ve daha aktif bir hayat sürerse kan şekerini kontrol altına alıp, etkilerini azaltabilirler ancak kalıcı olarak geçiremezler.
Tip 2 diyabet için cerrahi tedavi ne sağlar?
Tip 2 diyabet hastalarında insüline karşı hem hücre öncesinde hem de hücre içinde bileşenler oluşmaktadır. Sindirim sistemi kaynaklı bu direnç hormonlarının, tıpkı bir zırh gibi hücrelerin etrafını sarmakta ve insülinin hücre içine girişini engellemektedir. Metabolik cerrahi sayesinde, sindirim sistemi kaynaklı direnç hormonları sönmektedir. Hücrenin etrafındaki bu zırh açıldıktan sonra insülin kolaylıkla hücre içine girebilmektedir. Benzer şekilde ameliyattan 2-3 ay sonra yağ, protein metabolizması, karaciğer yağlanması ve hasarı da düzelmekte, hücre içi sinyal ve iletim mekanizmaları da tersine dönmektedir.
Sonuç olarak metabolik cerrahi uygulamaları sonrası hastaların kan şekerleri, kolesterol ve trigliserid seviyelerinin yanı sıra; hipertansiyon, aşırı kilo, karaciğer yağlanması, göz-böbrek hasarı ve ayak yaraları gibi sorunları da tek bir operasyon ile giderilmiş olmaktadır.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 11 Haziran 2025
Yayınlanma Tarihi: 11 Haziran 2025