Yükleniyor

Deliryum nedir?

Deliryum nedir?

medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

Genellikle demans ile benzer belirtileri gösteren deliryum tablosu, daha çok 65 yaş üzeri kişilerde görülüyor. Ani bir şeklide ortaya çıkan ve zihin işlevlerinin bozulmasına sebep olan deliryumun hipoaktif, hiperaktif ve karma olmak üzere üç farklı türü bulunuyor. Altta yatan rahatsızlığın düzelmesi ile birlikte deliryum belirtileri de ortadan kaybolmaya başlıyor. Sıklıkla kalıcı bir hasara sebep olmayan deliryum,  beraberinde demans gibi bir nörolojik hastalığın varlığında durumu şiddetlendirebiliyor. Hastanede yatan hastalarda deliryum belirtilerinin ortaya çıkması, ölüm riskinin yüzde 10-30 oranında artmasına neden olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Emre Mutlu, Deliryum ile ilgili bilgi verdi.

İçindekiler

Deliryum nedir?

Aslında psikiyatrik bir hastalık olmayan deliryum tablosu, diğer tıbbi sorunların neden olduğu, ani başlangıçlı zihin işlevlerindeki bozulmadır. Deliryum, çoğunlukla hastanelerin yataklı servisleri ile yoğun bakım ünitelerinde yatan 65 yaş üstü ve demans gibi unutkanlık rahatsızlığı olan kişilerde gözlenir.

Deliryum belirtileri nelerdir?

Deliryumun belirtilerini aşağıda yer alan üç ana özellik oluşturur:

-Ani başlangıçlı bilinç değişikliklerinin olması

-Hastanın bulunduğu yeri, zamanı ve ­kişileri tanımada zorluk çekmesi

-Dikkat bozukluğu olması

Bu üç ana belirti gün içinde değişkenlik gösterip, daha iyi ya da daha kötü seyre sahip olabilir. Bu belirtilere ek olarak; hafıza sorunları, hastanın yatağından sürekli çıkmak istemesi, bunaltı içinde gözükmesi, huzursuzluk hali, etrafta dolaşan yılan, böcek veya cisimler görmesi ya da sesler duyması gibi algı bozuklukları görülebilir. Bu belirtiler, sıklıkla altta yatan tıbbi rahatsızlık durumunun başlaması ile beraber aniden (akut) gelişir ve çoğunlukla 7-10 gün sonra biter.

Deliryum nedenleri nelerdir?

Deliryum, beyindeki sinyallerin normal şekilde gönderilmesi ve alınması bozulduğunda meydana gelir. Bu bozulmaya büyük olasılıkla beyni savunmasız kılan ve beyin aktivitesinde bir arızayı tetikleyen faktörlerin bir kombinasyonu neden olur. Deliryumun tek bir nedeni veya tıbbi bir durum ile ilaç toksisitesinin bir kombinasyonu gibi birden fazla nedeni olabilir. Bazen de hiçbir neden belirlenemez. Olası nedenler şunlardır:

-İdrar yolu enfeksiyonu, zatürre, grip ve yara yeri enfeksiyonu gibi enfeksiyonlar

-Kan şekeri yüksekliği, kan şekeri düşüklüğü

-Kandaki mineral oranının bozulması

-Böbrek ve karaciğer değerlerinin yükselmesi gibi metabolik sorunlar

-İnme, beyin kanaması gibi beyin damarlarındaki kan akımını etkileyen nörolojik durumlar

-Kalp yetmezliği, ritim sorunları gibi kardiyolojik sorunlar

- Anestezik ilaçlar, antikolinerjik ilaçlar, opiat aneljezikler (ağrı kesiciler) gibi ilaçlar

-Alkol ve madde kullanım bozuklukları

-Karbon monoksit, siyanür veya diğer zehirler gibi bir toksine maruz kalma

-Yetersiz beslenme, vitamin eksiklikleri veya dehidratasyon

-Uyku yoksunluğu

Deliryumun tanısı nasıl konulur?

Deliryumun teşhisini direkt sağlayabilecek herhangi bir kan tetkiki ve görüntüleme yöntemi bulunmamaktadır. Deliryumun tanısı öncelikli olarak doktorun fizik muayene ve ruhsal durum muayenesi sonucunda, ani başlangıçlı zihin değişikliklerinin tespit edilmesi ve altta yatan diğer tıbbi hastalıkların varlığının ortaya çıkarılması ile konulmaktadır. Altta yatan diğer tıbbi durumlar için tetkik ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir.

Deliryum tedavisi nasıl uygulanır?

Deliryuma özgü bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Deliryumda görülen belirtiler altta yatan sebebin tedavi edilmesi ile ortadan kalkar. Örneğin deliryum belirtilerinin oluşmasına sebep olabilecek bir idrar yolu enfeksiyonu var ise bu enfeksiyonunun tedavi edilmesi ile deliryum belirtileri ortadan kalkar. Nadiren yoğun bunaltı, yatakta duramama, hareketlilik belirtileri için yatıştırıcı ilaçlar kullanılabilir.

Deliryum ile ilgili sık sorulan sorular 

Deliryum türleri nelerdir?

Deliryumun 3 farklı türü bulunmaktadır:

-Hipoaktif deliryum: Bilinç durumunun uykuya meyilli olduğu, hastanın etrafa karşı kayıtsız ve ilgisiz göründüğü, hareketsizlik veya azalmış motor aktivitenin olduğu deliryum türüdür.

-Hiperaktif deliryum: Muhtemelen en kolay tanınan tiptir. Hastanın yatağında duramadığı, hareketliliğinde artış olduğu, bunaltı sıkıntı içinde gözlendiği, ajitasyon, hızlı ruh hali değişiklikleri veya halüsinasyonların görüldüğü deliryum tablosudur.

-Karma deliryum: Hipoaktif ve hiperaktif deliryum belirtilerinin bir arada görüldüğü ve yer değiştirdiği deliryum tablosudur. Kişi hızlı bir şekilde hiperaktif durumdan hipoaktif duruma geçebilir. Toplumda hipoaktif ve karma deliryum daha sık gözlenir.

Deliryum risk faktörleri nelerdir?

- Özellikle yoğun bakımda veya ameliyattan sonra hastanede kalmaya neden olan herhangi bir durum deliryum riskini artırır.

-65 yaş üzerinde olmak

-Demans, beyin kanaması, felç geçirme veya parkinson gibi nörolojik bir rahatsızlığa sahip olmak

-Anestezi almak

-Büyük kemik kırıkları gibi ameliyatların sonrasındaki ilk 10 gün

-Alkol ve madde kullanılması

-Uyku –uyanıklık döngüsünün bozulması

-Narkotik ağrı kesiciler, benzodiazepin ve antikolinerjik etkili ilaçların kullanılması

-Önceki deliryum atakları

-Görme veya işitme bozukluğu

-Çoklu tıbbi problemlerin varlığı deliryum risk faktörleri arasında yer alır.

Deliryumu tetikleyen ilaç türleri hangileridir?

Birkaç ilaç veya ilaç kombinasyonu, bazı türleri de dahil olmak üzere deliryumu tetikleyebilir. Bunlar; ağrı ilaçları, antibiyotikler, antiviraller, antimantar ilaçlar,  uyku ilaçları, anksiyete ve depresyon gibi duygudurum bozuklukları için ilaçlar, alerji ilaçları (antihistaminikler), astım ilaçları, kortikosteroid adı verilen steroid ilaçlar, parkinson hastalığı ilaçları, spazmları veya konvülsiyonları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar.

Deliryuma neden olan hastalıklar nelerdir?

Deliryuma neden olan hastalıklar 4 farklı grupta incelenmektedir.

1-Doğrudan beyinle ilgili nedenler:

-Beyin damar hastalıkları: Kanama, inme, geçici iskemik inme…

-Kafaiçi enfeksiyonlar: Menenjit, ensefalit, tübeküloz, HIV…

-Kafa travmaları

-Epilepsi

-Kafaiçi yer alan tümör, abse gibi durumlar

2-Sistemik nedenler:

-Enfeksiyon: Pnömoni, idrar yolu enfeksiyonu, sepsis, tifo, sıtma…

-Metabolik hastalıklar: Karaciğer hastalıkları, üremi, elektrolit bozuklukları, kanserin uzak etkisi

-Endokrinolojik nedenler: Kan şekeri yüksekliği veya düşüklüğü, hipertiroidi krizi, adrenal yetmezlik, hipofiz yetmezliği

-Kalp hastalıkları: Kalp yetmezliği, kalp krizi, kalp cerrahisi…

-Akciğer hastalıkları: Kronik obstruktif akciğer hastalığı, akciğer yetmezliği

-Kan hastalıkları: Ağır kansızlık, lösemi, kan hücre bozuklukları…

-Ameliyat sonrası: Özellikle ortopedik, kalp damar ve organ nakli ameliyatları

3-Toksik nedenler:

-Alkol, kokain, PCP, eroin, esrar, amfetamin türevleri, LSD, MDMA

-İlaçlar: Ağrı kesiciler, antibiyotikler, antiviraller, anti-mantar ilaçlar, anestezi ilaçları, antikolinerjik ilaçlar, opioidler, benzodiyazepinler

-Ağır metal ve zehirler: Kurşun, arsenik, mangan, cıva, alimunyum, karbonmonoksit zehirlenmesi

4-Bağımlılık yapan maddelerden kesilme: Alkol, afyon ve türevleri, benzodiyazepinler…

Deliryum en çok hangi yaş grubunda görülür?

Deliryum, 65 yaş üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe görülme riski artar.

Deliryum tremens nedir?

Deliryum tremens; alkol kullanım bozukluğunda gözlenen alkolün kesilme belirtilerinin olduğu dönemde ya da tam tersi yoğun içicilik döneminde ortaya çıkan alkol kullanım bozukluğuna özgü bir deliryum tablosudur.

Deliryum tremens kimlerde görülür?

Alkol kullanım bozukluğu olan ya da yoğun alkol içiciliği olan kimselerde görülür.

Deliryum bitkisel tedavi yöntemleri ile geçer mi?

Deliryum, bu duruma sebep olan hastalığın tespit edilip iyileşmesi ile tedavi edilir. Deliryum belirtilerini düzelten bitkisel bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Hatta deliryum için riskli gruplarda kullanılan bazı bitkisel ilaçlar, deliryuma sebep olabilir. 

Deliryum ile demans (bunama) arasındaki farklar nelerdir?

Deliryum, unutkanlık ile karakterize bir hastalık olan demans ile karıştırılabilmektedir. Demans ve deliryumu ayırt etmek özellikle zor olabilir ve bir kişide her ikisi de görülebilir. Aslında deliryum, demansı olan kişilerde sıklıkla görülür. Ancak deliryum ataklarının olması her zaman bir kişide bunama olduğu anlamına gelmez. Sonuçlar yanıltıcı olabileceğinden, deliryum epizodu sırasında bunama değerlendirmesi yapılmamalıdır. Demans, kademeli işlev bozukluğu ve beyin hücrelerinin kaybı nedeniyle hafızanın ve diğer düşünme becerilerinin ilerleyici düşüşüdür. Demansın en yaygın nedeni ise Alzheimer hastalığıdır. Demans ve deliryumu birbirinden ayıran noktalar şu şekildedir.

- Demans kendi başına bir nörolojik hastalıktır. Deliryum ise tıbbi hastalıkların sebep olduğu klinik bir tablodur.

-Deliryumda zihin değişiklikleri ani başlangıçlıdır. Demansta ise yavaş ve sinsi başlangıçlıdır.

-Deliryum belirtileri sıklıkla altta yatan sebebin tedavi edilmesi ile birlikte iki hafta içinde ortadan kalkar, demansın belirtileri ise daha süreğen bir seyir izler.

-Deliryumda bilinç değişikliği yer, zaman ve kişiyi bilme ve dikkatte bozulma ön planda olurken, bu belirtiler demansta hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkmaktadır.

-Odaklanma veya dikkati sürdürme yeteneği, bilinç durumu deliryum ile önemli ölçüde bozulur. Demansın erken evrelerindeki bir kişide genellikle bilinç değişikliği görülmez.

-Deliryum semptomlarının görünümü gün boyunca önemli ölçüde ve sıklıkla dalgalanabilir. Demanslı insanlar günün daha iyi ve daha kötü zamanlarına sahipken, hafıza ve düşünme becerileri gün boyunca oldukça sabit bir seviyede kalır.

Deliryum hastalarına nasıl davranılmalıdır?

Hasta yakınları ve sağlık çalışanları deliryum semptomları gösteren kişilere şu şekilde yaklaşmalıdır:

-Deliryum hastalarının uyku- uyanıklık döngüsüne dikkat edilmelidir. Hastaların gece uyuması ve gündüz uyanık kalması sağlanmalıdır.

-Hastalara sık sık bulunduğu yer, gün, tarih ve saat ile yanında bulunan kişilerin kim olduğu hatırlatılmalıdır.

- Hastanın yatağının başına takvim ve saat konulmalıdır. Bu durum zihin karışıklığının azalmasını sağlar.

- Hastanın yanında televizyon, radyo gibi ışık ve ses kaynakları sürekli açık olmamalıdır. Bu kaynaklar belli süreler çerçevesinde kullanılmalıdır.

-Hastanın yatağı mümkünse dış ortamı ve pencereyi görecek şekilde düzenlenmelidir.

-Eğer işitme kaybı, görme bozukluğu gibi algı kusurları varsa, hastanın gözlüğünü ya da işitme cihazını takması teşvik edilmelidir.

Deliryum kalıcı mıdır?

Deliryum genel olarak kalıcı değildir. Altta yatan hastalığın düzelmesi ile belirtiler de ortadan kalkar. Ancak yüzde 3 -8 oranında deliryum belirtileri kalıcı olabilir.

Deliryum tedavi süresi ne kadardır?

Deliryum belirtileri genellikle iki hafta içinde kaybolur. Bu süreçte başlanan yatıştırıcı ilaçlar da iki- üç hafta süre ile kullanılır.

Cinsiyet deliryum rahatsızlığında belirleyici bir etken midir?

Cinsiyetin deliryumda bir belirleyiciliği bulunmamaktadır.

Deliryum genetik midir?

Deliryum genetik bir rahatsızlık değildir.

Deliryum geçiren hastalarda sonraki tedavi süreci nasıl ilerler?

Deliryum geçiren hastalarda iyileşme süreci ve hastanede kalış süreci uzayabilmektedir. Altta yatan hastalığın şiddetlenme ihtimali artmaktadır. Öncelikle altta yatan hastalığın hızlıca tedavi edilerek tekrarlamasının önlenmesi önemlidir. Örneğin idrar yolları enfeksiyonuna bağlı gelişen deliryumun ilerde tekrarlamaması için idrar yolları enfeksiyonu olmamak için önlemler alınmalıdır.

Deliryumu önlemek için neler yapılabilir?

Deliryumu önlemeye yönelik en başarılı yaklaşım, bu durumu tetikleyebilecek risk faktörlerini hedeflemektir. Hastane ortamları özel bir zorluk arz eder. Sık oda değişiklikleri, invaziv prosedürler, yüksek sesler, yetersiz aydınlatma ve doğal ışık ve uyku eksikliği kafa karışıklığını daha da kötüleştirebilir. Yapılan çalışmalar iyi uyku alışkanlıklarını teşvik etmek, kişinin sakin ve iyi yönlendirilmiş kalmasına yardımcı olmak ve tıbbi sorunları veya diğer komplikasyonları önlemeye yardımcı olmak gibi belirli stratejilerin deliryumun şiddetini önlemeye veya azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte hastanın başına takvim ve saat konulması, ışık ve ses gibi uyaranların azaltılması, hasta yatağının güneşi görecek şekilde düzenlenmesi, hastanın gece uykularına dikkat edilmesi ve tedavi ekibinin ve hastaya bakım veren kişinin hastaya günü, tarihi ve yeri sürekli hatırlatması deliryumu önleyebilecek önlemler arasında yer almaktadır. 

Deliryum beyinde kalıcı hasara sebep olur mu?

Deliryum sıklıkla kalıcı bir hasara sebep olmaz. Ancak beraberinde demans gibi bir nörolojik hastalığın varlığında durumu daha şiddetlendirebilir.

Deliryum hastalarında ölüm oranları nelerdir?

Hastanede yatan hastalarda deliryum belirtilerinin ortaya çıkması, ölüm riskini yüzde 10-30 oranında artırmaktadır.

Deliryum çocuklarda görülür mü?

Deliryumun çocuklarda görülme ihtimali çok düşüktür.

Deliryumun karıştırıldığı başka hastalıklar var mıdır?

Deliryum en çok demans ile karıştırılmaktadır. Ancak bu durum iyi bir fizik muayene, nörolojik muayene ve ruhsal durum muayenesi ile kolaylıkla ayırt edilebilmektedir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 6 Kasım 2023

Yayınlanma Tarihi: 11 Ağustos 2021

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al